Geçmiş "part 2"

5.1K 298 76
                                    

Sezen Aksu - Tutsak

Seksendört - Ölürüm Hasretinle

Cem Adrian - Herkes Gider Mi?

Dengbej Şakiro - Meme Ezim Zine Tune

***

İnsanlar sahip oldukları güzel şeylerin değerini, kaybetmeden anlamıyor çoğu zaman. Bunun başını da sağlık çekiyordu.

Azat gözlerini, hastane odasına açtı. Aylarca komada kalmıştı. Uyanması da, bir o kadar sürmüştü. Bu süreçte, yanında sadece komutanları ve tim arkadaşları vardı. Hâlâ Irak'talardı.

Gözlerini açtığı ilk an, aklına tek bir isim düştü;Elif.

Nerdeydi? Ne yapıyordu? Çok endişelenmiş miydi? Askeriyeyi ayağa bile kaldırmış olabilirdi.

"Geçmiş olsun aslanım." Gene midesi bulandı Savaş'ın, lakin belli etmedi.

"Sağolun kamtanım."

"Bir süre daha buradasın, daha sonra seni Türkiye'ye nakledeceğiz." Dedi komtan.

"Gitmeme gerek yok komtanım çabuk iyleşirim ben, görev aksamasın. Zaten önemli bir döneme girdik. Her şey çok kıritik şu anda." Lakin Savaş'ın henüz bilmediği bir şey vardı.

"Savaş oğlum, nasıl söylenir bilmiyorum ama..." Dedi ve sıkıntıyla etrafına baktı komtanı, Savaş endişelendi bu tepki karşısında.

"Komtanım, kötü bir şey mi var?"

"Var savaş var. Sen göreve devam etmiyeceksin. Muafiyet aldın." O neydi? Diye düşündü bir anda Savaş. Beni muaf tutacakları bir neden yoktu ki.

"Anlamadım komtanım, neden muafiyet çıktı?"

"Savaş sol kolunu hissediyor musun oğlum?" O anda beynimden vurulmuşa döndü. Sol kolunu hisedemiyordu uyandığından beri, lakin bunun ilaç etkisinden kaynaklandığını sanıyordu. Sağ eliyle çarşafın içindeki elini ortaya çıkarttı yavaşca. Kolu burdaydı. Yanık ve yaralarla doluydu ama, burdaydı işte.
"Kolundaki kas dokuları, patlamanın etkisiyle ağır şekilde zedelenmiş. Doktor, düzelip düzelmiyeceği konusunda emin değil. İyleşse bile, eskisi gibi kullanman yıllarını alacakmış. Üst kademe rütbeliler ile senin geri dönemen kararına vardık."

"Komtan-"

"Savaş, sözümü kesme! Ben de sana burada ihtiyacımız olduğunu biliyorum. Çıktığın her gizli görevde, bura hakkında herkesten çok bilgi topladın. Sen olmadan zor olacak, lakin bu hem askerlerin hem de senin güvenliğin için bir önlem. Kendini toplamaya bak biran önce." Dedi ve savaşın omzuna dostça vurarak oradan ayrıldı.

Demesi kolaydı, kendinde değildi Savaş. Baş koyduğu mesleği, bir daha yapamayacaktı. Bunu kabullenmek onun için hiç kolay olmayacaktı.

Aşiret AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin