Odamda hazırlanırken Ulaş'ı Barbaros ile oturma odasında bırakmıştım. Siyah,göğüs dekoltesi ipli dizüstü askılı bir elbise giymiştim.
Altıma da takımı giymeyi unutmamıştım tabii ki. Hainlik değilmi,deli edecektim onu. O stella kostümüyle mafedecektim onu.
Siyah paltomu ve çantamı alarak odamdan çıktım, çıkarken Cüneydi yanıma aldım.
"Cüneyd'e bakarsın değil mi?" Dedim Ulaş'ın kucağına bırakırken.
"Cüneyd? Ha bu, tamam tamam." Cüneydi ellerinde havalandırırken bir cisim gibi bakıyordu. Ha birde altına bakması yokmu!
Barbaros çoktan hazırlanmıştı. Uyanık kıyafetlerini yanında getirmiş,sırf Ulaş burada olduğu içindi.
Paltomu kollarımdan geçirirken birlikte kapıdan çıktık.
"Normal birşey giysen ölür müydün?" Dedi arabanın kilidini açarken. Elimi kapı koluna koyduğum an buz kestim. Dışarısı o kadar soğuktu ki,arabanın kolu resmen buz kesmişti.
Kendimi içeriye atar atmaz klimayı açtı.
"Ölürdüm tabi" Derin'e mesaj attım. Onlarda çıkmış mekana gidiyordu.
***
Randevu dediği şey bar'a gidip öküz gibi içmekti sanırım. Ve şuan onu yapıyorduk,öküz gibi içiyorduk. Herkesten uzakta masamızdan tekila eksilmiyordu.
Acaba bu aklı noksanlar,ne ara tanışmayı planlıyordu acaba? Biz bile muzip bir yemeğe çıkmıştık.
Yanımda oturan adama yaslandım.
Başımı göğsüne koyduğumda kazağının bile altından belli olan kaslarına başımı yaslandım. Hafif elbisenin eteklerini yukarıya çektim. Takımın bacaklarımı saran ipi görünüyordu. Dikkatini çekmek için biraz daha yukarıya çekeyim derken elini elimin üzerine koyup buna engel oldu.
"Tamam gördüm, elbiseni yırtmamı istemiyorsan yapma şunu"
"Ne yapıyorum ki?"
Elimi tutan elini bacağıma sürttüm. Arkamdaki beden kasıldı.
"Gökçe " dedi uyarıcı bir ses tonuyla. "Ne?" Konuyu bambaşka bir yere getirip "bir misafirim var,ama bizim hayvanlarla kalsın istemiyorum. O yüzden sende kalabilir mi?"
Kaşlarımı çatarak "kimmiş o?"
"Kız kardeşim."
"Ha,tamam,gelsin gelsin" bacağımdaki elini çekip belime koydu. Şuan dışarıdan nasıl görünürdük bilmiyorum ama,bizi tanımayan birisi kesin sevgilim falan sanardı.
Yani, öyle bir vasfa da sahip değildi ki. Aynen Gökçe,sevişiyorsunuz bayağı siz.
İç sesim please sus. Elleri Olduğu yeri usul usul okşadı.Derin ve Yavuz'a baktım. Gayet mutlu görünüyorlardı. Oldu bu iş.
Umayım ne yapıyordu acaba sütlü mamam? Yorgun argın yatakta döneleyip duruyordur şimdi o. "Biz çıkalım mı?"
Kulağıma tatlı bir fısıltı gibi gelen sesin sahibine baktım. Sevgilim olarak görememdi belki,ama kocam olarak kesin tüm hakkımı bu adamda kullanabilirdim. "Stella kostümünü giyip dans edecek misin?"
"Elbiseni çıkarıp dans edecek misin?" Diye yanıtladı. Tamam,adil oynuyoruz.
"Belki"
"Bende belki o kostümü giyerim" dedi ellerini çekip bedenini yana kaydırırken.
Bende aynı şekilde yanına kayarken "o ne demek? Kendini affettirmek için giyeceksin onu"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Gölgeler
Novela JuvenilDudakları tekrar dudaklarımı buldu. Sert öpücüğüne karşılık verirken kokusunu o kadar net hissediyordum ki,bir an dedim ki. Kocam olmalısın adam sen! Kendini içime her ittiğinde sarsılırken nefeslerimiz birbirine karıştı. Vücutlarımız birbirine kene...