22. Bölüm

867 221 30
                                    

Hepimizin Kurban Bayramı Mübarek olsun. 

Diğer dinlerden olan ya da ateist arkadaşların da tatilleri kutlu olsun. 

💕💕💕💕💕💕💕


Çınar, Azra'nın eve gelmediğini öğrenmişti. Otelde de değildi. Tek ihtimal Teoman'ın evinde kaldığıydı. Tipi yüzünden yollar çok kötüydü. Eve gelememiş olması mümkündü tabii ama bu sinirlenmesine engel değildi. O evde neler olduğunu hiç bilmiyordu. Başka şeyler düşünmek istemiyor ama kendini engelleyemiyor, ikisini bir arada düşündükçe kıskançlıkla içi içini yiyordu. Diğer yandan evde olmasının bilgi alması anlamına geldiğini de biliyordu. Hem onun için korkuyor hem de bir şeylerin daha hızlı çözülmesi için harekete geçmesini istiyordu.

Azra'dan aldığı evraklarda adı geçen kişiler hakkında bilgiler ara ara geliyordu. Şimdi de bu dosyalardan birini eline almış inceliyordu. Teoman ile ilgili evrakları savcılıkta tutmuyordu. Adamın elinin nerelere uzandığını bildiği için tedbirli davranıyordu.

Evden çıkılacak bir gün değildi. O da işe gidemeyeceğini bildirmişti. Zaten çoğu kişi evinden çıkamıyordu. Bugünün değerlendirmesini çalışarak yapacak, kafasına Azra'nın nerede olduğunu takmayacaktı.

Evraklardaki ve Azra'nın iş yerine gelenlerin isimlerini araştırmaları bile günlerce sürüyordu. Şu an sadece çok güvendiği iki kişiden yardım alıyordu. Onlar da sistem üstünden araştırma yapmıyorlar sırrını vermedikleri yollarla inceliyorlardı. Her yer hacker doluydu. Çınar o kadar iyi bilgisayar kullanmayı isterdi.

Elindeki isimlerin izlenmesi için karar çıkarttıracaktı, fakat o karar çıktıktan sonra artık Teoman kısa sürede dosyanın açıldığını öğrenecekti. O yüzden resmi araştırmalardan önce el altından araştırmalıydı. Hackerlar ne bulurlarsa sonra bunları resmi delil niteliğine çevirmeliydi. Tek bir açık bulamayacakları şekilde hazırlanmalıydı.

Aldığı notları biraz daha detaylandırdı. Hesap hareketleri, kredi kart bilgileri, varsa ulaşım bilgileri gibi her şeyi kısa sürede edinmeliydi. Kendi dosyalarında olmayan isimlerin araştırılmasını için listeyi ulaştırması gerekiyordu. Evden çıkmadan bunu nasıl yapacağını düşündü. Telefonda söyleyemeyeceği, e-posta atamayacağı için eli kolu bağlanmıştı. Mutlaka dinlenmeyeceği yerde görüşmeliydi. Bugün için çözümü yoktu. Dosyayı okumaya en baştan başladı. Gözünden kaçan bir şey olup olmadığını anlaması gerekiyordu. Yemek saatine kadar aralıksız çalıştı. Artık elinde on sekiz yeni isim vardı. Hepsini araştıracaktı.

*****

Azra, üç saate yakın çalıştı. O çalışırken Teoman da aynı odada çalışmıştı. Bazı isimleri duymuş, unutmamak için defalarca kez içinden tekrarlamıştı. Ezberlediğine inandığında yeni isimler için kulak kabartmıştı. Ara ara Teoman yanına geliyor, neyi not aldığına bakıyordu. Onu çok iyi tanıdığı için bunu bekliyordu. Tek bir not bile bulamayan Teoman yine işinin başına dönüyordu. İkisi de birbirine zerre güvenmiyordu. Teoman bunu belli etmediğini sanacak kadar budalaca hareket ediyordu. Sanki ne yaptığını merak ediyormuş gibi davranması komikti. Karşısındakini çocuk kandırır gibi kandıracağını sanması Azra'nın işine geliyordu.

Çalıştığı süre boyunca bir iki cümleden fazla konuşmamışlardı. Azra gerçekten verimli bir çalışma yaptığını, isimleri hafızasına kaydettiğini, başka ilginç bir bilgiye ulaşmadığını bilerek ekranını kapattı. "Karnım acıktı. Yemek kokuları da geliyor. Biraz yemek yiyeyim sonra devam ederim.

"Birlikte yiyelim, benim de karnım acıktı."

Yemekte şirkete yolladığı yeni müşteriler hakkında konuşmaya başladı. O insanları nasıl kendi emrini uygular hale geldiğini merak ediyordu.

AZRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin