xx
xx
xx
"Bunlar ne?" birisi sabah sabah odamda ulusa sesleniş yapıyor,acil bilgi yayalım.Bağıran kişinin kim olduğunu elbet biliyordum ama dile getiremeyecek kadar uykum vardı.Omzum dürtülüp "Kalk kalk!" tekrar bağırılınca "Koğuş kalk de bari tam olsun!" diye sinirle söylendim,asker uyandırıyor sanki!
"Nergis,sana söylüyorum.Uyan !" daha da çok bağırınca sinirle gözlerimi açmadan yatakta doğruldum "Ne var Kuzey?" o kadar çok uykum vardı ki "Aç şu gözlerini artık." Ovaladıktan sonra yavaşça açtığım gözlerim Kuzey'in elinde mavi A4 kağıdını ve küçük kutuyu görünce kocaman açıldı "Sen onları nereden buldun?"
"Annen nasıl bulmamış diye düşünüyorum şuan!" annem ellemez ki oraları "Yatağının altındaydı."
"Tamamda nereden aklına geldi?" ne işi var Allah aşkına yatağımın altında,acaba orada mı uyudu "Fotoğraf makinesinin çantası oradaydı,onu alırken buldum." Ay fotoğraf makinesi mı "Makine derken?"
"Bildiğin profesyonel fotoğraf makinesi Nergis,anlama kıtlığın mı var?" ay inanmıyorum şuan bir mutluyum bir mutluyum "Hadi bir fotoğrafımı çek!"
"Şunları açıkla bakalım önce." Tatlı tatlı gülüp elindekileri gösterince göz devirdim ve tekrar yastığa gömüldüm "Şunları atıp geleyim anlatacaksın her şeyi." Olmaz atamazsın "Hop hop,atamazsın!" tekrar oturur pozisyona geldim,orada benim listem var. Elindekilerle yanıma gelip oturdu "Bunlar ne küçük hanım?Ölmeyi mi planlıyorsun?" yatmaya çalıştığımda durdurdu ve kızarak suratıma baktı "Ölmeden önce yapılacaklar listesi demek." Mırıldanarak okuyunca kendimden utandım ve içimden ağlamak geldi "Nergis,bunları ölmene gerek kalmadan da yapabiliriz." Gözyaşlarımı sildi ama yenileri hemen geri yerleşti yüzüme "Haydi küçük hanım bu kağıdı yırt ve bende atıp geleyim." Asla attırtmam o kağıdı belki utanç veriyor ama kendime bir söz verdim yapacağım onları "Jiletleri at ama o kalsın."gülümsedi "Jiletleri attım zaten kutusu güzel diye elimde kaldı ama onu da atacağım." Ne diye beni uyandırdı o zaman "Bir dakika nereye attın?" annemler falan görür "Sokağın sonundaki çöp kutusuna." Akıllı çocuk bu vallaha bak "He iyi o zaman." Ayağa kalkıp yere düşen listeyi almaya çalışırken boş bulduğum yatağa uzandım hemen,o da yanıma gelip uzandı "Yine mi? bütün gün yatakta geçecek?" hiç sanmıyorum "Daha demin listedekileri yaparız demedin mi,ne duruyoruz?"
"Bekle bakalım iyice okumadan yapmam hiçbirini." Dil çıkartıp arkamı döndüm ve o da okumaya başladı.O okurken ben bazen gülmekten karın ağrısı çekiyordum bazen de bunu asla yapmam gibi bir şeyler geveliyordum ama liste benimdi elbette yapacağım!
"Şu yirmi beşinci maddeyi hemen mi yapsak?"* dediği maddeye baktım "Senin üzerinde yapılacaksa tabi yaparız." Ben sırıtırken çok nadir yaptığı gibi değişik bir şekilde güldü nedense o güldükçe gülesim geliyordu.
"Dur dur,bence on sekizi ilk başta yapmalıyız!"* sadece yirmi dokuz madde olan ufak listemden bir türlü hangisinin ilk olacağını seçememiştik,yirmi dakikadır yatakta uzanırken aniden kapı açılınca aynı anda doğrulduk.
"Seni aşağıda bulamayınca burada olacağını biliyordum." Muzipçe sırıtan Zeynep teyzeyi görünce biraz rahatlamıştım nede olsa annemden iyidir diye düşünüyorum "Ne yapıyorsunuz siz?!" iyi insan lafın üzerine gelirmiş,canım annem "Anne oturuyoruz."
"Aman oturun iyi." Ne diyeceğini şaşırmış gibi bir hali vardı sanki,namus bende hala korkma annem.
