Sessiz Gölgeler

22.Bölüm: TEKLİF

Sıcak su başımdan aşağı düşerken düşündüm,hatta o kadar düşündüm ki bir saattir banyodan çıkmamıştım. Barbaros iki defa beni kontrol etmeye gelmişti. Sabaha kadar sevişmiştik,haliyle ölüp kalmadığıma bakmak için geliyordu.

Bu kadar düşünmemin sebebi ise dün bana ettiği teklifti.

Bir yanım ne düşünüyorsun bas nikahı gitsin,aslan gibi adam diyordu. Diğer yanım ise ya tekrar aynı şeyi yaşarsak? Diyordu. Arafta kalmıştım. Bir sene düşünsem anca karar alırdım.

Kaç yanım olduğunu bilmiyorum,ama kafamın her köşesinden farklı bir ses çıkıyordu. Eve gitmeliydim,sütlü mamamla konuşmalıydım.

Şuan beni acayip sıcak basmıştı, sıcak sudan değildi hemde.

Banyodan çıktım. Benim için verdiği eşofmanı giydim,belini ayarlayarak kazağıda giydim. Onun kazağıydı. Tuhaf ki hoşuma gitmişti... Saç kurutma makinesi,tarak... Herşeyi düşünmüştü. Saçlarımı kurutup tarakla üzerinden geçtim.

Saçlarımı omuzumun arkasına atarken kapı koluna uzandım. Tam açacağım sırada yine onu gördüm.

"Sen söylemeden ben söyleyeyim,ölmedim yaşıyorum ve açım" gülümseyerek beni kendine çektiğinde saçlarımdan derin bir nefes alarak buse kondurdu. Elimden tutup peşinden götürdü.

Güzel bir masayla karşı karşıyaydım. "Senmi yaptın?" Başıyla onayladı. Allah'ım elin oğlu benden becerikli,annem duymasın...

Menemen bile yapmıştı canını yiyeyim be adam! Sırtına şap diye vurduğumda "Aferin lan,senden koca olur he" dedim masaya otururken.

"Allah sonumuzu hayır etsin,bu gidişle ben ev hanımı olacağım galiba" dedi oda masaya otururken. "Çay koy,köle" diyerek bardağımı uzattım. Sabır çekerek çayımı doldurdu.

Bir yandan kıkırdıyordum.

"Sabah annen aradı" dedi aniden. Ağzıma attığım ekmek boğazıma takılırken sırtıma vurdu. "Helal helal" o nasıl vurmak, ciğerim söküldü sanmıştım.

"Ne? Açtın mı? Ne dedi?"

"Sakin ol, kızın akşamdan kalma biraz yorgun o sana sonra döner dedim"

"Ne!"

"Şaka,açmadım tabii ki."

Kolunu çimdikledim. "Şaka da yapmaya başlamışız"

Kahvaltımızı yaptıktan sonra sofrayı beraber toparladık. İçimi garip bir his doldurmuştu,normal çiftlerin yaptığını yapıyorduk. Çift bile değildik aslında...

Evet,kesinlikle eve gidip Umayla konuşmam lazımdı. Düşünmekten delirecektim artık.

Paltomu üzerime giyindim,sonradan elbisem aklıma gelmişti. Acaba o garibime ne olmuştu?

"Elbisem nerede?" Dedim merakla, ön koltuğa bindim. Hava yeterince soğuktu. Paltoma iyice sokuldum,oda biner binmez klimayı açmıştı zaten.

"Yaktım"

"Ne!" Nidası yükselirken gülümseyerek arabayı çalıştırdı. "Neden yaptın?"

"Canım istedi,hem götünü saklamıyor neden onları giyiyorsun?"

"Canım istedi" dedim onun gibi. Hayır elbiseme yazık! Neden yakıyorsun ki? İnsan gibi konuşsa yine kavga ederdik...

Yağmur yağıyordu,kışa yaklaştığımızdan beri Allah'ın her günü yağmur yağıyordu! Artık dışarıya çıkamaz olduk,hastane grip salgınıyla dolup taşmıştı.