24

751 60 240
                                    

Seni bir parçam yapmayı denedim, ama ben Tanrı'nın en günahkar meleğiyim. Senin korkuların benim gerçeklerim. Şimdi, benimle yanacak mısın?

~

Bilge'nin yokluğunda Eylül yanında olmasına rağmen kendini büyük bir boşluktaymış gibi hissediyordu. Boş olduğu zamanlar söz verdiği gibi abisinin yanına çalışmaya gidiyordu ama o yokken bunun heyecanını bile yaşayamıyordu. Kadın resmen hayatının merkezi haline gelmişti.

Bu sefer Eylül tarafından sabote edilmeden görüntülü konuşabilmişlerdi ve aslında bunu yapmasa daha iyiydi. Görünce kötü olmuştu çünkü Bilge'yi çok özlemişti.

"Zaten sürekli beraberiz, yokluğumda Eylül'le bol bol vakit geçirin işte."

"Sensiz tadı çıkmıyor ki."

"Ben yokken o vardı Damla, arkadaşını ihmal etme. Tamam mı?"

Bilge haklıydı. Asla sevgili yaptıktan sonra hayatını ona adayan insanlardan olmayacağım diyordu ama şu anki davranışlardı bu düşüncesiyle çelişiyordu.

"Seni seviyorum. Ve çok özledim."

Bilge cevap vermemişti ama kıza en sevdiği gülüşüyle bakmıştı ya o da yeterdi. Artık sözlerden çok bakışların ve davranışların daha etkili olduğunu anlamıştı.

"Kapatmam gerekiyor, sabah erken kalkacağım. Kendine iyi bak."

"Rüyanda beni gör, ama çıplak." dediğinde kahkaha attırmıştı kadına.

"Senden başka ne göreceğim ki zaten? Ama çıplak olmana gerek yok."

Eylül kapıyı tıklatıp kafasını uzattığında sevgilisi ile vedalaşıp telefonu bıraktı.

"Kanka bir kadın geldi, daha doğrusu o kadınsa biz neyiz bilmiyorum da. Abinin eşiymiş, seni görmek istiyor." dediğinde yataktan fırladı ve aşağı hızla indi. Salonda arkası dönük ve uzun boylu, koyu renk saçları olan bir kadın duruyordu.

"Merhaba?"

Kadın sesine döndüğünde Eylül'ün abartmadığını anladı. Kadın gerçekten 'ben Rus'um' diye bağırıyordu adeta ve buz mavisi gözleri ile o kadar güzeldi ki, at hırsızı kılıklı abisine nasıl bakmıştı?

"Beni görmek istediniz sanırım." dediğinde kadın gülümseyip elini uzatmıştı tokalaşmak için.

"Evet, seni hep tanımak istemiştim Damla. Eğer vaktin varsa tanışabilir miyiz?"

"Elbette, otur lütfen."

Eylül ile yan yana oturmuşlardı ve kadını karşılarına almışlardı. Abisine evini terk ettiren, her şeyi sildiren büyük aşkı bu kadındı demek?

"Ben Alexandra ama Lexa diyebilirsin."

( Heda Lexa Kom Trikru... Seni öldürenlerin elleri kırılsın.) Yazar söz konusu Lexa olunca dayanamayıp araya girdi devam edelim...

"Memnun oldum. Yanlış anlamazsan bir şey soracağım, neden abim? Yani, aranızdaki bu büyük aşk nasıl bu kadar alevlendi?"

"Özür dilerim Türkçe pek iyi konuşamıyorum. Babam, amcamın oğlu Dimitri ile evlenmemi istedi. Aile işleri için. Aslında ben evden kaçmıştım ama Mustafa ile tanıştım. Ona aşık oldum çünkü yakışıklıydı, güzel bir kalbi var ve cesurdu."

Hayır sülalelerindeki herkes kafadan sakattı canım. Abisinin de normal bir insanla normal bir aşk yaşayacağına olan inancı zaten 0'dı.

"Seninle çok tanışmak istiyordu ama benim baba biraz... Manyak. Sana zarar vermesin diye uzak kaldı."

ASİ (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin