0.3

102 12 11
                                    

"Mingyu!"

Koşarak hastaneye girdiğimde sedyede götürüyorlardı. Koşarak yanına gittim.

"Abi." dedi zorla.

"Burdayım abicim, burdayım."

Elini tuttum.

"Abi beni bırakmayacaksın di mi?"

"Hayır hayır bırakmayacağım söz veriyorum bırakmayacağım."

"Abi çok canım yanıyor."

"Biliyorum biliyorum ama iyileşeceksin. İyileşeceksin."

"İyileşirsem eve dönecek misin?" dediğinde o an ne yapacağımı bilemedim. O kadar istiyordu ki dönmemi canı yanarken bile...

"Döneceğim abicim döneceğim yeter ki iyileş sen." dedim ve elini iki elimin arasına alıp öptüm.

"Burada beklemeniz gerekiyor." dediler ve Mingyu'yu arkasına da babamı içeri aldılar.

Sinirle duvara vurup ağlayarak kenara çöktüm.

"Heeseung."

Hoon ve Niki hızlıca yanıma geldiler.

"İyi misin?"

"Değilim."

"Kim yaptı bunu?"

"Bilmiyorum sikiyim bilmiyorum."

"Heeseung Bey."

Sangkyu elinde bir zarflageldi.

"Yapanları bulduk." dediğinde ayaklandım.

"Tahmin edeceğiniz üzere-"

"Felix."

"Evet."

"Orospu çocuğu." diyip gidecekken "Bir şey daha var." dediğinde durdum.

"Ne var?"

"Felix Bey'in de bir kardeşi varmış." dedi ve elindeki zarfı bana uzattı.

Elindeki zarfı aldım ve açtım. İçindeki fotoğrafları çıkardım.

"Sim Jaeyun. Sizden iki yaş küçük ve Felix Bey'den uzakta yaşıyor."

"Ucu ona dokunmasın diye ama artık çok geç. Onu kendi ellerimle evinden alacağım."

"Arabanız hazır." dediğinde gülümsedim ve "Maaşını yükselteceğim Sangkyu."

"Ha, teşekkür ederim."

"Biz de geliyoruz." diyip Hoon'la Niki de ayaklandı.

"Burada bekler misin Sangkyu?"

"Tabii efendim."

"Bir şey olursa-"

"Size haber vereceğim."

"İşte bu. Hadi yürüyün."

Him&I | HeejakeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin