17. Bölüm

4K 122 16
                                    

♬ Bölüm Şarkıları

Mert Demir - Gözlerime Bak

***

"Ya bu arada çok güzel olmuş bence," dedi Dila lokmasını yutarken. Savaş'a çevirdi başını. "Sen yeme zehirlenirsin."

"Yiyeceğim birazdan." dedi Savaş Dila'ya bakarken. "Önce seni deniyorum. Sana bir şey olmazsa yiyeceğim."

"Ay çok komik ya gül gül öldüm valla." dedi Dila yüzünü buruştururken. "Zıkkımın kökünü ye!"

"Ayıp," dedi Savaş. "Abiye öyle söylenmez."

Ben sesimi çıkarmadan ikisinin atışmasını izliyordum. Tabağımdaki tatlıdan bir çatal daha alıp ağzıma attım.

O sırada kapı çaldı. Dila tabağını koltuğa bırakıp oturduğu yerden kalktı ve salondan çıktı.

Savaş, "İyi misin?" dediğinde ona baktım. Başımı salladım.

Tam tekrar bir şey söyleyecekti ki salona giren Berkay Abi yüzünden söyleyemedi. "Selam gençlik!" dedi Berkay Abi. "Nabersiniz?"

Onun arkasından abim, Kağan Abi ve Derya Abla da girdi içeriye.

"İyidir abi," dedi Dila yerine geçip tabağını tekrar eline alırken. "Senden?"

"İyi ben de," dedi. "Oo tatlı mı? Var mı mutfakta daha?"

"Var," dedi Dila.

Berkay Abi yanına abimi de alıp salondan çıktığında birkaç dakika içinde geri döndüler.

Onlar da tatlıdan yemeye başladığında yanımdaki telefonuma bir bildirim geldi. Tabağımı kucağıma bırakıp telefonumu aldım.

Gönderen: Savaş Abi
Mesaj: Ben önden çıkıyorum sen de arkamdan gel, odamda bekliyorum

Bir cevap yazmadan telefonu kapattım. Savaş oturduğu yerden kalkıp salondan çıktığında ben de bir iki dakika sonra arkasından gittim.

Önce tabağımı mutfağa bıraktım. Ardından üst kata çıkıp Savaş'ın odasına ilerledim.

Kulbu indirip odaya girdiğimde Savaş beni bekliyordu ayakta. Kapıyı kapatıp kilitlediğimde arkamı döndüm.

"Ne oldu?" dedim. Bana doğru yürüyüp yanıma geldiğinde elimi tuttu ve yatağına doğru ilerledi. İkimiz aynı anda yatağa oturduğumuzda elimi hâlâ bırakmamıştı.

"Sen söyle Akasya." dedi yüzüme bakarken. "Neden yüzün asıldı?"

"Asılmadı." dedim. "Sadece düşünüyordum."

"Neyi?" dediğinde gözlerine baktım.

"Bizi." dedim. "Lafı dolandırmayacağım Savaş. Biz tam olarak neyiz? Aramızda ne var? Bir şeyler olduğunu ikimiz de biliyoruz ama netleştirmedikçe benim kafamda hep bu sorular dönüp duracak. Biliyorum her zaman sözlere ihtiyaç olmaz ama bazen de sözleri duymak istiyor insan."

Elimin üstünü okşadı baş parmağı beni ilgiyle dinlerken. Sözlerimi bitirmem ile, "Bunları düşünmekte haklısın." dedi. "Ben sözlere değil hissettirmeye ihtiyaç duyarım ama sözlerin etkisi sende oldukça büyük olabilir, bu konuda da haklısın." Önüme çevirdim başımı. Diğer eli uzanıp çenemi yakaladı ve yüzümü kendisine çevirdi. "Ben sana yanıyorum, sen bana geliyorsun Akasya. Bence biz sevgililikten de öteyiz." Gözlerimi kırpıştırdım. "Sen ne dersin? Sevgili olsak mı biz? İlk önce bu adı koysak mı bize?"

SON YOL MAHALLESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin