24. Bölüm - Tavlama

7.9K 921 79
                                    




Merhabalar, minik bir açıklama yapmalıyım. İnstagramdaki sayaç ismini yanlış yazmışım. Önümüzdeki bölümün adı "Toprak ve Kemik," ve neredeyse bitmek üzere. Muhtemelen yarın paylaşırım. Bilginize...

Keyifle okunsun efenim:)

Keyifle okunsun efenim:)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

24. BÖLÜM

TAVLAMA

Gönderen Ali Cihan(Gönderen detayları ve mesajı yalnızca asıl alıcı ve gönderici tarafından görüntülenebilecek şekilde şifrelendi.) : "Nazlı'nın mezarının açılması ile ilgili karar netleşti ve bir ekip atandı. Yarın, saat 10.00'da onlara katılman gerekiyor. Ben de yanında olacağım."

Gönderen Ali Cihan(Gönderen detayları ve mesajı yalnızca asıl alıcı ve gönderici tarafından görüntülenebilecek şekilde şifrelendi.) : "Akşam görev var. İstersen sen katılmayabilirsin. Ertesi gün için sorun olabilir. Başkanla konuşup adını sildirebilirim.

Ellerimin titrediğini nasıl gizleyebilirdim? Parmaklarım klavyenin üzerinde hızla dolaşırken kalbimin atışlarını yutkunarak ve belli belirsiz sık aralıklı nefesler almaya çalışarak bastırmaya çalıştım.

Gönderen Balca (İletilen mesaj, yalnızca göndericinin ve alıcının görüntüleyebileceği şekilde şifrelendi.) : "Hayır, katılmak istiyorum. İyi olacağım, merak etme. Şu an çok daha iyi hissediyorum. Hepsi senin sayende Ali Cihan." Ona, onu çok sevdiğimi yazmak istedim ama bunun normal bir iş görüşmesi gibi görünmesi gerekiyordu. Hala tedbiri elden bırakamıyorduk.

Gönderen Ali Cihan(Gönderen detayları ve mesajı yalnızca asıl alıcı ve gönderici tarafından görüntülenebilecek şekilde şifrelendi.) : "Söz verdiğim gibi yanındayım. İş yerinde görüşürüz, Çaykara."

Sözleriyle heyecanım kaybolmasa da şimdi biraz daha rahatlamış hissediyordum. Yarın sabah Nazlı'nın mezarına gidecektim ve onun için gerekli kanıtları toplayabilecektim. Yıllar sonra... Amacına ulaşmak üzeresin Balca.

Kalbimin atışları beni tekrar gerçekliğe çektiğinde telefonumun ekranını kilitleyip masada önüme bıraktım. "Abla," dedi Leyal ile aramızda oturan Aylin. "Bugün de işe mi gideceksin?"

Bakışlarımı ona çevirdim. Az önce ağzına tıktığı patates kızartmasını yutmaya çalışıyordu. Daha doğrusu ağzının kenarından firar edenlerle savaşıyordu. Uzandım ve elimi dökülmesin diye çenesinin altına yerleştirdim. "Çalışıyorum bebeğim, neden?"

"Bön," dedi konuşmakta zorlanarak. "Sönünle-"

"Önce ağzındakini bitir, ondan sonra konuş. Şimdi boğulacaksın."

"Ben anlamıyorum zaten. Sanki önünden alıyoruz," dedi annem çaydanlığı önüne çekerek. "Hiç sana çekmemiş." Bardağını çayla doldurdu. "Tatlı konusunda benzer olsanız da Aylin'in iştahı ailede kimsede yok. Aksi gibi kuru bir dal kadar zayıf."

KIZIL GERDAN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin