16. Bölüm - Denizi Yakalım

15.5K 1.1K 136
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


16. BÖLÜM

DENİZİ YAKALIM


Siyah bir eşofman altı ve üzerinde beyaz, salaş bir tişörtle karanlık arka bahçenin kuytusuna gizlenmiş, onu bekliyordum. Saçlarım siyah bir şapkanın altına saklıydı. Yüzümü de bu sayede gizleyebiliyordum. Beni şu an babam görse zor tanırdı. Fakat yine de her an biri evden çıkacak ve beni fark edecek diye tedirgindim. Abimin sabaha karşı evde olacağını öğrenmiştim. Yarım saat öncesine kadar annem oğlu için mutfakta hazırlık yapıyordu. Anlaşılan abim iki haftadan fazladır Çanakkale'de olmadığından kahvaltıya çok özenilecekti. Bu yüzden evden çıkışım zor olmuştu.

Gece yarısı evden ayrılıyordum ama en geç bir iki saat içinde dönmem gerekiyordu. Ali Cihan ile not kağıtları dışında haberleşemediğimizden bu gece için planını bilmiyordum. Bana verdiği notta yalnızca arka kapıya çıkmamı yazmıştı. Cebimde Aylin ile gönderdiği karışık kaset vardı. İçinde ne olduğunu hala bilmiyordum. Üstündeki yapışkanlı beyaz kâğıtta 2017 Karışık Kaset yazıyordu. O zamanlardan kaydedilmiş şarkılar olmalıydı. Bana bununla ne anlatmak istiyordu?

Oflayarak etrafıma bakındım. Çıkan nefes sesi fazla yüksek olunca arkamda kalan kapıya göz gezdirdim. Yakalanmama çok az kalmıştı. Neyse ki Leyal durumu biliyordu ve ben çıktıktan sonra odamızın kapısını arkadan kilitlemişti. Biri içeriye girip yokluğumu fark edemeyecekti. O beni idare ederdi.

Sokağa açılan ağır demir kapıya doğru adımladım. Yol boyu aşağı ve yukarı bakındım ama ne gelen vardı ne giden. Tam içimden Ali Cihan'a saydırıyordum ki bir araba köşeyi döndü. Kapıyı sessizce açtım ve yola çıktım. Farları yüzünden arabayı tanımakta zorlansam da o olduğunu biliyordum.

Şapkanın önünü iyice yüzüme indirdim. Araba önümde durduğunda hemen diğer tarafına dolanıp Ali Cihan'ın planladığı gibi arka koltuğa geçtim ve uzandım. Beyefendi hareket etmeden önce omzunun üzerinden bana baktı. "İyi geceler deli bal."

"Hiç iyi değil, oradan iyi mi görünüyor? Nerede kaldın ya!?"

Arabayı hareket ettirdi. "Geç kalmadım. Tam zamanında geldim. Ayrıca daha iyisi olamazdı. Tüm gece bizim. Sabaha kadar seninle ne var ne yok konuşacağız."

"Tüm gece, sabaha kadar! Pardon," dedim yerimde doğrularak. Elimi onun koltuğunun arkasına koydum ve yüzümü iki koltuğun arasından çıkardım. Eliyle derhal kafamı geriye itti. "Sok başını içeriye. Şimdi yakalanacağız."

"Onu beni almaya gelmeden önce düşünecektin. Minareyi çaldın, kılıfını hazırla. Ayrıca benim en geç iki saate dönmem gerek."

"Olmaz," dedi burnundan gülerek.

Başımı itmesine rağmen tekrar omzunun üzerinden uzattım. "Abim geliyor, Ali Cihan." Bundan çekinmesi ve haklı olduğumu anlaması gerekirdi.

"Abin sabah gelecek. O zamana kadar seni eve bırakırım. Ama bu iki saat sonra olmayacak."

KIZIL GERDAN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin