🐤27🐤

26.4K 2.9K 1.4K
                                    

Geldimmmm

İyi okumalarrrr

2100 oy, 1500 yorum çok güzel olurrrr

Emoji ve noktalama işaretiyle yorum sayısını doldurmak için yorum atanların yorumlarını sileceğimmmmmm, bilginize sunulurrr

.

Imposiblety'den

"Neyeye gidiyoyuz babacım?"

Gökhan gergin olmasına rağmen kızı rahatlasın diye gülümsedi. "Hastaneye meleğim."

Birkaç saniyelik bir sessizlik oldu. Kız çocuğu "Neden?" dediğinde Gökhan çocuksu sesindeki korkuyu fark etti, dikiz aynasından kızının yüzüne baktı, kaskatı kesilmişti Minel sanki.

"Haşta mı oydun? Neden gidiyoyuz? Ağıy haşta mı? Napıcaz?"

Minel'in soruları nefesinin kesilmesiyle yarıda kaldı, kalbi hızla atarken avuç içleri terledi. Babası da mı hasta olmuştu, o da mı gidecekti? Ne yapacaktı, ne yapmalıydı?

Gökhan Minel'in sadece hastane denmesiyle bile bu kadar tetiklenmesine olan şaşkınlığını üzerinden attıktan sonra "Hayır." dedi hızlıca. "Hayır inci tanem, sadece aşı yaptıracağız sana."

Minel duymadığı kelimeyle derin bir nefes aldı. "Aşı mı?" diye sorduğunda sesi zayıftı ama önceki korkusunun çoğu da gitmişti. Gökhan başını sallarken "Evet güzelim." dedi yavaşça. "Aşı. İğne yani, hasta olmaman için yapıyorlar, hafif hasta olmaman için."

Minel sessiz kaldı, adam dikiz aynasından baktı boş bir anda, tavşanına bakıp düşünüyordu kızı yüzü asık bir şekilde. "Tamam." dedi kız bir süre sonra. "Aşı oyuy."

Derin bir nefes aldı Gökhan, hastanenin olduğu yola sapmıştı ve sadece birkaç kilometre kalmıştı, kızının olacakları öncesinde kabullenmesi iyiydi, ona bir şeyi zorla yaptırmak istemiyordu, yaptıramazdı, içi elvermezdi.

Bugün üç tane aşısı yapılacaktı, bu aşıların bazıları birkaç hastalığa karşıydı. Bu yüzden gergindi mavi gözlü adam, hem kızının canı acıyacaktı hem de yan etki ihtimalleri vardı. Bu endişeler yüzünden annesiyle konuşmuştu, bu akşam onlarda kalacaklardı, Minel'in ateşi çıkarsa Gülten ne yapılacağını bilirdi, bir sürü çocuğun yetiştirilmesine hem şahit olmuş hem de yardım etmişti.

"Geldik bebeğim benim."

Minel dalgındı, galiba aşıları düşünüyordu. Onun yerine Gökhan söylemişti hastaneye geldiklerini. Kız çocuğu başını salladı yavaşça, babasına bakıp gülümsedi.

"Aşı oyuyşam haşta oymucam. Sağyıkyı oyucam."

Koltuk altlarından tutarak aldı onu kucağına adam, kolunu bacaklarına sardı sonra. Minel adama baktı mutlu bir şekilde. Gülümseyip saçlarını nazikçe geriye itti bunu gören Gökhan, dayanamıyordu neşeyle parlayan bu yeşillere.

"Yine de hasta olabilirsin babacığım, sadece ağır hasta olmayacağız. Hastalık normal bir durum, doktora geliriz ve iyileşir. Hasta olmaktan korkmana gerek yok, tamam mı?"

Çocuktu, Gökhan her ne kadar kabullenmek istemese de hasta olacaktı. Engel olunamaz bir durumdu bu, özellikle de söz konusu Minel gibi ufak tefek, çoğu değeri eksik, aşıları geç yapılmış ve öncesinde iki havale geçirmiş bir çocuk olunca. Kış geldiğinde defalarca hastaneye gideceklerini hissediyordu adam ve bu tahminden hiç hoşnut değildi.

"Tamam."

Kız çocuğu ince kollarını babasının boynuna sarıp başını ona yasladı, Gökhan inci tanesinin alnından ve saçlarından öptükten sonra hastaneye yürüdü. Doktorla telefonda konuşmuştu, onun yanına uğramayıp direkt aşının yapılacağı yere gideceklerdi. Bu sırada korumalar da peşlerinden geliyordu, aşı yapılırken kapının önünde bekleyeceklerdi, Gökhan Bey'in kesin talimatıydı oraya kadar birkaç adımdan fazla uzaklaşmamaları.

MİNELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin