🐤23🐤

23.2K 2.5K 1.6K
                                    

YETİŞTİMMMMMMM

4600 kelime olduuuuu

Ayyyyy, ÖNEMLİ, bakın buraya, Aktunalardan şüphelenmeyin arkadaşlar, hepsi masum, cidden. Bunu söylüyorum çünkü karakterlere bilenmenizi istemiyorummm

Nasılsınız bu arada?

Çok tatlı bir bölüm oldu benceee, hele sondaki kısımmmm

1750 oy, 1300 yorum bekliyorummm

İyi okumalarrrr

.

Gökhan Aktuna'dan

Odadan çıktığımda ilk işim şu an boşta olan ve güvendiğim, yetiştirilmelerine şahit olduğum korumalardan yirmi kadarına mesaj atıp onları buraya çağırmak oldu. Aslında bu sayı bile azdı ama tam ayarlama yapmak için şirkete gitmem gerekiyordu, onun için de yarını bekleyecektim, iş yapacak kafa yoktu şu an bende.

Telefonumu cebime koyduktan sonra adımlarımın hedefi belliydi, kızımı görmem gerekiyordu, bir o beni sakinleştirirdi.

Merdivenleri ikişer ikişer çıktım, odalarımızın olduğu koridora geldiğimde kızımın sesini duydum. "Kuzey abi, şen bu Baybi'şin, o değiy."

Tatlı tatlı itiraz ediyordu, gülümsedim, kapısının önüne geldiğimde içeri girmeyip omzumu duvara yasladım, kollarımı kavuşturdum.

Kuzey'le oynuyordu, halının üzerinde -halısını hemen yıkatmıştık- Barbie bebekler vardı, tavşanını da karşısına oturtmuştu.

"Affedersin prensesim, yanlışlıkla oldu, benim hatam."

Kuzey bir Barbie bebeği bırakıp diğerini aldığında Minel bir süre baktı Kuzey'in yüzüne, sessiz kaldı. Kuzey bunu fark edip "Ne oldu abim?" diye sorduğunda ayağa kalkıp Kuzey'in boynuna sarıldı.

"Özüy diyeyim, üzüyme. Onunya da oynayabiyiysin."

Asıl üzülen kendisiydi, ses tonundan belli oluyordu. Kuzey kollarını Minel'e sarıp saçlarından öperken "Üzülmedim abiciğim." dedi şefkatle. "Oyun oynuyoruz, neden üzüleyim?"

"Biymem." dedi şirin bir sesle. Bu sırada omuzlarını da silkmişti hafifçe. Kapıda beklediğim yeterdi; küçüğümü öpmem lazımdı, acilen.

"Babacığım?"

Kollarını Kuzey'in boynundan az da olsa çekti, başını çevirip bana baktığında gülümsedi. "Baba, çayışman bitmiş!" dedi enerjik bir şekilde.

Baba dediği bendim.

Bana doğru gelecekti ama durdu, tekrar Kuzey'e baktı. "Sana sayıymam biticek. Ama... Şey, üzüyme, tamam mı? Babama sayıyıcam, o yüsden."

O hassas kalbini yerdim.

Kuzey güldü. "Üzülmem güzelim." deyip yanağından öptükten sonra bana baktı, ayağa kalktı. "Ben gideyim o zaman amca."

Omzuna vurdum. "Sağ ol aslanım."

O odadan çıkarken benim güzelim de çoktan sarılmıştı bacaklarıma, kollarını dikkatle çözdükten sonra yere çöktüm, öyle sarıldık. Boylarımız yine denk gelmiyordu, böyle bile daha uzundum ondan ama en azından yakın oluyorduk.

Başımı boynuna gömdüm kollarımı sıkılaştırırken. Deli gibi ihtiyacım vardı bu sarılışa, bebek kokusuna, boynuma sarılan minik ellerine. Kötü hissediyordum. Sadece öfkeli değildim ya da üzgün, endişeli. Hepsi aynı anda oluyordu içimde, kötüydüm işte anasını satayım, geçirebilecek tek kişi de oydu.

MİNELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin