27. Bölüm "Ekilme"

953 149 108
                                    

Evime gelip tüm gece olanları düşünmüştüm. Başta sinirimi atamayıp evdeki bağzı eşyaları fırlatıp kırdım.
Onları toplarken de sakinleştim.

Savaş bey kendi doğrularıyla bana yaklaşmaya çalışıyordu. Bu doğru değildi ama. Ben onu istemiyordum. Babaya ihtiyaç duyduğum zamanlar olmuştu, ama şimdi değildi. Şimdi hele ki Savaş Beger gibi bir babayı kabul edemezdim. Bana bunu kabul ettiremezdi. Belki diğer çoçuklarına iyi bir baba olmuş olabilir ama benim çocukluğumun katili olmuştu.

Baba.

Bu benim lugatımda Savaş Beger değildi.

Yağrın Aybars ile birşeyler yapacaktık ama bu günüm boştu. Hayırlı cuma.

Kahvaltımı yaptıktan sonra dizi izlemeye karar verdim.

Kararıma pek de sadık kalamadım lakin. Sosyal medya kültür katiliydi bence. Çıkamadım bir türlü. En sonunda kendim hikaye attım ve gündelik halimi  çekip paylaştım.
Tekrardan yemek yapıp evimi topladıktan sonra dışarıya çıktım

Buraları biraz bilmem benim için iyi olabilirdi.

Taşlı ara sokaklardan ilerleyerek ana yollara çıktım. Burası meydan dedikleri yer olsa gerekti. Çok işlekti.

Birkaç parça kıyafet almaya karar verdim ve lüxs mağzalardan birine girdim.

***
Alışverişim bitmiş kafeye oturmuştum. Kahvemi içerken dışarıyı izliyor insanlarına hakim olmaya çalışıyordum.

Dışarıda dükkanların içinden tanıdık bir sima çıktığını görünce, oraya odaklandım.

Yanında bir kez gördüğüm o kız vardı. Arkasındaki adamlara elindeki paketleri verip yolladı. O anda kafasını aniden çevirince, kafamı çevirecek vaktim olmadı ve göz göze geldik. Yakalandı. Bana gülümseyerek baktı, karşılık vermemle kıza bir şeyler söyledi ama anlayamadım.

Bir anda ikiside kafeye doğru yürümeye başladı. Yanıma geleceklerini anlayınca toparlandım olduğum yerde.

Yanıma gelinceye kadar ikisini de göz hapsine tutmuştum.

"Selamın aleyküm Keça min."

"Selam Dilbaz hanım. Nasılsınız?"

"Hamdolsun iyiyik kızım. Seni gördüm daha iyi oldum."

"Ben de Dilbaz hanım. Oturmaz mısınız?"

"Biz seni rahatsız etmeyelim, bir selam verelim dedik sadece."

"Olur mu öyle şey Dilbaz hanım, ne rahatsızlığı. Yanlızdım zaten, bana eşlik etmiş olursunuz hem."

"Madem öyle oturalım o halde." İkiside oturdu karşıma.

"Eee daha daha nasılsınız, ne var ne yok?" Bu da teyze muhabetti gibi oldu.

"Aynı kızım bildiğin gibi işte. Sen nasıl oldun alışabildin mi buraya?"

"Alışmaya çalışıyorum. Yakında dönerim ama, gerek kalmaz yani alışmama da zaten." Bunu demem onu üzmüştü bir anda.

"Vallah kızım ben senin burda kalmanı çok isterim, ama senin de kalmak istemediğin yerde kalmanı istemem."

"Sağolun Dilbaz hanım." yanındaki kız, Zelal'in kardeşi olmalıydı.

"Merhaba, seninle daha önce tanışamamıştık. Adın neydi?" Benim onunla konuşmam yüzünün gülmesine neden olmuştu.

"Ben Hayal, evin en küçüğüyüm."

"Ne kadar şanslı bir ev o halde. Böyle güzel gülen bir kızları var içeride." Bu söylediğime utanarak gülümsedi Hayal.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 4 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Aşiret AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin