"İnsanlar mazide ve tarihin yaprakları arasında kaldılar. Bu gördüklerin birer karikatürden başka bir şey değildir.''
***
Saat 10 a geliyorken annemlere yardım etmek için mutfakta bulunuyordum. Ama hiç birşey yaptırmıyorlardı.
"Bilmiyorum artık Nergis'inde vukaatları varmış, suçunu ört bas etmek için evleniyormuş."
"Allah'ını seversen sus Güllü,birisi duyarsa fena rezil oluruz Allah aşkına ya." Dedi annem dayanamayarak. Kalktığımızdan beri Nergis aşağı Nergis yukarı!
"Halacım bizene bundan,belki seviyorlarda evleniyorlar?"
"Fuzuli boşa almıyor tabi salak çünkü,buda suç üstüne kalmasın diye evleniyor işte sevdiğinden falan değil halacım yani. "
"Hayır bizi ilgilendiren ne suçu olabilir ki bu kadar ha?"
"Şştt küçükler böyle şeylere karışmaz."
Aynen halacım. Bekareti alınmış bir küçüğüm ben. Daha fazla konuşmayarak çay bardaklarını hazırlamaya başladım.
Pantolonumun arka cebine koyduğum telefonum titrediğinde bardakları tepsiye koyup telefonu elime aldım.
Bordo ayı: Günaydın,neden görüldü attın?
Neden görüldü attın Gökçe? Ha,Adama kilodunu gösterecektin!
Siz: Günaydın. Bilmiyorum görmedim ne demiştin?
Bordo ayı: Önemli değil,ne yapıyorsun?
Siz: Kahvaltı hazırlıyorum.
Bordo ayı: Tamam hazırla,geliyorum.
Telefon elimde öylece kaldığımda annemin bana seslenişlerini duymamıştım bile...
"Zillli!"
"Ha? Efendim anne?"
"Nereye daldın öyle?"
"Hiç, öyle bir haber gördüm sen ne diyordun?"
"Kumru teyzenin oğlu Batuhan da askerden yeni gelmiş."
"Ne? Kim? Ha, sümüklü Batuhan mı?"
Annem elindeki tahta kaşıkla elime vurup "Sus kız öyle denir mi!"
Elimi ovalayarak cevap verdim. "E küçükken öyleydi ama anne. Hem ondan olmaz."
"Nedenmiş kız? Boylu poslu yakışıklı işte düzgün de birisi,yoksa sende birisi varda beni mi oyalıyorsun?"
"Yok anne ne alaka? Olmaz ondan sen boşver."
"Zelişin Bahri?"
"Yoook,anne boşver diyorum sana hadi kahvaltımızı yapalım biz düğün evine gideceğiz bak."
"Kâmuran'ın Davut?"
"Anne yeter hadi ya."
"Sus,son. Meryem'in Murat olmazmi? Hepsinden düzgün bak."
"Anne, sen evlen onlarla! Ben kimseyle evlenmem!"
Elindeki tahta kaşıkla tekrar elime vurarak "Ne biçim konuşuyorsun sen annenle ha? "
"Tamam, özür dilerim de daha kahvaltı yapmadım koca aramaya başladın ne olur ya?"
"Kim kime koca buluyor kız? Diyerek içeriye Giren Gediz amcam beni kurtarmış bulunmaktaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Gölgeler
Dla nastolatków*Tamamlandı* Dudakları tekrar dudaklarımı buldu. Sert öpücüğüne karşılık verirken kokusunu o kadar net hissediyordum ki,bir an dedim ki. Kocam olmalısın adam sen! Kendini içime her ittiğinde sarsılırken nefeslerimiz birbirine karıştı. Vücutlarımız...
