hee's pov:
"Heeseung.""Efendim?"
"Ben gitsem cidden iyi olacak."
"Ne?"
"Burada kalmam senin için değil hiçbiriniz için iyi değil gibi. Sonra konuşuru-"
Ayaklandım bir anda ve elini tutup sürüklemeye başladım.
Sonunda sessiz ve kimsenin gelmediği bir yerde durdum.
"Neden geldik buraya?"
"Konuşmak istiyorum."
"Heeseung belki de gerçekten doğru insan ben değilimdir. Belki de Niki haklıdır. Benim yüzümden arkadaşını kaybettin. Benim abim yüzümden babanı kaybettin ve kardeşini kaybetmek üzereydi-"
"Anlamıyorum ben."
"Ha?"
"Ben ne anlayabiliyorum ne de anlatabiliyorum. Ben artık cidden çok yoruldum. Ben babamı kaybettim, ben en iyi adamını kaybettim ben kardeşimi kaybetmek üzereydim evet evet ama peki bunlarla alakası olmayan birisini de kaybetmek mi zorundayım? Ben birini daha kaybetmek mi zorundayım? Ben yine birini mi kaybetmeliyim bu yüzden?"
"Yapma lütfen."
"Neyi yapmayayım? Cidden kafayı yiyeceğim ben artık. Görmüyor musun? Nasıl bir durumdayım görmüyor musun? Tanrım daha çok ne yaşamam gerekiyor benim aklımı kaybetmem için?"
Ağlamaya başlamıştım.
"Ağlıyor musun-" diyecekken sıkıca sarıldım ve yüzümü omzuna gömüp tişörtünü sıkmaya başladım.
"Ben seni de kaybetmek istemiyorum. Yemin ederim çok yoruldum savaşmaktan. Yalvarırım bari sen kal benimle."
"Seni daha çok dibe sürüklemek istemiyorum ben." dedi ve o da ağlayarak yüzünü omzuma gömdü.
"Sürükle, sürükleyeceksen sen sürükle ama gitme. Lütfen."
"Ama neden izin vermiyorsun? Neden bırakmıyorsun?"
"Çünkü aşığım sana."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Him&I | Heejake
Fanfiction"Her bir ayrıntısı beynime işlemiş, dokunuşu vücuduma kazınmış ve dudaklarıysa beni hayata geri döndürmüş. Nasıl affedemem onu gülümsememin tek sebebi olurken?"