hee's pov:
Mingyu odaya çıkarıldı. Biz de Jaeyun'la yanına gittik.
Yanıma oturdu ve kafasını omzuma koydu.
"Çok yoruldun, keşke seni eve bıraksaydım."
"Seninle oldukça önemi yok." dedi ve elimi tuttu.
"Bu arada senin küçük Layla'ya bizimkiler bakıyor."
"Layla'yı çok özledim."
İçeri doktorun girmesiyle ayaklandım.
"Nasıl Mingyu?"
"Mingyu'nun durumu iyi,merak etmeyin."
"Ne zaman uyanır peki?"
"En geç iki üç saate uyanacaktır. Geçmiş olsun." dedi ve odadan çıktı.
Yatağın başında durmaya başladım. Jaeyun geldi ve arkamdan sarılıp kafasını omzuma koydu. Kollarımı kollarına sardım ve kafamı kafasına yasladım.
"Her şey düzeliyor Heeseung."
"Her şey düzeliyor Jaeyun, umarım daha da bozulmaz."
Kafamı çevirdim ve yanağını öptüm.
"Hep yanımda ol Jaeyun, olur mu?"
"Hep yanında olacağı-"
Bir anda kapı açıldı.
Kafamı oraya çevirmemle kala kaldım.
"Anne?"
"Heeseung."
"Dalga mı geçiyorsun?"
"Ne dalga mı geçiyorsun Heeseung? Kardeşine bakmaya geldim."
"Sen buraya nasıl gelebilirsin? Sen-"
"İyi misin Heeseung? Oğluma bakmaya geldim."
"Sen öldün."
"Ne? Ne saçmalıyorsun? Cidden kafan yerinde olmamalı."
"Babam-"
"Boş zırvalamayı kesecek misin?"
"Babam bana öldüğünü söyledi."
"Ne?"
"Babam bana öldüğünü söyledi." dediğimde güldü ve "Ciddi misin sen?" dedi.
"Evet."
"Desene baban ondan nefret edişimi kaldıramayıp saçma sapan bir yalan uydurmuş." dedi ve Mingyu'nun yanına oturdu.
"Her neyse." Mingyu'nun elini tuttu.
"Çok yanında kalacağımı düşünme. Kardeşin iyileşsin, onu alıp gideceğim."
"Ne? Ne diyorsun sen?" dediğimde ayaklandı ve bana döndü.
"Ne sandın? Kardeşini senin bu boktan işin hâlâ varken sana emanet edeceğimi mi? Yanılıyorsun Heeseung. Senden hâlâ utanıyorum ve oğlumun senin gibi utanç verici biriyle büyümesine izin vermeyeceğim."
Jaeyun arkadan elimi tutuyordu.
"Kardeşimi benden alamazsın."
"İstersen verme. Verme de bu boku ortaya dökeyim Heeseung. Ne dersin?" dediğinde sustum.
"İşte, işin için kardeşinden bile vazgeçersin sen."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Him&I | Heejake
Fanfiction"Her bir ayrıntısı beynime işlemiş, dokunuşu vücuduma kazınmış ve dudaklarıysa beni hayata geri döndürmüş. Nasıl affedemem onu gülümsememin tek sebebi olurken?"