Şiddetli karın ağrısıyla uyanmıştım. Allah'ıma bin şükür duamı kabul etmiş,yolları ev kadar karla kaplamıştı. Dolayısıyla evdeydik,ve Bergüzar da gelemiyordu haliyle... Umay da eve gelememiş,ve inanın nerede olduğunu hiç bilmiyordum.
Dur bir dakika!
Ben hastayım, Barbaros'ta öyle.
Bizi kim doyuracak! Allah'ım ben duayı ederken eksik söylemiş olabilirim de... Şey... Bize bir Sebastian gönderir misin?
Yataktan kalktım. Zaten sıcak su torbamı da almam gerekiyordu. Kahvaltı sıkıntı asıl.
Acaba?
Acaba... Sipariş versem gelir miydi? Saçmalama Gökçe,yollar kapalı! Allah'ım sen neden beni zorda bırakıyorsunya?
Şansımızı denemekte fayda var.
İnternetten en yakın kahvaltı mekanlarına baktımve aradım.
Birinci çalmada açıldı. Neyseki sipariş verebilmiştim,eve gelince de kendim hazırlamış gibi gösterecektim. Piçlik yapicam...
Ve özellikle kuryenin kapıyı çalmamasını söylemiştim. Malum,bordo bereli. Yanından böcek geçse uyanırdı.
Yarım saattir kapının önünde bekliyordum,götüm donmuştu. Ayak sesleri duyduğumda hemen doğruldum. Gelen kuryeydi. İsim soyisim sorduktan sonra paketi aldım.
Karnımın sancısı üzerine ufak bir inilti dudaklarımdan firar etti.
Odanın kapısına baktığımda kapalı olduğunu görmemle koştur koştur mutfağa girdim. Önceden koyduğum çayı bardaklara koydum.
Getirttiğim omlet ve patates kızartmasını da kahvaltılıklarla beraber tepsiye koydum. Keşke gül olsaydı.
Tepsiyi kaptığım gibi yatak odamın yolunu tuttum. Kapıyı itekleyerek açmaya çalıştım,kapının kolunu tuttuğumda birden açılmasıyla irkildim. Koca adamla göz göze geldik,neden hemen uyanmıştı ki!? Gözlerimi es geçip elimde tuttuğum tepsiye baktı.
"Vaayyy." Beğendiğini açıklayan bir ses çıkarttıktan sonra kapıyı sonuna kadar açıp geçmeme izin verdi.
"Neden uyandın ki? Ben uyandıracaktım seni." Diye sitem ettim.
"Sana da günaydın hayatım." Yanağıma öpücük kondurup yatağa oturdu. Biraz sekmiş gibi oldu ama, zamanla geçerdi.
"Hem ayağa kalkman yasak! Neden bacağını zorluyorsun ki?"
"Başka bir yerimi mi zorlayayım?"
Gözlerim kocaman açıldı. Bu adamın imaları bitmiyordu! "Sus be terbiyesiz,şöyle romantik bir sabaha başlayalım diyorum içine sıçtın! Tövbe estağfurullah bak elimde nimet var,kafana geçiririm tepsiyi!"
Şu zamana kadar kurduğum en zor cümlemdi belki,karnım ağrıyordu bı kere! Hasta bir kadına böyle davranılmamalı. Ayrıca kadınların reglken işlediği cinayet cezasız kalıyormuş. Aklımda bulunsun.
Tepsiyi yatağa koydum,fil kulaklı lama'ya bakmadan kahvaltımı yapmaya başladım. Zır zır telefona mesaj geliyordu. Neredendi bu kadar mesaj?
Telefonu eline alıp bakmıyordu bile,arada mesaj geldiğinde göz göze geliyorduk. Kesin birşey vardı.
Yastığın altında kalan telefonunu aldım.
Çıt çıkarmadan kahvaltıya devam ediyordu,neydi bu kadar rahatı?
WhatsApp'tan birsuru mesaj gelmişti, şifresini bildiğim için hemen girip bildirime dokundum
Pusat Koçovalı kişisi 'OĞUZ TİMİ' adlı grubun adını '🎀GÜÇLÜ KAŞARLAR MUTLU YAŞARLAR' olarak değiştirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Gölgeler
Roman pour Adolescents*Tamamlandı* Dudakları tekrar dudaklarımı buldu. Sert öpücüğüne karşılık verirken kokusunu o kadar net hissediyordum ki,bir an dedim ki. Kocam olmalısın adam sen! Kendini içime her ittiğinde sarsılırken nefeslerimiz birbirine karıştı. Vücutlarımız...
