Demek kendini affettirecekti ha?
Aylar sonra, acı dolu aylar sonra karşısına gelip özür dilediğinde her şeyin geçeceğini ve onu affedeceğini düşünmüştü demek?"Öyle mi? Hiçbir şey olmamış gibi yeniden başlayacağız yani?"
"Hayır tabi ki Damla, ömrümün sonuna kadar sana kendimi affettirmeye çalışacağım. Ama senden uzak kalmak istemiyorum, seni bir daha kaybetmek istemiyorum."
Bilge'nin yüzüne bakmaya daha fazla dayanamayıp gözlerini indirdi. Kızgın olması bir yana deli gibi özlemişti kadını ve aptal kalbine yenik düşerse gidip sarılacaktı.
"Tamam Bilge, hadi barışalım." Deyip kadının gözlerine baktığında o ruhu çekilmiş gözlere gelen ani şaşkınlık ve hayat enerjisini görmüştü. Bir an için ici acıdı, ama Bilge'nin daha çok yol kat etmesi lazımdı.
Kendine doğru adım attığını görünce elini kaldırdı ve durdurdu.
"Böyle dememi mi bekliyordun? Senin için bu kadar basit biri miyim ben Bilge? Bana çektirdiklerinden haberin var mı!? Beni nasıl yaraladığını farkında mısın!?"
"Damla allah belamı versin isteyerek yapmadım. Biliyorum suçluyum ama en azından, aşkımızın hatrına... Sadece bana bir şans ver. Lütfen."
Kim derdi ki o suratsız, kalpsiz Bilge bir gün karşısına geçip ağlaya ağlaya yalvaracak? Senelerdir elde etmek için beklediği kadın, bir gün onu kazanmaya çalışacak...
'Aşkımızın hatrına' demişti...
"Kusura bakma Bilge ama aşkımızın bir hatrı falan kalmadı. Sayende. Madem o kadar aşıktın kafana göre çekip gitmeseydin, ağzıma sıçmasaydın! Benimle konuşabilirdin, belki beraber çözebilirdik ama sen kaçmayı tercih ettin."
"Aptallık ettim. Keşke yanımda olsaydın."
Bilge'nin bakışlarına daha fazla maruz kalamazdı. Kalbi ve beyni büyük bir savaş içerisindeydi ve biraz daha kadına maruz kalırsa kalbi kazanacaktı. Ve bunu istemiyordu. Bu kadar kolay kazansın istemiyordu Bilge. Kendi ne yaşadıysa aynısını yaşatacaktı...
"Keşkelerle olmuyor Bilge, bence daha fazla konuşmamıza gerek yok. Sana dönmeyeceğim."
Bilge'nin gözleri önünde yıkılışını görmüştü ve pişman olmadan bir an önce gitmesi gerekiyordu. Ağladığını da görmemeliydi, güçlü durması lazımdı. Arkasına dönüp yürüdüğünde Bilge'nin arkasından seslendiğini duydu ama durmadı.
"Damla lütfen dur!"
Bilge yetişip kolundan tutmuştu ve kolunu çekmek isterken biraz sert çekmiş olacak ki bedenleri çarpışmıştı. Aylardır hasret kaldığı bu sıcaklıkla neredeyse dağılacaktı ama kendini tuttu.
Bilge'nin derin nefesler alarak gözlerini dudakları ve gözleri arasında gezdirdiğini fark edince kendini uzaklaştırdı hemen. Nefes alma bahanesiyle kokusunu olabildiğince içine çekti.
"Bırak peşimi." Diye mırıldandı ama Bilge hızla kafasını salladı.
"Damla en azından oturup konuşalım. Sana neden böyle yaptığımı anlatayım."
Kolunu Bilge'den tamamen çekti ve bir kaç adım geri gitti. Çok güzeldiler be... O kadar mutlulardı ki Bilge içine edene kadar. Nasıl kıyabilmişti? Barışsalar bile eskisi gibi olabilirler miydi? Yine çekip gitmeyeceğini nereden bilebilirdi?
"Bilge anlamak istemiyorsun sanırım. Ben seni istemiyorum, ben seni affedemem Bilge. "
Bilge zorla da olsa gülümsemeye çalışmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİ (GxG)
Romance"Uslu durmazsan cezanı çekersin." ~ Uyarı: Hikaye cinsel içerik ağırlıklı olacaktır. Bazen rahatsız edici sahneler de olabilir, 'ya çok tatlılar' dediğiniz güzel anlar da.