Koyu bir sohbetin ortasındayken Barbaros'un çalan telefonu Pusat'ın konuşmasını bölmustu. İzin isteyerek balkona çıkarken arkasından baktım. Kim arıyordu acaba?
Balkondan yükselen bir ses ile yerimde zıpladım. "Sana hayır dedim!" Ses tonu beni bile ürkütürken karşıdaki kişiyi düşünemiyorum.
Net konuştuğunu belirterek telefonu kapatıp yanımıza döndü. Sinirli suratını biraz olsun düzelterek yerine yerleşti.
Pusat konuşmaya devam ederken birden ayaklandı. "Koçovalı,gidiyoruz. Bize müsaade hanımlar." Dedi.
"Komutanım ner-"
"Kalk lan!"
Pusat ayaklanıp peşinden giderken bizde geçirmek için kapıya çıktık. Pusat ve Umay konuşurken anlayamadığım bir bakış attı.
"İyi misin?" Dedim. Gülümsemeye çalışarak "evet ." Dedi,ardından dudaklarıma anlam yüklü bir buse kondurarak geri çekildi. Artık bu yakın temasları bana garip gelmiyordu.
Vardı. Evet kesinlikle birşey vardı, karısını aldatan adamın pişmanlığı gibi birşey vardı üzerinde.
Binadan çıkıp gözden kayboldular. Saat 15.48 di. Henüz uyumak için erken olsa da aldıklarımızı yerleştirip odalarımıza geçtik. Umay yan odadan "HAFTAYA BİRŞEYLER YAPALIM." dedi.
"BAKARIZZ."
***
"Komutanım ne oluyor? Aceleyle çıktık daha kızla -"
"O kadın gelmiş."
"Kim kadın gelmiş?"
"O.. Elay."
Pusat eyvah bakışı atarken "Komutanım... Dinçer Üsteğmen için gelmiş olması-"
"Onun için gelse niye beni arasın lan!"
"Eyvah mı demeliyiz şimdi."
"Bilmiyorum,atamadım şu belayı başımdan! Gökçe duyarsa... Duyarsa ona bu denli yaklaşamam anlıyor musun beni?"
Pusat dikkatini yola veremezken belli belirsiz kafasını salladı. Elay,bir zamanlar Dinçer Üsteğmen'in nişanlısıydı. Çok geçmeden evliliğe yaklaşırken Dinçer'i terk edip Barbaros'tan hoşlandığını belli etmişti.
Böylece Dinçer ve Barbaros'un atışmaları başlamıştı. Barbaros yüz vermese de,Elay oldukça yapışkan birisiydi.
Askeriyeye dönüş yaptıklarında beklenmedik kişi ortaya çıkmıştı.
"Tövbe Bismillah!" Diyen Pusat. Karşısında gördüğü silüete kızınca baktı. Bir zamanlar ona da iftira atmıştı.
"Neden aramalarıma cevap vermiyorsun hayatım?" Barbaros'a yönelttiği soruya Pusat cevap verince "Benimleydi hayatı. Başka sorun varmı?"
"Sanane be? Sen ne karışıyor-"
"Yeter! Neden geldin? Sana bırak dedim. Düş yakamdan dedim !"
Elay "Bırakmıyorum efendim!" Diye çıkıştı. Barbaros ve Pusat gideceği sırada Barbaros'un bileğinden tutarak "Konuşmak istiyorum."
Pusat ise ikisini ayırarak "Konuşulacak birşey yok hanımefendi. Yengem var,ve bizi rahatsuz etmezsenuz seviniriz." Pusatın net cevabı ile ikisi de ardına bakmadan askeriyeye girdiler.
"Kaynana gibisin aynı oğlum." Dedi Barbaros.
"Komutanım var marifetlerumuz da."
İkisi ayrılınca Pusat koğuşa, Barbaros ise Kutay ile kaldığı odaya gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Gölgeler
Teen FictionDudakları tekrar dudaklarımı buldu. Sert öpücüğüne karşılık verirken kokusunu o kadar net hissediyordum ki,bir an dedim ki. Kocam olmalısın adam sen! Kendini içime her ittiğinde sarsılırken nefeslerimiz birbirine karıştı. Vücutlarımız birbirine kene...