Oğlun bir Hırsız!

896 85 28
                                    

Fuat'ın titreyen sesiyle söyledikleri masadaki herkesin üzerinde bir bomba etkisi yaratmıştı. Halis, tokatın ardından Fuat'a bir kez daha bakıp gözlerini kısarak sordu

"Kimmiş peki o?" Sesi sakin, ama her zamankinden daha tehditkârdı. Fuat, boğazını temizleyip derin bir nefes aldı. Tüm bakışlar üzerinde yoğunlaştığında artık geri dönüşü olmadığını biliyordu.

"Yengem... İfakat yaptı," dedi, neredeyse fısıldayarak ama yine de herkesin duyacağı kadar net bir şekilde.

O anda evdeki hava adeta dondu. Halis'in yüzünde bir gölge belirdi, gözleri İfakat'a döndü. Kadın, şoka girmiş gibi olduğu yerde taş kesilmişti. Hiç kimse kıpırdayamıyordu. Gözler bir an Fuat'tan İfakat'a, oradan da Halis'e kayıyordu.

İfakat, ellerini masaya dayayarak doğrulmaya çalıştı. Yüzü solgun, dudakları titriyordu. Bir an panikle Halis'e doğru bakarak kendini savunmaya çalıştı

"Bu... bu bir iftira! Fuat yalan söylüyor. Ben... ben nasıl böyle bir şey yapabilirim? Ben ailemize ihanet edecek biri miyim?"

Herkesin bakışları tekrar fuata döndü. Genç adam boğazını tekrar temizledi

"Yalan değil,iftira da atmıyorum."

Hiddetle bağırdı ifakat

"Belli ki kendini kurtarmaya çalışıyor. Gerçekten böyle bir şey yapsam ve bilse neden saklasın? Neden tüm oklar ona dönünce benim adımı versin Ağam."

Ev ahalisi bi an duraksadı,ifakat oldukça mantıklı bir şey söylemişti. Fakat fuat, insanların gözlerindeki tereddütü gördüğü an konuştu.

"Çünkü polisler gelene kadar neyden bahsettiğini anlamamıştım,parçaları şimdi birleştirdim. Ferit ameliyata gireceği gün lavaboya gitmiştim. Çıktığımda yengemi telefonla konuşurken duydum,nevzat diye biri ile konuşuyordu."

İfakat sıkıca gözlerini yumdu. Fuat ise orhana delici bakışlar atıyor adeta ne yaptığını biliyorum, her şeyi öğrendim diyordu. Babasını ilk kez bu denli ezik gördü karşısında. Orhan ise sadece yalvaran gözlerle oğluna bakıyordu. Bi anlık nefesten sonrası devam etti

"Arabanın içinden çıkartılan parçalar hakkındaydı. Yengem ağlıyordu. Daha sonra...."

Fuat tekrar babasına baktı,onun bu tedirgin ve ezik hali hoşuna gitmişti. Orhan bayılacak gibiydi,masadan güç aldı. Başı dönüyor,gözü kararıyordu."

"Daha sonra.....Yengem eğer kendisinin başı yanarsa onunkini de yakacağını söyledi"

Orhan fark ettirmeden derin bi nefes verdi. Ama asıl problem bundan sonrasında biliyordu. İfakat sinirle her şeyi söyleyebilir ya da Fuat duyduğu kadarını anlatabilirdi.

Millet hala şokla birbirine bakarken,ferit sunayı masadaki telefona yönlendirdi,

"Suna! Telefonu al!"

suna aniden ağlayan kadına doğru gidip ifakat'in telefonunu aldı ve abidine fırlattı. Adam havada kaptı. Halis ise okkalı bir tokat attı..

İfakat yere düştü. Ağlıyor ve kendini savunmaya çalışıyordu. Orhan bi an refleksle kadını yerden kaldırmak için hamle yaptı ama Gülgün kolundan sıkı sıkı tuttu ve kocasının kulağına doğru fısıldadı

"Eğer ona en ufak yardımın dokunursa,sana tavsiyem geceleri bi gözün açık uyuman olur. Çünkü evlatlarımı öldürmeye çalışmış birine yardım eden kişinin yaşamaya hakkı yok!"

Gülgün artık yok sayamıyordu. Kremlerini sürüp hayatına devam edemiyordu. İfakat için çok güzel planları vardı ama dikkat çekmek istemediğinden salonda bir şey yapmadı.

yalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin