What Is The Next?

~Atarlı Girl~18

Xx

Xx

Xx

Kuzey sözde kulağıma küpe takacaktı aslında taktı takmasına ama delik olan yerlere değilde yeni açmaya çalıştığı yerlere taktı!
Gece gece kulağımın acısıyla sinirle eve gideceğimi söylediğimde peşime takılmak zorunda kaldır. Neyseki benimle uğraşmaya bir tarafları yemiyordu. Eve geldiğimiz zaman kırmızının her tonunu yaşamış olan kulağımı görünce annemin yaşadığı şok ve 'Nergis,kulağın düşüyor sonunda!' Diye bağırıp uyuklayan Zeynep teyzeyi uyandırması büyük bir paniğe neden olurken şaşkın şaşkın bakmak kalmıştı bana.
Geçirdiğimiz yorucu günün sonu babamların gelip 'Mangal yakacağız!' Demesiyle son bulsada sessizce kabullenmek zorunda kaldım. Yahu iki akşamda bir mangal yakmak niyedir ? İnsanın canı başka şey çekmez mi hep tavuk hep köfte. Şom ağzımı açtığımdan mıdır bilinmez kışın her hafta yediğimiz balıkları mangalda görmek zorunda kaldım. Kış ayının getirmiş olduğu bıkkınlık midemi bulandırsa da babamların tuttuğunu duyduğumda biraz yerim diye düşünmüştüm.
Tamam kabul yarısını ben yedim.

Sabah kalkmak için normalde olsa çok fazla acele etmezdim ama konu Kuzey olunca asker misali kalkıyordum,zaten kalkmamdan beş dakika sonra kapı açıldı "İnanır mısınız bilmem ama Nergis uyanık!" Salak bu çocuk diyorum ama siz anlamıyorsunuz "Uyandın mı babacım ?" Yok baba uyanmadım Kuzey zevkten öyle diyor "Uyandım baba!" Bir uyutmadınız ama yani, tamam erkenden kalkmış olabilirim ama neden bu curcuna oluştu?
"Burak amca ben onu alır gelirim siz geçin eve!" Nereye alıp gidecek anlamadım,cümlenin içinde bende geçtim sanırım "Nereye gidiyoruz ayıptır sorması?"
"Madem ayıptır sorması sorma yavrum." Ay yavrum dedi ama bide dalga geçti acaba hangisini algılamış gibi yapsam "Sus allasen." Yavrum demesi birşey değiştirmez belki ucundan azıcık değiştirdi kalbimin ritmini ama o büyük ihtimalle her sabah içmek zorunda kaldığım kalp ilacını daha almadım diyedir.
Umut her zaman vardır!
Aşağıya indiğim zaman ellerinde gördüğüm-görmek istemediğim-boya fırçaları üstlerinde de boya yapacakmış gibi eski kıyafetler olan Kuzey,Ege ve babamları görmek üzdü açıkçası "Ay siz beni beklemediniz mi kahvaltıya?"
"Ne kahvaltısı Nergis al eline bir tost most." Neden elime tost most alacağım acaba "Niye?" Vallahi dalak bu çocuk der gibi bana baktıklarında sorumu yineledim "Niye?"
"Boya yapacağız!"
Neden ben,neden?

Kahvaltı için babamların söyledi meşhur 'tost most'umu yapıp peşlerinden Meydan ailesinin yazlığına boya yapmak için koşmaya başladım "Benide bekleseniz?" İki gündür koşturmaktan ciğerim soldu yeminle "Yolu biliyorsun kızım." Ya canım babam 'kozom' en sevdiğim kelime! Gelen mesaj var mı diye bakarken neredeyse geçen gün yarasadan kaçarken yakalandığım çocuğa çarpıyordum "Ne bu hız sevgiline mi yetişiyorsun?" Yalnız ben bu çocuğu döverim "Sevgili?" İnsanlar sevgilim var diye düşünmekten vazgeçtiğinde bir sevgili bulacağım "Şu çocuk varya hani." Ama biz Kuzey'le sevgili olsak yanından ayrılır mıyım çocuk yakışıklı diyorum anlamıyorlar "Değil o!" Sinirlendiğimde kurduğum cümleler kalp siz diyorum "Tamam atarlı girl." Eğer kız kelimesini ingilizce söylemeseydi bu çocukla olurdu.
"Sen yine mi oradasın?" Çocuğa şaşkınca bakarken gelen ela gözlüm ,ki kendisi Kuzey oluyor,beni kurtarmıştı "Ay bana çarpıyordu bu !" Biraz pembiş yalan daha "Oğlum bak ya git yada ben gittireyim." Ya ne kadar tatlısın sen Kuziiş "Ay yemedik!" Ay bu çocuk gay mi diyeceğim ama Kuzey'de bazen kullanıyordu o kelimeyi ve ben gay olduğunu düşünmüyorum "Seninle erkeklerden konuşabilir miyiz sence?" Eşcinsel olup olmadığını öğrenmenin en güzel yolu ama biraz soğutabiliyor karşındaki kişiyi. Örneğin çocuğun sizden soğuduğunu şuan bana attığı bakışları hayal ederek ve hiç konuşmadan kaçmaya çalışmadından anlayabilirsiniz!
"Sende amma meraklısın şu çocuğa." Mırıldanarak konuşan beyefendilerin evine gelmiştik ve o da boyaların kapağını açıyordu "Ne konuşup duruyorsun oğlum?" Canım Serdar amcam "Birşeye sinirim bozuldu." Aa ne oldu ki şimdi "Boyalar hazır,başlayın!"

Uzun saatler süren boya çalışmasında bir o ev bir bu ev gezip durmuştum neredeyse adım çıkacaktı iki ev arasında gidip gelmekten. Yok git yok gel Nergis bunu al şunu al derken saati akşam etmiştim ama babamlara yemek taşımaktan kendimi unutmuştum.Baş ağrısından ölünmediği teorimi yüzüncü kez kanıtladığım için kendimi ödüllendirmek isterdim ama her istediği olmuyor insanın.
Depresyona falan bağladığım yok elbette.
Ne yorgunluktan ne de baş ağrısından ölünmediği için bir miktar üzülsemde bununla başa çıkabileceğimi biliyorum.
Saat dokuzda eve gelmiş yatarken yamacıma gelip "Abla diğer madde ne zaman uygulanacak?" Diye soran Şimal'den "Aa,bugün hem amcamın hemde halamın kızının doğum günü ben onları kutlamayı unuttum!" Diyerek kaçmış olsamda hiç hoşlanmadığım telefon görüşmesini yapana kadar başımdan ayrılmayan Şimal ve saz arkadaşları yüzünden uzun bir telefon görüşmedi yapmıştım.

"Yarın söz veriyorum yapacağız!" Hayır dercesine kafa sallayan üç salağa göz devirdim "Söz versem?"
"İnanalım mı hakim bey?" Kuzey salak diyorum inanmıyorsunuz "Kabul edelim ve inanalım sayın yargıç."
"O zaman yarın madde 22 uygulanmak üzere hazırlansın!"
Ama olmaz ki yani bari ben seçseydim.
Beni üzüyorlar diyorum anlamıyorsunuz böyle burada okuyup duruyorsunuz,bir el atın be abim.

Xx
Xx
Xx

-Dikili'den size beyaz bir gül-👼🏼
-Madde 22'mizin ne olduğunu merak etmeniz dileğiyle!- 😌
-Yazım hatası,anlatım bozukluğu olan yerler varsa özür dilerim,telefondan yazmak pek hoş değil.-😒
-Resimleri güzel güzel kendi ellerimle çekiyorum ve kurguda Dikili'yi bu denli kullanmamın bir sebebi var elbette.Ne diyeyim ki,arkadaşlar,çalmayınız çaldırmayınız.-☺️
-Kendi çapımda yaşatmaya çalıştığım karakterlerimin,kurguladığım olayların ve kullandığım yerlerin saçma sapan şeyler nedeniyle kullanılmaması dileğiyle.-😘
-Dikili'deyim diyerek sevinen ama üç küçük kuzeni dibinden ayrılmadığı için zar zor yazan ve bu kadar uzun açıklama yazdığına şaşıran benden Dikili dolusu sevgiler...- 🙈🙈