♬ Bölüm Şarkıları ♬
LP - Lost On You
Yalın - Zalim
***
Arabayla eve dönerken bir yandan da sohbet ediyorduk Savaşla. Hafiften gelmeye başlayan uykum yüzünden gözlerimi açık tutmakta zorlanıyordum. Başımı koltuğa yaslayıp Savaş'a çevirdim. "Savaş," dedim.
"Efendim?" dediğinde gözleri yoldan ayrılmamıştı.
"Adal çok tatlıydı." dedim. Uykulu halim yüzünden sesim biraz mırıltı gibi çıkıyordu. "Bir daha görmeye gider miyiz?"
"Gideriz." dedi tek hamleyle başını sallarken.
"Peki, biz ne zaman evleniriz?" dediğimde başını bana çevirdi. Gözlerim yarı açıkken büyükçe esnedim.
"Sen ne zaman istersin?" dediğinde biraz düşündüm.
"En yakın zamanda." dedim ve yerimde kıpırdanıp sırtımı kapıya yasladım ve bacaklarımı kendime çektim. "Sen ne zaman istersin?"
"Sana kavuşmayı, seninle aynı evde, aynı çatı altında yaşamak için ölüyorsam," dedi. "Bu ne kadar zamana tekabül eder?"
Gülümsedim. "Sanırım en kısa süre."
O da bana gülümsediğinde, "Neden sordun bunu?" dedi.
"Bugün öyle evli bir çift, küçük çocuklar görünce," dedim. "Zihnimi ele geçirdi sanırım bu düşünce."
"İstiyorsan babanla konuşabilirim." dedi.
"Olur." dedim dağılan uykumla birlikte oturduğum yerde doğrularak. "Ama birlikte konuşalım. Hatta sizinkileri bize davet edelim. Hem yemek yiyip birlikte vakit geçiririz hem de niyetimizi açıklarız."
Arabayı sağa çekip durduğunda, "Niyetimiz demek." dedi.
"Hıhım," dediğimde yüzümü ona yaklaştırdım. "Hayatımı seninle birleştirmek için sabırsızlanıyorum."
O da bana yaklaştı. Yüzlerimizin arasında bir karışlık mesafe varken, "Hayatımı seninle birleştirmek için deliriyorum." dedi ve ilk hamleyi yaparak dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Elim anında ensesini bulduğunda saçlarının arasına soktum parmaklarımı. Onun da bir eli yanağımı bulurken diğer eli belime ulaşmıştı.
Dudaklarımız ahenkle dans ederken bulunduğumuz konum çok rahatsızlık veriyordu bana. Bundan sebep durduğum yerde kıpırdanıp dudaklarımızı ayırmadan ona doğru yükseldim. Amacımı anlayıp yanağımdaki elini de belime indirdi ve beni kucağına aldı. Bacaklarım iki yanından koltuğa yaslandığında ellerimi yanaklarına sardım.
Nefessiz kalana kadar derin bir öpücüğü paylaştık. Onun elleri benim belimi, benim ellerim de onun saçlarını okşadı.
Geri çekildiğimizde birbirimize parlayan gözlerle bakıyorduk.
Aramızdaki çekimin boyutu çok farklıydı. Her an bir mıknatıs gibi çekiliyorduk birbirimize. İkimizin de buna bir itirazı yoktu, nasıl olurdu ki?
"Senin benim karım olman," dedi gülümseyen gözleri yüzümün her bir köşesinde gezinirken. "Aklımın alamayacağı kadar güzel."
"Eee," dedim övünerek. "Herkesin ben gibi güzel bir kadın karısı olmaz. Hadi yine iyisin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON YOL MAHALLESİ
ChickLitBir kalbe, beyin ve kalp arasındaki o savaşı çıkaracak kişi geldiyse yandınız demektirdi benim lügatımda. Benim savaşım ne zaman başlamıştı bilmiyordum ama o savaş bir kere çıkmıştı bunu çok iyi biliyordum. Savaş. Adı gibi kalbime de savaşı getiren...