Seyran geçen geceki kavgalarında feriti ne kadar kırdığını fark etmiş ve bu konuyu çözmeye karar vermişti. Fakat bu sefer de ferit kaçıyordu sanki. Normal şartlarda ferit bırak Kanada'yı şirkete bile gitmezdi.
"Kanada'ya gitmek zorundayım mı? Nedemek bu??"
"Kanada'ya yeni mağza açılacak ama bazı pürüzler var. Onları halletmem lazım. Elmasların sertifikalarını kabul etmiyorlar. Mecburen gitmek zorundayım ama kalmayacağım. Mümkün olan en hızlı şekilde geleceğim " Ferit oldukça donuk bakıyordu. Seyran duyduğu şeyle çok bozuldu ama çaktirmadı. Ferit seyrandan bi tepki bekledi ama Seyran hiçbir şey söylemedi. Genç adam komodinin üzerinden telefonunu alırken Seyran giyinmek için yataktan kalktı dolaba doğru giderken sendeledi. Ferit panikle seyran'ın belinden tuttu.
"Seyran İyi misin? Başın mı döndü yine? Gel tutun bana" birden seyran'ı kucağına aldı ve narince yatağa yatırdı.
"Yok böyle olmayacak bi hastahaneye gidelim biz. İyi değilsin sen"
"Hayır ciddi bir şey yok. Aniden kalkınca başım döndü."
"Ne demek ciddi bir şey yok? Doğru düzgün yemek yemiyorsun,uyumuyorsun,
dinlenmiyorsun. Vücudun çok yorgun düşmüş. Değerlerine bi baktıralım.""Bir şeyim yok . Sen git işine yoksa geç kalacaksın.... Sanki çok umrundaymış gibi.. "
"Umrumda...gitmek zorundayım.(derin bir nefes verdi ferit,yorgun karısını daha fazla yormak istemiyordu)Neyse tartışmayalım şimdi,akşam geleceğim o zaman konuşalım olur mu?"
Seyran göz devirdi. Ağlamak üzereydi ama kendini tuttu. Feritte seyranı bu halde bırakmak istemiyordu ama bugün yapması gereken tonla şey vardı ve abisine karşı açtığı bu savaşta kendisini kanıtlaması gerekiyordu. Sunayı aradı ferit,ve hemen odaya gelmesini söyledi. Suna gelince de odadan çıkıp şirkete gitti.
"Ablacım iyi misin?" Suna'nın sorusu ile seyran hüngür hüngür ağlamaya başladı. Bu aralar çok duygusaldı.
"Abla feritle aramız çok kötü" Suna kardeşine sıkı sıkı sarıldı ve en baştan olayları anlatmasını istedi. Dün akşam adam çok telaşlı gözüküyordu ve gece kontrole geldiğinde de birlikte tatlı tatlı uyuyorlardı. Ne oldu da sabah seyran bu hale geldi anlayamadi.
"Kavga etmedik sadece çok soğuk. Yabancıymışım gibi bakıyor bana. Sabah ben ondan önce uyandım şefikadan benim için kahvaltı hazırlanmasını falan istedi ben de sandım ki arayı düzeltiyoruz ama gözlerime bile bakmiyor ve Kanada'ya gidiyormuş HEM DE BU AKŞAM"
Suna kardeşinin tepkisine anlam verememişti. Seyran bu zamana kadar böyle yoğun duygusal tepkiler vermezdi.Genelde ne olursa olsun dik durur,duygularını içine gömerdi.
"Ablacım bi sakin ol kendin diyorsun sabah senin için bir sürü şey düşünmüş. Sadece o da biraz kırgın hepsi bu. Kanada'ya niye gidiyormuş,ne kadar kalacakmış? sen niye bu kadar ağlıyorsun? Başka bir şey yok değil mi? Sorun buysa çözersiniz. Senden biraz güler yüz görse bile bu adam yumuşar. Şimdi sil göz yaşlarını. Önce güzel bi kahvaltı edelim sonra birlikte düğün işlerini hallederiz. Bu arada da sizi barıştırmak için bir şeyler düşünürüz olur mu birtanem?"
Seyran sadece başını salladı ve başucundaki tepsiyi kucağına çekti.
________________
Asım bey Halis ağayı aramış ve deren'in tasarım evinin açılmayacağını ve ortak tasarım işlerinin olamayacağını söylemişti. Halis ağa çok şaşırdı. Asım kendisi arayıp bu ortaklığın olması için ricada bulunmuştu. Sırf mahcup olmamak için bile bu işi bitirirdi normalde. Biraz ağzını arasa da bir şey öğrenemeyen Halis,ferit ve asım'ın konuşmuş olabileceğinden şüphelendi. Küçük bir araştırma sonucu geçen haftalarda ferit'in Dinçer holdinge gittiğini öğrendi. İhtiyar adeta küplere bindi. Kendisinden habersiz Asım ile konuşup işi baltaladığını düşündü. Baştan beri de isteksiz halleri düşuncesini destekliyordu. Bu sırada Ferit Kanada için hazırlık yapmaya çalışıyordu. Aklı seyran'da kalmıştı. Kadın evden giderken pek iyi gözükmüyordu. Suna ve şefikayı sık sık arasa da kendi görmeden içi bir türlü rahatlamıyordu. Sunayi tekrardan aradı seyran'ın iyi olduğunu ve düğün için pasta seçtiklerini söyledi. Biraz daha sakinleşince adam işlerine devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yalan
Roman d'amourbüyük bir mücevher markasının sahibi olan korhanlar,uslanmaz bir çapkın ve yalan üzerine kurulmuş bir evlilik