" Daha güçlü vursana." Diyen Burak öbür yandan da sabır çekiyordu.
" Vuruyorum zaten!" Dedim sinir ile.
Kara'nın işi olduğu için Burak ile antrenman yapıyordum." Daha ne kadar desem anlacaksın bu duruş yanlış." Diyerek bana nasıl durmam gerektiğini yüzüncü kez gösterdi.
1 saat önce
Ben yemek yiyordum diğer ikisi ise kahve içiyordu. Onlar kahvesini içmesine rağmen ben hala yemek yiyordum.
Savaş denen o adam bana nasıl baktığın görünce başımı ' Sen hayırdır' der gibi salladım.
Fakat o hiç bir şey demedi.
" Benim biraz işim var o yüzden oraya seni savaş götürecek ve Burak sana yardımcı olacak." Dedi birden kara.Kaşlarımı çattım. " Ne işin var?" Diye sordum birden. Bana baktı.
" Nişanlım ile buluşmaya gidicem." Demesi ile ona şaşkınlık ile baktım.
" Ni- Ni- Nişanlı mı?!" O kadar yüksek sesle bağırdım ki herkesin başı bize döndü.Umursamadan Kara'ya bakmaya devam ettim.
" Şaka yaptım güzelim. Karakola gidicem beni ölü diye biliyorlar." Demesi ' haaa' diye bir ses çıkardım.Neden bu kadar şaşırdım ki.
Adam 29 yaşında nişanlısı olması normaldı.
Ama yokmuş, nedense öylesi daha iyi.
" Sende mi evde kaldın." Diyerek yemeğimi yemeye devam ettim." Daha önce sevgilin oldu mu?" Diye sordum.
" Olmadı." Dedi gayet ciddi bir sesle.
Acaba Rüzgar abimin olmuş mudur.
Birden telefonumu çıkarıp abimi aradım çok geçmeden açtı." Bir şey mi oldu güzelim?" Dedi.
" Abi napıyorsun." Diye sordum.
" Dosya inceliyorum ve kahve içiyorum niye?" Diye sordu endişe ile.
" Haa iyi. Bir şey sorabilir miyim abi?." Demem ile hemen evet diyerek soruyu bekledi." Daha önce sevgilin oldu mu?" Diye sormam ile çok düşünmeden " Hayır. Olmadı." Diye cevap verdi.
" Bu hiç kimse ile yatmadığın anlamına mı geliyor." Diye sordum pat diye.Abim içtiği kahveyi püskürtmüş olacak ki karşısındaki kişi ' Kahve yutuluyor diğerlerin suratına püskürtülmiyor' dediğini duydum.
" Bunları nereden duyuyorsun sen? Kim öğretti sana?" Dedi sinirle abim.
Niye ben 5 yaşında da değilim ki. Bilmem normal değil mi?" hahaha abicim sonra konuşuruz öptüm hadi bay bay." Dedim.
" Dur Kapa-." Derken telefonu suratına kapattım.
Diğer ikisi de bana bakıyordu.Hiç bir şey olmamış gibi yemeye devam ettim.
Doğal davran rozalin. Doğal.
Kendi kendime konuşurken kara ayağa kalktı.
" Benim gitmem gerekiyor sonra yanına gelirim." Diyerek başımı öptü.Başımı tamam anlamda saladım ve ona görüşürüz dedim.
Ben ve Savaş kalınca ona bakıp kaşlarımı çattım.
" Ne?" Dedim ters bir sesle.
" Daha ne kadar yiyecek sin?" Dedi birden.
" Böyle olman bu yüzden demek ki." Demesi ile kaşlarım daha da çatıldı." Ne diyorsun be?" Dedim.
Fakat hiç bir şey olmamış gibi başını çevirdi.
Ne yanı çok yediğim için şişko muyum ben.
Onu mu ima ediyor.En sonunda doyunca ayağa kalktım.
İkimiz de o yerden çıkıp bir motora bindik.
Motor yola çıktı bende ister istemez ona tutundum.Şimdiki zaman
" Bıktım!" Diye bağırdım. Burak bana dik dik baktı.
" Asıl ben bıktım!" Dedi.
Gözlerimi devirdim. " Sen dünyada gördüğüm en kötü öğretmen sin!" Diye bağırdım.
" Alla Alla. En iyisi demek istedin herhalde." Dedi Burak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yine Baştan
Teen FictionGerçek aile kurgusu dur. Rozalin yeni ailesi ile gitmek ister mi ? sizce ne düşünüyorsunuz?