Halis duyduğu şeyle oldukça şaşırmıştı. Polisin evlerine kadar gelmesine neden olacak ne olmuş olabilirdi? Ev ahalisinin de panik ve anlamsız gözlerle kendisine baktığını fark edince, gayet kendinden emin bir sesle, "Ee, niye kapıda bekletiyorsunuz? Gelsinler içeri, bir sorun varsa çözeriz," dedi.Orhan ve İfakat, saniyelik bir bakışma yaşadılar. Kadın, polislerin Nevzat'tan kaynaklanan bir sebeple geldiğine inanıyordu ama Orhan oldukça rahattı. Acaba Nevzat yakalanıp onun adını mı vermişti? İfakat iyice gerildi ve bardaktaki suyu tek seferde içti. Polisler yemek masasına yaklaşınca, Halis Ağa'yı görmeleriyle ciddi bir surat ifadesine büründüler.
"İyi akşamlar, Halis Bey. Bu saatte rahatsız ettiğimiz için kusura bakmayın, ama önemli bir durum var ve bilmeniz gerekiyor."
Masadaki herkes merakla bir polise, bir Halis'e bakıyordu. Halis Ağa, şaşkınlığını belli etmemeye özen gösteriyordu. Evde hamile bir kadın vardı ve ne olursa olsun, Seyran'ın bu durumdan etkilenmesini istemiyordu.
"Estağfurullah memur bey. Önemli olan nedir? Size nasıl yardımcı olabiliriz?" diye sordu.
Polis derin bir nefes aldı. "Ben Başkomiser Murat. Ferit Bey'in kazasını araştıran ekibin başındayım. Arabanın analizi birkaç saat önce bitti. Görünüşe göre bu bir kaza değil. Arabanın frenleri gevşetilmiş ve motor ,süspansiyon parçaları çıkarılmış. Anlayacağınız, birisi aracı bilerek bozmuş."
"NEE?!"
Şok içinde herkes birbirine bakıyordu. Seyran korkuyla karnını tuttu. Ferit ise öfkeyle dolmuştu.
"Nasıl yani? Biri karım ve beni öldürmeye mi çalışmış?" diye sordu.
"Öyle gözüküyor Ferit Bey. Parçalar özenle çıkarılmış. Bu, kasten adam öldürmeye teşebbüs anlamına gelir."
Halis Ağa hâlâ sakin kalmaya çalışıyordu. Evdeki kadınların hepsi çok korkmuş görünüyordu. Ferit ise öfkesini kontrol etmeye çalışıyordu.
"Memur bey, emin misiniz? Bu çok ciddi bir durum ve kim buna cesaret edebilir?"
"Biz de bunu öğrenmek için geldik, Halis Bey. Ferit Bey'in ya da Seyran Hanım'ın şüphelendiği biri var mı? Eğer varsa ya da yakın zamanda yaşadıkları ve kazayla ilintili olabileceklerini düşündükleri bir olay varsa, lütfen bize haber verin."
Herkes Ferit ve Seyran'a bakıyordu. Seyran korku dolu gözlerle Ferit'in elini sıkı sıkı tutarak, şüphelendiği biri olmadığını söyledi. Ferit ise gözlerini tabağına dikmiş öfkeyle bakıyordu. Polis birkaç kez Ferit'e seslendi. Adam en sonunda başını olumsuz anlamda salladı ve polisler evden ayrıldı.
Masada tuhaf bir sessizlik vardı. Halis Ağa, kendi araştırmasını da yaptırmaya karar verdi ve Latife'e sağlam bir ekip kurulmasını, bu sırada evdeki herkese koruma atanmasını söyledi. İhtiyar gözlerini tekrar Ferit'e çevirdi. Şu an bu kadar durgun olması normal değildi. Seyran da bu tuhaflığı fark ediyor ve korkuyordu. Sessizce Ferit'e yanaştı.
"İyi misin? Şüphelendiğin biri mi var yoksa?"
Seyran çok korkmuş görünüyordu. Ferit, kadını daha fazla endişelendirmemek için masada Seyran'ın burnunun ucuna minik bir öpücük bıraktı ve elini karnına koydu. Hem bebeğini hem karısını güvende hissettirmek istiyordu.
"Stres yapma. Sana ya da ona zarar gelmesine asla müsaade etmem,"
Seyran duyduğu bu cevapla iyice gerildi.
Suna ise anlayamıyordu. Bir korhan'a kim bulaşabilir? İçinden geçirdiklerini farketmeden yüksek sesle söyledi
"Türkiye'nin en güçlü ailelerinden birine kim bulaşabilir ki?"
![](https://img.wattpad.com/cover/368527415-288-k54148.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yalan
Roman d'amourbüyük bir mücevher markasının sahibi olan korhanlar,uslanmaz bir çapkın ve yalan üzerine kurulmuş bir evlilik