yalan

Duymak istiyorum

Bu bölümü hassas kelebek,prenses ferit korhana adıyorum dnndndndsj
Yorumlarınızı da merakla bekliyorumm😇😇💞

Ferit ve seyran arabaya binerken yüksek bir ses duyuldu.

"FERİT, kardeşim naber? Ateş almaya gelmişsin gibi hemen gittin. İnsan bi selam verir" Ferit selim'i görünce şakaklarında bir ağrı hissetti. Bu adam yavşaklığı ile ünlü,haysiyet yoksunu bir adamdı ve ailesinin sık sık geldiği bir yerde bu adamın varlığı onu rahatsız etmişti. Üstelik bu yavşak gözlerini karısının üstünden de çekmiyordu. Ferit sakince seyrana döndü ve arabanın kapısını açtı.
"Sen bin hayatım,geliyorum." Seyran sakince arabaya bindi ama camdan bu iki adamı izliyordu. Selim'in haberleri yaptıran kişiyi öğrenme ihtimali genç kadını huzursuz ediyordu. Ferit ise Selim'in bu gevşek hallerinden daha şimdiden rahatsız olmuştu.

" işim var da sen hayırdır? Ne yapıyorsun bu saatte burada."

"Aşk olsun ,bu ne kabalık. Biraz medeniyet öğren. Valla bu kabalıkla bu zarif ve oldukça güzel hanımefendiyi elinden kaçırırsın.(imalı bir şekilde göz kırptı selim)
Zaten nasıl oldu da senin gibi bir adamla evlendi hayret ettim. Neyse yakında açılır gözleri,boşar seni."

"Ne diyorsun lan sen" Ferit bağırmıyordu ama sesi oldukça gergin çıktı. Bi an kafasını çevirip karısına baktı. Seyran endişeli gözlerle ikiliyi izliyordu.

"KARIN diyorum çok kaliteli bir kadın. Az önce sohbet etme fırsatımız oldu uzuun uzuuun. Elegant olduğu kadar da GÜZEL. Dikkatli ol. Şansın yaver gitmiş de evlenmişsin ama asıl maharet bu evliliği devam ettirebilmek. Eee senin de aşk adamı olduğunu söyleyemeyiz değil mi. Yakında güvenilmeyecek bir adam olduğunu anlar ve ayrılır diyorum sadece."

Feritin sinirden gözleri karardı. Eli çenesine gitti, ne zaman birine vuracak olsa aynı şeyi yapıyordu. Seyran durumu fark ettiği gibi müdahale etti.

"SEVGİLİM,geç kalıyoruz." Ferit derneğin önünde Dinçer'lerin torununa saldırmak istemedi. Ama Seyran ile UZUUN UZUUN sohbet ettiğini iddia eden bu adamı bi tenhada kıstıracak ve ağzını burnunu kıracaktı. Ferit şiddet yanlısı biri değildi bu zamana kadar herhangi bir kadın için kavga etmemiş ve biri saldırmadan kavgaya da girmemişti ama konu seyran olduğu zaman içinden bir dağ ayısı çıkıyordu ve seyran'ın bu dağ ayısından hiç hoşlanmadığını biliyordu. Yavaşça selime yaklaştı ,elini adamın omzuna koydu ve gülerek kulağına yaklaştı.

" Ne yapmaya çalıştığını biliyorum ama tehlikeli sulardasın dikkat ette boğulma."

Selim de ferite aynı sahte gülüşü attı ve arabasına binen adama seslendi. " Ben çok iyi yüzerim ferit,sen beni merak etme"

Ferit arabayı çalıştırdı ve seyran ile birlikte yola çıktı. Bu herif gerçekten çok büyük bir şerefsizdi. Ne ahlaki değeri vardı ne hayatta değer verdiği bir şey. Dalgın dalgın araba süren adamı izledi seyran. Bu gergin ve sessiz ortamı dağıtmak istiyordu.

"Nereye gidiyoruz. Kurt gibi açım valla. Pizza mı yesek ya da lazanya?" Oldukça neşeli ve cilveli bir şekilde söylemişti. Normalde ferit arabayı sağa çeker seyran'ın üstüne atlardı ama ferit sahte bir gülüşle karısına döndü. "Seni insanların pek bilmediği bir yere götüreceğim. Eminim bayılacaksın ama yol biraz uzak. Torpido atıştırmalık bir şeyler var sen onlardan ye biraz ben de bizi hızlıca gideceğimiz yere götüreyim tamam mı güzelim." seyranın elini öptü cümlesi bitince. Ferit bu günü bu şerefsiz için mahvetmeyecekti. Radyodan bi müzik açtı. İçindeki kıskançlığı bi kenara bıraktı. Sıla-kafa çalıyordu. Seyran antep fıstıklı çikolatadan yerken mırıldanmaya başladı.