Seyran 21 yaşında üniversite son sınıfa giden başarılı bir ressam. Baskıcı ve geleneksel ailesine rağmen üniversiteyi şehir dışında okumayı başarmış,sevecen ve hayat dolu bir kızdı. Okuldan kalan zamanda part time iş olarak okulun kütüphanesinde çalışıyor ve etkinliklere yaptığı tabloları satıyor bazen de direkt mekanda duvarları birer sanat eserine dönüştürüyordu.
Okul çıkışı her zaman olduğu gibi önce ablasıyla telefonda konuşmuş ,arkadaşlarıyla sohbet ederken onu gelip alacak arabayı bekliyordu. Bugün belki de hayatının işini yapacaktı. Mücevher devi korhanların küçük gelini Gülgün hanımın okumak isteyen kız çocukları için açacağı sanat okulunun duvarlarını ve yurdunu süsleyecekti.Maddi faydasından çok kendisi gibi okumak,kendi ayakları üzerinde durmak isteyen onlarca kız çocuğuna fayda sağlayacak bir işin içinde bulunmanın mutluluğunu yaşıyordu. Yaklaşık 15 dakika sonra telefonuna gelen mesajla irkildi. Okulun kapısında siyah bir araç onu bekliyordu. Hemen okulun kapısına yöneldi ve araca bindi. Aracın şoförü Abidin bey kendisini tanıtıp aracı sürmeye başladı. Seyran biraz çekingen davranıyordu. İlk kez bir yabancının aracı ile işe gidiyordu ama şuan buna takılamazdı. 45 dakika sonra büyük ve ihtişamlı,bembeyaz bir yalının önünde durdular,kapı açıldı ve Abidin bey aracı park etti. Ve arkasını dönüp "Seyran hanım geldik" dedi. Seyran yavaşça arabadan inerken etrafı gözleriyle tarıyor,bu büyülü evin her yerine hayran kalıyordu.devasa bir bahçe ,renk renk tonlarca çiçek ,bir sürü çalışan...
Seyran etrafı incelerken kendisi yaşlarında evin çalışanı olduğunu tahmin ettiği genç bir kadın ona yaklaştı.
"Seyran hanım değil mi?""Evet ben Seyran,Seyran şanlı."
"Memnun oldum Seyran hanım ben Dicle bu evde görevliyim. Dilerseniz Gülgün hanımın yanına kadar size eşlik edeyim."
"Memnun oldum Dicle,Seyran diyebilirsin ve evet yardımcı olursan çok sevinirim. "
Dicle "pekala Seyran hanım böyle geçelim"diyerek Seyran ile birlikte yalıya girdi. Büyük bir hol onları karşıladı.
Yalının içi de en az dışı kadar güzel ve etkileyiciydi. Gülgün hanım boğaza dönük bir şekilde oturmuş çayını yudumlarken misafirini fark etti. Seyran söylenenden de güzeldi. Daha önce cemiyette üyesi olduğu bir kaç derneğin etkinliği için tablo hazırlamıştı Seyran. seyranı çok duymuştu. Arkadaşları çok kibar,güzel ve yetenekli olduğundan bahsediyor,öve öve bitiremiyorlardı.
"Hoş geldin Seyran,ben de seni bekliyordum. Nasılsın? Yolculuk nasıl geçti? "
"Merhaba Gülgün hanım iyiyim,her şey harikaydı,çok teşekkür ederim. Siz nasılsınız?"
"Ben de iyiyim canım oturmaz mısın?" diyerek seyranı koltuğa yönlendirdi.
İkili oturup sohbete başladı,bu arada evdeki çalışanlar da çay ve ikram servisi yapıyorlardı. Gülgün projeden detaylıca bahsetti,isteklerini ve beklentilerini açıkça söyledi. Yaklaşık 2 ay sonra okul ve yurt açılacaktı. Bu iki ay boyunca her gün okul çıkışı okula gidecek ve okulun girişini,3 tane resim atolyesini,kafeteryayı ve yurdun girişindeki boş duvarı süsleyecekti ve eğer her şey yolunda giderse atölyede resim öğretmeni olarak çalışmasını teklif etmişti Gülgün hanım. Seyran her şeyden önce kız çocukları için yapılan bu güzel projenin bir parçası olmak istiyordu bu sebeple teklifi kabul etti ayrıca kazanacağı para da çok iyiydi ve okul bitmeden iş bile bulmuş olabilirdi. Bugün gerçekten güzel ilerliyordu. İkili sohbete devam ederken içeri oldukça yakışıklı,genç bir delikanlı girdi. Üstünde haki bir gömlek ve bol bir pantolon, zincir kolye ve güneş gözlüğü vardı.etkileyici bir adamdı. Yalıya havalı bir giriş yapmıştı. Ferit seyranı görürgörmez durdu. Çok güzel bir kızdı. Yeşil elbisesi ,açık bıraktığı saçları ve gözleri... Yemyeşil kocaman gözleri.. Ferit suratına takındığı en pezo gülüşü ile annesine doğru ilerledi ve selam verdi. Amacı bu güzeller güzeli kıza biraz daha yaklaşmak ve belki tanışmaktı.
Gülgün hanım sinsi sinsi yaklaşan oğlunu gördüğü an amacını anladı. Oğlu gerçekten çapkındı ama Gülgün hanım buna izin vermeyecekti zaten Seyran hakkında söylenenleri duyduktan sonra da Seyran muhtemelen kendisiyle aynı fikirde olacaktı bu sebeple pek umursamadan oğluyla konuşmaya başladı.
"Hoşgeldin oğlum hayırdır erkencisin?"
"Hoşbuldum anne,Necip usta bugün erken çıkabilirsin dedi ben de eşyalarımı almaya geldim spora gideceğim. Hoş geldiniz bu arada ben Ferit."
"Memnun oldum Ferit bey ben de Seyran. Gülgün hanım her şey için çok teşekkür ederim ben izninizle kalkayım."
"Pekala seyrancım müsade senin Abidin bıraksın seni."
"Sağolun Gülgün hanım."
Seyran yalıdan çıkıp evine gitti. Ferit de spora gitti fakat Seyran aklından çıkmıyordu,bu kız gerçekten çok güzeldi ve kesinlikle onunla tanışmalıydı. Bu sebeple Ferit spordan çıkıp abinin yanına gitti ve Seyran hakkında her şeyi öğrendi. Yarın annesinin açacağı okulda çalışmaya başlayacak olan bu kızı yakından tanımak için kesinlikle okula gidip annesine bir sürpriz yapacaktı!
Seyran çoktan eve gelmiş ablası ile günün kritiğini yapıyor,olan biten yer şeyi anlatıyordu. Konu bir ara ferit de gelmişti ama Seyran pek konuşmak istemedi bu konuda. Gerçekten etkileyici bir adamdı ama her gün magazinde hakkında çıkan haberleri biliyordu.
Yali çapkını gecelerde ,Yali çapkınının yanında ki genç model kim başlıklı haberler her yerdeydi. Seyran bu genç adamdan uzak durması gerektiğini biliyordu bu sebeple bu konuyu içinde kapatıp yattı.Ertesi gün sabah derslerine gidip tüm işlerini halletti ve sanat okulunun yolunu tuttu. Okula gidergitmez derin bir nefes aldı burası devasaydı. Ama harika bir yerdi. Hemen işe koyuldu önce başlayacağı yeri seçti. İlk resim atölyesinden başlayacaktı. Önce kurşun kalemi alıp bir şablon çizmeye başladı büyük bir duvardı,ayrıca yüksek tavanlardan dolayı boyu yukarılara yetişmiyordu.Bir merdiven çekip duvarın üst kısımlarına da resimler çizmeye başladı. Yaklaşık 3 saattir buradaydı ve merdivenin tepesinde hala duvarın ana hatlarını çizmeye çalışıyordu. Belli ki bugün ilk duvarı boyamaya geçemeyecekti. Seyran çizimi devam ederken içeriden sesler gelmeye başladı. Seyran biraz tedirgin oldu,seslendi fakat cevap veren olmadı. Ayak sesleri iyice yaklaşıyordu ve hala kimse cevap vermiyordu. Seyran bir hışımla merdivenden inmeye çalışırken ayağı kaydı ve yere düşmeye başladı.kendini hiç beklemediği bir yerde buldu. Evet Ferit korhan'ın kollarında.
///Selammmm bu benim ilk hikayem umarım beğenirsiniz. İlk tanışmalarını uzun yazdım ama ilerleyen bölümlerde evliliği hızlandıracağım şimdiden haber veriyim dedim. Düşüncelerinizi merak ediyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yalan
Romancebüyük bir mücevher markasının sahibi olan korhanlar,uslanmaz bir çapkın ve yalan üzerine kurulmuş bir evlilik