Bir kabus mu, bir rüya mı?Kmavrayamıyordum yaşananları.
Emir bey bana sarılırken bir şeyi fark ettim, ben buraya artık annemden alamayacağım sevgiyi, aramaya gelmiştim.
"E-emir bey, biraz daha iyi misiniz?" Ağlamamak için tavana baktım.
Benden ayrıldı ve yanıma oturarak gözlerini sildi. Bir eli ise elimin üzerinden hiç ayrılmadı.
"Aden, annen sana bunun hakkında bir şey söylemedi mi?"
"Hayır, ben sadece mektubun yanındaki kartta ismi yazan; iki adamdan birinin babam olduğunu biliyorum, o kadar." Kendimi konuştukca daha da toparlıyordum.
"Ben senin varlığından haberdar olsaydım asla bırakmazdım Aden. Ne olursa olsun bırakmazdım." sesi titriyordu hala.
"Emir bey bunları daha sonra konuşalım. Hem Savaş beyin de bilmesi gerek. O şekilde konuşmak daha sağlıklı olacak."
"Sen nasıl istersen." Böyle söylese de yüzü bunu istemiyor gibiydi.
"Ben o halde iniyorum, siz de kendinizi topralayıp gelin." Onun kafasıyla beni onaylamasından sonra, kapıyı açıp indim. İner inmez kalabalıktan uzaklaşıp sigara yaktım.
Nadiren içtiğim için, pek aramazdım. Bu aralar arayacağım gibi hissediyorum ama.
Ben, sigaramdan bir duman daha alırken; ilerde Adar denilen adamın bana baktığını gördüm. Bu nerden çıktı şimdi aq ya?
Yavaş yavaş ona doğru ilerledim. O da bana doğru geldi. "Hayırdır Adar ağa, bizi mi takip ettin sen?"
"Evet." Adamdaki rahatlığa bak lan.
"Sebep?"
"Önlem amaçlı."
"Sebep?"
"Hacer hanım size saldırmış, bir daha olursa yardımım dokunur diye." Elleri cebinde konuşuyordu paşam.
"Oradan bakınca kendini koruyamıyacak birine mi benziyorum? Ayrıca burada gördüğünüz üzere bir sürü koruma var, size pek ihtiyaç yok anlıyacağınız." Ayrıca sana ne benden!
"Öyle tabi-"
"Aden?" Arkadan duyduğum ses, Emir beye aitti. "Bir sorun mu var kızım?" Adam iki dir kızım diyor, uyarsam mı acaba?
"Yok Emir bey, Adar ağa da bize destek olmaya gelmiş. Onu konuşuyorduk." Tabi kendi kendine karar vermiş de gelmiş, demedim.
"Gerek yoktu Adar, sağolasın yine de." Dedi Emir bey tok sesiyle. Ona baktığımda içerdeki halinden daha iyi olduğunu gördüm. Bana karşı hep ilgili ve duyarlı davranmıştı, onun kırılmasını istemezdim. Umarım ilerde de bu böyle devam ederdi.
Adar ağaya sen git diyemedigimiz için o da bizimle geldi. Üçümüz karakola girdik. İçeride çok büyük bir izdirham vardı lakin.
Hacer hanım muhtemelen nezaretteydi.
Ezman bir köşeye oturtulmuş bekliyirdu. Yanaklarında, buradan bile belli olan yaşları gördüm. Başta bu kadar önemsememiştim ama, onun bir çocuk olduğunu ve annesinin bu haline tanık olmasını istemezdim. Pişman olmuştum açıkcası.Bizi gören polislerden biri yanımıza geldi. "Hoş geldin Emir ağa," önce Emir beyin sonra Adar ağanın elini sıktı "sen de hoş gelmişsin Adarım."
"Sağolasın Kahraman, durum ne?" Sanırım polisi tanıyordu.
"Tahir, sorun çıkarttı çok. Biz de sakinleşene kadar nezarette tutuyoruz." Bana döndü ardından. "Sizi ifade için alalım Aden bacım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşiret Ailem
Genç KurguKızının varlığından bile haberdar olmayan iki baba ve babasının kim olduğunu bilmeyen bir kız.