Kanlı Şehvet//MinMer

"GÖKYÜZÜNÜ TUTAMAM(F)"

Kitabımıza son kez oy vermeyi unutmayınız.

Yazım yanlışları olabilir kusura bakmayın anlamadığınız yerde sormanız yeterli olacaktır.

Bismillahirrahmanirrahim diyelim ve finalimize geçelim.

(Birazcık duygusal ve tatlı olmuş olabilir.!!!!)

Yazar'dan

Mina düşündü,sanırsa şu hayatı boyunca tamı tamına mutlu olduğu tek iki yıl geçirdiği yıllardı.

Ve biliyordu ki,Mert yanında olduğu sürece en kötü olaylar bile başında olsa mutlu olmayı becerecekti. Evet belki Ferhat'ın Şirin'i,Mecnun'un Leyla'sı,Romeo'nun Juliet'i,Tahir'in ise Zühre'si değildi,ama o da Mert'in çok sevdi.

Ama temkinliydi. Bilirdi,Romeo ve Juliet'in aşkı gerçek bir aşk hikayesi bile değildi. 13 ve 17 yaşındaki iki gencin 3 günlük ilişkisinin 6 kişinin ölümüyle sonuçlandığı bir trajediydi. Romeo ve Juliet'in aşkı bile sahteydi. Romeo, Rosaline'i unutmak için Juliet'i kullanmıştı, Juliet ise bunu aşk sanmıştı.

Tahir ise Zühre'si uğruna celladı için dua etmişti,lakin ölmüştü. Zühre'si ise onu yalnız bırakmadı,öldürdü kendini. Onlar bu dünyada kavuşamadı.

İmkânsız değildi,ama elbette her şeyde olduğu gibi küçükte olsa olasılık vardı.

.........

Pastalar yenmiş,güle oynaya doğum günü kutlanmıştı.

Genç çift yalnız kalmak istediklerinde,kızın ailesinden onay aldılar.

Bahçenin ötesine doğru uzanan yola saptıklarında ise uzunca yürüdüler. Yol boyunca sessizdiler ama elbette bilirlerdi,ikisininde içinde sevinç ateşleri vardı.

Yürüdükleri yolun sonu iki yıl önce her şeyin ortaya döküldüğü o sahile çıktığında ikisininde yüzünde buruk bir gülümseme oluşmuştu.

Burada uzanan eller hâlâ daha birbirine kenetliydi.

Birbirlerine baktıktan sonra ellerini sıkılaştırdı Mert. Belliydi kaç yıl geçmesine rağmen Mina'nın ondan gidebileceğini düşünüyordu.

Banka doğru adımladıklarında oturdular. O kadar yürümeye değdiğini düşündüren deniz kokusu yüzlerine vurduğunda Mert derin bir nefes aldı.

Az önce bırakmış olan eli tekrardan sıkıca tutarak o yöne döndü. İki elide kızın ellerine sarılıydı,gözlerinde korkuyla karışık endişe vardı,korkuyordu.

Mina: Mert.?

Mert: Bak,biliyorum ilişkimizin temelleri sağlam değilken sağlamlaştırdık. İmkânsızdı,imkânlı yaptık ama ben korkuyorum. Hayır,evlilikten ve ya seninle evlenmekten değil. Ben senin benden gitmenden korkuyorum Mina. Biliyorum yıllar önce gitmeyeceğini söyledin,ama ya gidersen diye ödüm kopuyor. Ben senin için belki gökyüzünü tutamam,lakin sana bakarken ki parlayan gözlerim senin için gökyüzünü olabilir. Lütfen beni hiçbir vakit bırakma.

Mina dolan gözlerini silmek istedi lakin bir taraftan ise sevdiceğinin ellerini bırakmak istemiyordu. Sevdiği adam ise sanki onu duymuş gibi ellerini çekti ve gözyaşlarını sildi.

Ve asla ama asla vazgeçmeyeceği bir söz verdi.

Mina: Sen sende olduğun sürece,ben senden gitmeyeceğim.

(Büyük söz verdi bu yüzden ayıracağım..)(Şaka yaptım.)

5 yıl sonra.

Mina söz vermişti bir kere,sözünü de tutmuştu.
Gitmemişti Mert'ten,lakin Mert sözünü tutamamıştı. Onu bırakmıştı.

Nasıl mı bırakmıştı.? İşe gitmişti,hemde gece gece.!

Mina bu aralar oldukça duygusaldı,bunun sebebi ise geçirdiği bir travma sonrası stres bozukluğuydu.

Geçen günlerde gittikleri bir yerde kızın biri intihar etmişti. Bu durum Mina'yı oldukça etkilemiş,evde olan bütün pencereleri kapatmak zorunda kalıyordu.

Evde olan hayvanların pencereden düşeceğini,açık kaldığını fark etmeyip gelen bir misafirin düşebileceğini düşünüyordu.

Açabildiği tek yer bahçenin kapısıydı,lakin onu da gece kapatmak zorunda kalıyorlardı.

Çalan telefon onu daldığı yerden uzaklaştırdığın da hemencecik açmıştı.Ekrana bakmamasının sebebi ise gecenin körü olmasıydı.Gecenin köründe eşi dışında kim evli bir kadını arardı ki.?

Hayatım 🌌 arıyor..

(Gökyüzü detayııı.)

Hayatım 🌌: Hayatım,nasılsın.?

Siz: Gecenin köründe evde tek başımayken nasıl olabilirsem öyleyim,sen nasılsın.?

Hayatım🌌: Bi'tanem yalnız değilsin ki.

Siz: Komik değil Mert,korktuğumu bile bile gittin.

Hayatım 🌌: Bi'tanem,kapıyı açar mısın.?

Siz: Saat bir,bir. Bu saatte neden açayım.?

Hayatım 🌌: Aç işte hadi

Siz: Tamam,kapatma.

Mina açtığı kapı ile karşısında eşini görmeyi beklemiyordu.Sıkıca sarılmak için adımladı lakin eşinin arka taraftan çıkardığı çiçekler ona engel oldu.

Mina hızlıca çiçeği aldı ve eşine sıkıca sarıldı.Sanırsa bugün en güzel günleri arasına girebilirdi,tabii elbette en korkunçlarada.

Mina: Bir an gerçekten beni bıraktığını sandım.

Mert: Ben sözüme sadık bir insanım,ne zaman aksini yaptığımı gördün.?

Gülen Mert karşısında Mina ona dahada sıkı sarıldı.

Hem mutluydu hemde biraz duygusal.Ama her zamanki gibi onun yanında,sevdiği insanın yanında hissediyordu duygularını.

Onların hikâyesi kanın şehvete dönüşüydü.

"Kanlı şehvet"

-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_--_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_--_-_-_-_-_

Oy vermeyi unutmayınız

Sizleri çok ama çok seviyorum kendinize her zamanki gibi dikkat edin,boş insan ve olaylar için kendinizi üzmeyin,değmez.

Güzel gözlerinizden öpüyorum,yarın yeni kitapta görüşmek üzere.

Hoşçakalın.