Hastanemize başvurma sebebiniz olan, DNA testi sonucunun; tarafları Azat Savaş Beger, Emir Harzem ve Aden Karlıdağ tarafından alınan kan örneklerinin sonucu: %99,8 oranında Azat Savaş Beger'in, Aden Karlıdağ ile uyuştuğu görüldü.
Şimdi ne olacaktı. Biyolojik olarak Savaş beyin kızıydım. Bu benim nazemde sadece annemin öğrenmemi isteği şeyden ibaretti.
Annem, benim baba hasreti çektiğimi sanıyordu ama yanılıyordu. Bir zamanlar birine baba demeyi çok istediğim doğruydu, lakin o günler geri de kaldı. Artık bir babaya ihtiyacım yok.
Ne kadar inkar etsem de babamın kim olduğunu öğrenmek bana iyi gelmişti ama. Her şeyden önce ben Aden Karlıdağ'ım. Bu soy ad beraberinde çok şey getiriyor. Beger'lerin bile zaman zaman üstünde oluyor. Annem bana bu soy adı layık gördüyse bana da onu şerefle korumak düşerdi.
Beger, bir yandan da Beger kanı taşıyordum. Savaş Beger'in kanını. Sinirlenmiştim bir anda. Telefonu sertçe kapattım ve masaya salladım.
Eğer anneme bu kadar ihanet etmeseydi, bu gün bu durumda olmazdık. Belki annem ölmez, benim çocukluğum bu kadar tranvalı geçmezdi. Belki bu kadar kaçak bir hayat yaşamazdık. Hepsi onun yüzündendi. Ona baba demiyecektim zaten, ama an itibariyle de burada kalmanın bir anlamı da kalmadı. Annemin evine gidip bir kaç belge almalıydım. Burada evi olduğunu bilmeseydim o belgeler için İstanbul'a gidecektim.
Madem burada da evi var, belki de aradığım buradadır.
İçimden bir ses yine de buradan gitmek bu kadar kolay olmıyacak diyordu ama.
Telefonun çalmasıyla elime aldım. Ekranda Emir beyin aradığını görünce, buruk şekilde gülümsedim. Belki de, kanından sevdiğinden bir çocuğu olacakken; olmadı. Onun için sarsıcı bir durum olmalı.
Açtım telefonu. "Aden?"
Sesinden yıkılmışlık bekledim, ama yoktu. Sanki normal bir durummuş gibi karşıladı bu durumu. "Emir bey, beni attığım konumdan alır mısınız? Annemin evine gidelim burdan."
"Tamam kızım, geliyorum." Sustu ardından. Sanki bana bir şey söylemek istiyordu da söyleyemiyordu. Ya da benden, bir şey söylememi bekliyordu.
Hiç bir şey söylemeden kapattım telefonu. Onun da bu hikayede yanan olduğunu bilmek beni üzüyordu.
Eşyalarımı toplayıp hesabı ödedim.
Kapıda onu çok beklemedim zaten. Hemen gelmişti. O kadar araba aynı yerde durunca insanların dikkatini çekmişti bir anda. Çok da bekletmeden hemen bindim arabaya.
"Hoş geldin kızım."
"Hoş buldum, Emir bey." Yüzünde her hangi bir ifade aradım, ama yoktu. Üzülmemiş miydi ya da zaten sonucu biliyor muydu?
"Nasıl hissediyorsunuz?" Dayanamamış, sormuştum."Dünden bir farkı yok. Savaş'ın biyolojik olarak kanını taşıman benim için bir şey ifade etmiyor. Sonuçta ona baba demiyeceğini biliyorum." Doğru demezdim. Ama bu bana şu anda psikolojik manipülasyon yaptığı gerçeğini değiştirmezdi.
"Belki derim."
Yüzü bir anda değişti. Endişelendi mi o? "Der misin?"
"Kim bilir, bu onun performansına bağlı." Bir bakıma doğru. Ama şu anda ona baba demek içimden hiçbir şekilde, elmiyordu.
Telefonum yine çaldı. Arayanın Savaş bey olduğunu görünce, kapattım gene. Sonuçlar açıklandığından beri beni ısrarla arıyordu.
Konuşmak istemiyordum onunla şu anda. Konuşacak bir şey de yoktu zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşiret Ailem
Teen FictionKızının varlığından bile haberdar olmayan iki baba ve babasının kim olduğunu bilmeyen bir kız.