~Canım Örümcekler ~ 1

73 8 0
                                    

~~~~~

Yazın yeni başlamasıyla İzmir sıcağından kurtulup sonunda yazlığa gelebilmiştim.Aylardır gelinmediği için gereğinden fazla toz ve örümcek vardı etrafta "Anne!" yavaş yavaş merdivenlerden çıkıp odama girdiğimde yatağın üzerinde 'Sen yokken bu yatağı kiralamıştım,yavrularıma iyi bak.' Der bir ifadeyle duran örümceği gördüğümde tekrar bağırdım "Ege!" ne kardeşim olacak çocuk ne de annem beni umursamayıp eşyaları odalara yerleştiriyorlardı "Lütfen biriniz baksın." Hala örümcekle göz teması kurmam bitmemişti çünkü gözümü ayırırsam ortadan kaybolacağına emindim "Ege,ablanın yanına git." Aşağıdan Ege'nin itiraz eden sesini duyuyordum ama daha fazla anneme karşı çıkamayıp yanıma gelmişti "Ne buldun?" genelde buradayken örümcek gördüğümde bağırırdım herkes biliyordu huyumu,hiçbir şey demeden yatağı gösterdiğimde örümceğe yaklaştı ve bana döndü "Bundan mı korkuyorsun?" elbette bundan korkuyordum "Evet,bundan korktum ne olmuş ?" birden kahkaha atıp yumruk gibi sıktığı elini açtı ve çığlıklarım tekrar yankılandı,avucunun içinde bir sürü örümcek vardı "Ablam,ölü bunlar.Babamla geçen hafta gelip ilaçladık ya,ölmüşler." Yatağımın üzerinde hala hareketsiz duran örümceğe baktım "Bu da ölümü ?" Ege kafasını salladı ve elindeki örümcekler kervanına onu da aldı "Ben şunları atayım ve sende başka örümcek görürsen bağırma.Nasıl fikir?" harika fikir elbette.

Bazalı olan yatağımın altını açmaya korkuyordum açıkçası çünkü ne çıkacağı bilinmez ve ben bu gece bu yatakta yatmam.

Kıyafet haricinde bana gerekli olan şeyleri orta boylu bir sırt çantasına koymuştum bir set kitap,hiç yanımdan ayırmadığım söz defterim,belki işe yarar diye getirdiğim makyaj malzemeleri ve daha bir sürü şey.

Odam küçük bir kutuyu andırıyordu ve sadece tek kişilik yatak vardı ama sadece uyumak için yada kitap okumak için girdiğim bir oda için yeterliydi.

Odamın yerleri temiz değildi ama çanta koymak için temiz gözüküyordu,çantamı yere bırakıp aşağıdaki dağınıklığı düşünmemeye çalışarak ve birazda korkarak merdivenlerden indim "Nergis,çabuk aşağıya in!" sanki birisi boğazlıyormuş gibi bağıran annem arkası dönük olduğu için geldiğimi görmemişti "Bağırma,buradayım." Neredeyse elindeki tabağı düşüreceği için bana kötü bakışlar attı "Ege'de insin aşağıya." Ege zaten aşağıdaydı yani örümcek atmak için inmiş olması gerekiyordu "Ege burada değil mi?" şaşkın şaşkın etrafa bakındım "Ege!" bağırmamla annemin uzun olan saçlarımı çekmesi bir oldu "Burada olsa ilk başta ona seslenip sonra birde sana seslenir miyim sanıyorsun?" saç köklerimi tutup ovuşturdum "Ayrıca o saçlarını topla,gidip su doldur alt kattan başla silmeye ben süpürdükten sonra tabii."


"Sen temizlik yapar mıydın ya?" on beş dakika önce yapmış olmama rağmen çoktan bozulan saçım bana ihanet ediyordu gözlerimin önüne düşen bir iki parçayı geriye atıp kafamı kaldırdım "Çok konuşma." Yeni sildiğim yerlere basmak üzereyken durdurdum "Hop,basma oraya!Görmüyor musun daha yeni sildim." Omuz silkip basma dediğim yerlere basarak koltuğa yerleşti, sinirle ona baktığımda dil çıkartıp televizyonu açmaya çalıştı ve başarısız oldu "Şu yavrucağın fişini takarsın artık." Sanki hizmetçisi var beyefendinin "Kal kendin tak fişini mişini." Oturduğu yerden kıpırdamadan bir iki dakika daha oturdu ve beni izledi "Ben en üstteki odadayım." Oraya sadece misafirler yatıyordu ve birde gömme dolap vardı içinde de eskiden kalma şeyler "Hey,dur bende geleceğim.Orada dolu eşyam vardı." Merdivenlerden çıkmadan önce son kez yerler temiz mi diye baktım.

Temizdi en azından benim için.

Ev oldukça küçüktü ama bize yetiyordu.Ben on dört yaşındayken aldığımız küçük ama tatlı yazlığımızda sadece üç ay kalıyorduk. En alt kat salon ve açık mutfak bir üstü yatak odası,benim odam ve banyo en üst kat ise sadece tek odalıydı tek problem merdivenlerinin gereğinden fazla dar olması diye düşünsem de diğerleri için hiçbir problem yoktu ama merdivenler cidden çok dardı.

What Is The Next?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin