1.0

89 14 11
                                    

Hızlıca hastaneye girdiğimde Sangkyu hâlâ burada bekliyordu.

Beni gördüğünde ayaklandı ve "Hoş geldiniz." dedi.

"Hoş buldum."

"Kardeşinizi yoğun bakıma aldılar ama babanızı hâlâ ameliyattan çıkaramadılar."

"Doktorlar bir şey dediler mi?"

"Hayır, daha bir şey demediler."

"Tamam." dedim ve kapıya yaslandım.

İçeri girdi Hoon.

"Nerdeydin lan?"

"Biriyle buluşmam gerekti." dedi ve dudağını sildi.

"Bu biriyle öpüşmeniz nasıl geçti?"

"Ha?"

"Öpüşmeniz diyorum, nasıldı?"

"Yok ki öyle bir şey."

Kıkırdadım ve "Aynen." dedim.

"Bunu diyen kişiyi de kaçırdığı kişiyle üst üste yakaladık."

"Ne?"

Sangkyu "Ne?"

Sangkyu'ya döndüğümde boğazını temizleyip "Pardon efendim." dedi.

"Niki."

"Ne?"

"Sus."

"Ne sus aq? Anlatsana Niki."

"Bildiğin üst üstelerdi."

"Mingyu'yu yaralayanın kardeşiyle mi?"

"Ya bakın amına koyayım olayın Jaeyun'la alakası yok ve olsa bile size ne oluyor amk? Size hesap vermek zorunda mıyım?"

"Sen gergin misin? Bir şey demedik amk sadece sorduk."

"Sormayın amk."

"Neyse Heeseung, kardeşine veriyorum." dedi ve sustu Hoon.

"Ver Hoon." diyip arkamı döndüm.

Bir süre sonra bir hemşire yoğun bakımdan çıktı ve "Mingyu'nun yakınları burada mı?" diye sordu. Hızlıca yanına gittim.

"Abisiyim."

"Heeseung Bey olmalısınız."

"Evet."

"Bakın Heeseung Bey. Kardeşiniz yaşayacak." demesiyle derin bir nefes aldım.

"Ama bir sorunumuz var."

"Ne? Ne sorunu?"

"Kardeşinizin felç kalabilme ihtimali var, biz elimizden geleni yapıyoruz ve yapacağız da ama her ihtimale karşı hazır olmalısınız."

"Ne?"

Him&I | HeejakeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin