16.Bölüm "Benim Kızım"

6.8K 466 64
                                    

"Kızım mı?"

Savaş bey, olayı zorlukla kavramıştı. Emir bey ise, Savaş beyin en ufak bir yanlış tepkisini kolluyor gibiydi.

Savaş bey yavaşca, Emir beye döndü. Yüz ifadesinden ne anladıysa "Sen biliyor muydun?"

Emir bey de ona döndü "Dün öğrendim."

"Ve bana söylemedin."

Emir bey rahatça arkasına yaslandı "Bana kalsa hiç söylemezdim." Emir bey açıkça, Savaş beye meydan okuyordu.

Sanırım Savaş bey, bu durumdan pek memnun olmamıştı. O da haklı, karısı ve çocukları olan bir adamın geçmişinden bir çocuğu çıkması ne kadar mutlu edebilirdi ki insanı.

"Bizi yanlız bırak Emir." Bu açıkça bir emirdi. Emir bey ikiletmedi, gitmeden önce bana; gözlerini yumarak herşey yolunda, mesajı vermeyi de unutmadı.

Savaş beyle yanlız kaldığım için, biraz gerilmiştim. "Savaş bey, öncelikle buraya gelme amacım; sizden babalık yapmanız değil. Ben, annemin isteği üzerine kimin biyolojik-"

"Dur... Dur, sakinleş." Beni dışlayacağından endişelendiğim için, hızlıca kendimi açıklama derdine düşmüştüm "Buraya geldiğinde, Elif'in kızı olduğunu anladığım ilk andan itibaren; baban, kim olursa olsun seni kızım olarak görürüm. Allah yukarda biliyor, Elif'ten bir kız çocuğum olsun diye ne kadar dualar ettim yaradana. Lakin nasipte yoktur diye düşündüm. Şimdi karşıma geçmiş bana hayat ışığından, bir kızın olabilir diyorsun." Durdu gözlerini göğe kaldırdı ve derin bir nefes aldı. "Yarabbi, sen mevzuyu biliyorsun. İkimiz içinde en hayırlısı neyse onu çıkart." Ardından gözleri bana döndü, ellerimi ellerinin içine alarak sıkıca tuttu. Ellerim kocaman elleri arasında küçücük kalmıştı. "Sen benim öz kızımsın. Bunu ne DNA testi, ne de Emir'in inkarları değiştirebilir. Ha sen dersin ben seni istemiyorum sadece kendi kanımdan olanla devam edeceğim. O zaman önünde taş olmam, adımına yol olurum."

Konuşması içimi çok rahatlatmıştı. Gözlerimin dolması da cabası tabi. Tavana bakarak, göz yaşlarımı geri atmaya çalıştım. Başta yaşadığı uzun şaşkınlıktan sonra, bu konuşma iyi gelmişti. Her iki adamdan da olumlu yanıt almam, içimi baya bir rahatlattı.

Ne kadar fark etmez dese de, gözlerinden rahatlıkla benim kızı olmamı istediği okunuyordu.

"Ben, teşekkür ederim Savaş bey."

"Asıl ben teşekkür ederim kızım, mektubu alsan bile gelmek zorunda değildin. Bizi sensiz bırakmadığın için teşekkür ederim."

Uzunca bir süre bu konulardan konuşmaya devam ettik. En sonunda Emir beyin yanına giderek kararımızı açıkladık.

"Aden kızım, bizi arabada biraz bekler misin ben Emir'le biraz konuşmam gerekiyor." Dedi Savaş bey. Konuşacak şeyleri olduğunu düşünüyordum bu yüzden ikiletmedim. Ben ilerde adamların kapısını açtığı siyah lüks arabaya doğu ilerleyip, bindim.

Vay anasını arabanın içi uçak gibi aq bu ne?

Hani tüm aşiretler Passat kullanıyordu lan? Bu adam yerde giden uçak kullanıyor resmen. Ay dışardan büyük olduğu gözükse de, içinin bu kadar konforlu olduğu belli olmuyordu.

Adar ağanın arabası dışardan güzel gözüküyordu, ama Savaş beyin arabasının içi onunkine bile bin basardı. Ben arabanın içini kurcalarken, onlar tekrar restorana girdiler.

***

Azat Savaş Beger'den.

Aden'i arabaya bindirip, Emir'le mekana girdik yeniden. Aden yanımdayken kendimi çok zor tutmuştum. Kızımın beni, sinir hastası bir piskopat olarak tanımasını istemiyordum.

Aşiret AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin