13.Bölüm:MUŞ

974 38 0
                                    

"Ruhun mu ateş,yoksa gözler mi alevden?"

***

"Kız anne vallahi yok birşey,hala bak anneme bişey de vallahi birşeyim yok anne yaa!"

"Bağırma kız bana! Gel diyorsam gel,görmüş olurum hem içim rahat eder."

Hastaneden çıkalı bir hafta olmuştu. Ve annem görüntülü arayınca haliyle yüzümü görüp mecburen neler olduğunu anlatmıştım.

Hastaneden aldığım iki aylık izin ile dinlenirim sanmıştım. Ama annemin ısrarları doğrultusunda mecburen yolculuk Muş'a oluyordu.

Bir valiz hazırlayıp Göktuğ'a haber verdim. Umay'la da vedalaştıktan sonra otobüs bileti aldım.

4 saatlik yola yanımdaki tatlı mı tatlı teyze ile sohbet ederek başladım.

2 saat sonra

Sözümü geri alıyorum. Teyze tatlı falan değil! Çok konuşuyor,ve Derin'in yerini doldurmak gibi bir niyeti var sanırım.

"Aa,ne diyorsun?"

"Vallahi kızım Nesrin diye canını verdi adam,Nesrin de mezarının başına gelip bir Fatiha okumadı."

Kadın ölmüş kocasının arkasından konuşuyor. Allah'ım sen bizi affet.
Teyze ne yapayım ben seni kocan aldatmışsa?

"Öyle oldu işte,senin uykun geldi mi kızım?"

Hevesle "Evet,hastayım zaten." Dedim.

"Geçmiş olsun kızım neyin var?"

"Önemli birşey değil ya teyze teşekkür ederim."

"Önemli birşey deyip geçmemek lazım. Bizim mahallede Canan diye bir kadın vardı önemli değil diye diye kanser olup göçüp gitti."

Allah'ım Canan ve Ahmet abinin mekanı cennet olsun,en iyisini yapıp bu kadının ağzından kurtulmuşlar sanırım.

***

Otogar'a geldiğimizde teyzeden kurtulup annemleri aradım. Akgün dayım geldiğind beraber eve gittik. Yolda koyu bir sohbetin içinden kapı önünde bekleyen annemi görmemle çıktık.

Ağlayarak beni bekleyen anneme sıkıca sarıldım. Ardından halama,sokağın başında ise ak saçlı birisi göründüğünde dedem olduğunu fazlasıyla anlamış bulunmaktaydım. Peşinde Gazi arkadaşlarıyla kahveden geldiğine adım gibi emindim.

Bize doğru yaklaştığında kıstığı gözlerini hayretle açtı.

"Gökçee!" Diyerek yanımıza geldi. Elini öpüp sarıldık.

"Kız nerden geldin sen?"

"Batmandan dede,sen nerden geliyorsun böyle?"

"Hiç, öyle arkadaşlarla sohbet ettik biraz."

Pek inanmadım dedeciğim.

"Sıpa nerde?"

"Görevde." Ailenin küçük eşegi,sıpası Göktuğ oluyordu.

Sohbet ederek içeriye girdiğimizde küçük Cihan koşup bacaklarıma yapıştı.
Peşinden eli belinde gelen Nesliha'a baktım.

"Hoşgeldin." Dedi. Onunla da sarılmak istedim ama karnındaki buna engel oldu.

Karnına baktığımda kolumdan tutarak beni içeriye çekiştirdi.

"Kız ne ara? Ne hızlısınız siz?" Dediğim üzerine kıkırdadı.

Sessiz GölgelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin