Seyran elbisesinde ki kanı gördüğü gibi çok tiz bi çığlık attı. Terasta sigara içen ferit panikle içeri,banyoya doğru koştu. Kapıyı açtığı an seyranı ve bacaklarından ayağına doğru akan kanı gördü. Bi an sadece bir an durdu. Seyran panikle feryat figan ağlıyor ve bağırıyordu.
'bebeğim ona bir şey olmasın bebeğime bir şey olmasın bebeğime bir şey olmasın"
Girdiği anık şoktan çıktı ferit. Duşakabine sıkı sıkı tutunup ayakta durmaya çalışan karısını kucaklamak istedi ama seyranın sancısı vardı ve feritin kolu yeni yeni iyileşiyordu. Tek koluyla bu kadar hassas durumda birini taşıyamazdı. Yine de odada ki kadınlardan yardım alarak seyranı sakince kucakladı. Koşarak arabaya doğru gitmeye başladı. Onca merdiveni nasıl indi hatırlamıyordu bile.
Seyranı telkin etmek istiyordu,her şey iyi olacak demek istiyordu ama çok korkuyordu. Feritin daha fazla kayıp yaşayacak gücü yoktu. Yalıdan çıkıp koşarak arabasına geldi. Bahçede ki Abidin hızlıca kapıyı açtı. Ferit özenle kucağına yatırdı seyranı. Ellerini sıkı sıkı tutuyordu.
"Hiçbir şey olmayacak. Ne sana ne bebeğimize. Sakin ol birtanem. Söz veriyorum hiçbir şey olmayacak! İzin vermem, izin vermem asla!"
Ellerini seyranın karnına koydu. Alnını öpüyor Ellerini sıkı sıkı tutup karısına güç vermeye hem de kendini sakinleştirmeye çalışıyordu. Abidin son sürat arabayı hastaneye getirdi ve inip yardım istedi. Hemen sedyeyle gelen hemşireler dikkatlice seyranı muayene odasına götürdü.
Seyran'ın jinekoloğu hızlıca odaya girdi. Ardından da panikle ferit. Stresten eli ayağına dolaşmış genç adam denilen hiçbir şeyi anlayamıyordu. Kafası durmuş gibiydi. Tek yapabildiği seyranın ellerini tutmaktı.
Doktor hanım birkaç şey söyledi. Ferit kadını dikkatlice dinlese de tüm algıları kapanmıştı, ne dediğini asla anlayamıyordu. Sadece aradan şu kelimeleri seçmişti
"Korkulacak bir şey yok"
Bu cümleyi duyduğu an hem seyran hem ferit derin bir oh çekti. Seyran korkudan iyice ağlamaya başladı. Feritte tutamıyordu kendini. Alnını sedyede uzanan karısının alnına dayadı. İkili kısa bir süre ağladı. Çok korkmuşlardı. Bu bebeğe ne zaman bu kadar bağlandıklarını bilmiyorlardı bile . Ama sanki canları kopuyor gibi hissetmişlerdi. Sakinleşince seyran merakla sordu
"Neden oldu bu durum?"
Doktor hanım oldukça sakinleştirici bir sesle ve güler yüzle konuştu. Genç anne-babanın telaşını görmüş ve gerçekten çok üzülmüştü.
"Yerleşme kanaması. Bu aylarda olabilir. Korkulacak bir şey yok. Bebeğimiz gayet sağlıklı. Kalp atışlarını dinlemek ister misiniz?"
İkisi de yaşlı gözlerle onayladı doktoru. Bebeklerinin iyi olduklarına ikna olmuşlardı.
"Ha bu arada sizin randevunuz zaten haftayaydı. Dilerseniz bebeğimizin cinsiyetine de şimdi bakalım. Ama daha sonrası için cinsiyet partisi filan düşünüyorsanız. Zarfa koyup verebilirim"
Seyran ve ferir birbirlerine baktı. Birkaç aydır öyle korkunç şeyler yaşıyorlardı ki oturup bebeklerinin cinsiyetini bile doğru düzgün düşünmemişlerdi. İkisi de mahcup bir ifadeyle ellerini seyranın karnında birleştirdi. Birbirlerine baktılar ve hemen şimdi öğrenmek istediler. Heyecanla bekliyor,doktordan cinsiyeti duymak istiyorlardı ama
"ıııı ben cinsiyete bakalım dedim ama göstermiyor. Dilerseniz haftaya randevumuzda tekrar şansımızı deneyelim. Bebeğimiz belki bize haftaya gösterir cinsiyetini. Şu an tam emin olamıyorum. Sizi de yanıltmak istemem"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yalan
Romancebüyük bir mücevher markasının sahibi olan korhanlar,uslanmaz bir çapkın ve yalan üzerine kurulmuş bir evlilik