Annemler 'sadece' kahvaltıya çağırmak için geldiklerini söyleyip aşağıya inince bizde elimizi yüzümüzü yıkayıp aşağıya indik.Normal bir kahvaltı sofrasında olan her şey vardı,ah birde Ege'lerde masadaydı.Hiçbir şey demeden masaya oturup kahvaltı yapmaya başladığımızda annemler derin muhabbetlerdeydi o kadar derindi ki bir an annem 'Benim kızımı ne doktorlar istedi de vermedim!' diyecek diye korkmadım değil.
Çatalımı bir o yana bir bu yana sallarken tabağa değdiğinde çıkarttığı sesle dikkatler üzerime toplandı "Nergis ne yapıyorsun annecim?" annemin surat ifadesi aynı geçen gün sokakta gördüğümüz teyzeye benzeyince kahkaha attım "Anne hani geçen gün bir teyze gördük ya aynı ona benziyorsun."
"Ne zaman be?"
"Ya anne hani geçen yürürken gördük?"
"Kimi be?" daha sonra aklıma o kadını annemle değil de Kuzey'le gördüğüm gelince elimi bir şey yok dercesine salladım,büyük ihtimalle delirdiğimi falan düşünüyordu ama bana bakıp duran zeytini ağzıma attığımda onu düşünmeyi bırakmıştım.
Gece gelen mesajları okumadım diye üzülürken ve birazda Aleyna bana kızacak diye endişelenirken telefona batığımda sadece en son attığı ve yarım kalan mesajı gördüm,pekala en azından şimdilik güvendeyim.Boş duran tabağımı alıp masadan kalkarken sadece annem ve Zeynep teyzeyle kaldığımı fark ettim,insan bir bekler yada bir şey yapar ki yanlarına geleyim.
Ellerimi yıkayıp dişlerimi fırçalamak için yukarıya çıkarken merdivenlerde oturmuş üç silahşörleri gördüm "Sizede seleme geneceler!" mesaj dilinde 'slm' ve 'gnclr' olan 'selam' ile 'gençler'i bu şekilde kullanmaktan pek bir haz duyarım maşallah.
"Nebere ceneme?" Ege sen yapma ya "İii." Geçmeye çalıştığım yerde beyefendinin çekmediği eli olduğunu için basarak geçtim ve çığlıklarını mutlulukla dinledim."Nergis,şu listeye göz attık ama yirmi beş mi yoksa on sekiz mi olacağına karar veremedik sende bir bak." Allah'ım hadi Kuzey neyse ama diğer iki salakta mı gelecek yanıma,ağzımdaki diş fırçasını çıkartıp bağırdım "Tağam,bağarız."
"Ne dedin?" yav diş fırçalıyoruz şurada "Diğiş fığşalıyoyum." Beni böyle konuşturtuyorlar "Diş diyor diş." Birlikte tahminde bulunmaya çalışmalarına gülsem mi ağlasam mı "Dişi mi ağrıyormuş?" Kuzey Ege'nin salak saçma tahminini duyunca tuvaletin kapısında bitti "Hemen doktora gidelim,en yakın neresi?" ağzımı çalkaladığım için şanslıydı yoksa suratına tükürürdüm "Diş fırçaladık herhalde,yok bir şey."
"Ha,bende dişin koptu sandım."
Bir dakika diş kopar mı ki? Neyse neyse "Ee,seçtiniz mi?"
"Sana bırakalım dedik." Madem bana bıraktınız o zaman "Ben on sekiz diyorum." Ege'nin sesi duyuldu "En eğlencesizini seçti insan yirmi beş der!" çocuk haklı burada hepimiz rezil olacağız ama diğerinde sadece ben!
*Bahsedilen maddeler Nergis'in ileri ki bölümlerde uygulanmaya başlanacak Ölmeden Önce Yapılacaklar Listesinde bulunan şu iki maddedir;
18-İngilizce bir şarkıyı sokak ortasında bağırarak Türkçe olarak söyle.
25-Makyajın dağılmış bir şekilde sokakta gezip ağla ve ne olduğunu soranlara 'Nişanlım evlenmeden önce hortumla yıkayacağını söyledi,çok makyaj yapıyormuşum' de.
xx
xx
xx
ŞİMDİ OKUDUĞUN
What Is The Next?
Roman pour Adolescents-What Is The Next?- Onu hayata bağlayacak hiçbir şeyin olmadığını düşünen Nergis yıllar önce hazırlamaya çalıştığı 'Ölmeden Önce Yapılacaklar' listesini şans eseri bulur ve gözden geçirip bunları uygulamaya başlamanın zamanı geldiğini düşünür. Ailes...