"gönlünü çaldın"

4.7K 296 310
                                    

oy ve yorum atmayı unutmayınız

yorum sınırı: 160 (bölüm uzun diye)

bu arada sırf yorum olsun diye atılan yorumları siliyorum amacım kitap hakkındaki yorumlarınızı öğrenmek 😔🫶🏻

.

"Necom!" sondaki m harfini uzatarak amcamın yanına gelmiştik Sare ile. Ona sırnaşırken o bize ekşittiği yüzü ile yargılayıcı bakışlar atıyordu.

Elbise işini Barış'la gittiğimiz diğer alışveriş merkezinde girdiğimiz ilk mağazada halletmiştik. Çok sade ve gerçekten çok güzel içime sinen bir elbise almıştım. Barış fazla kısa olduğu konusunda sorun çıkarmaya çalışsa da üstümde görünce o da vurulmuştu. Biraz özenli olsun diye Barış'a da gömlek ve takım elbise almıştık.

Nişana geleceklere de ufak hediyeler almıştık. Her gelecek olan kişi bizim için ayrı ayrı değerliydi ve bunu hissetmeleri gerekiyordu.

Ve en önemlisi yüzük seçmiştik. Hep istediğim gibi Cartier'den almıştık. İçine baş harflerimizi yazdırmak istediğimiz ve parmaklarımıza göre ayarlanması için henüz bizde değillerdi. Yarın Barış gidip alacaktı.

Şimdi ise ikinci büyük derdim olan Neco'yu isteme işine ikna etmekteydi sıra.

"Yine ne istiyorsunuz cici kızlarım?" sırayla ikimizde gezdiriyordu gözlerini. Cümleme başlamadan önce sesimi temizlemek amacıyla öksürmüştü. "Ne bu makam konuşması mı yapacaksın? Beni üst düzey insan olarak görmen gururlandırıcı ama üst düzey insanlardan hoşlanmam. Özellikle takım elbiseli politikacılardan nefret ederim." Bana zaman tanımayıp taramalı tüfek gibi döşemişti yine.

"Of Neco ya dinlesene kızı." Diye bir yakarışta bulunmuştu Sare. Neco bunu duyunca tabi ki süt dökmüş kediye dönmüştü.

Benim amcam olduğu zaman gerektiğinde kırıcı olabiliyordu ama Sare'ye karşı hep ayrı bir yumuşaktı. Üvey babası olarak bunu hissettirmemeye çalışıyordu.

Ve bunu en güzel şekilde yapıyordu.

"Barış'ın ailesini görmüşsündür illaki." Başını olumlu anlamda sallamıştı. "Babası ile tanıştım. Aşırı kafa adamda dediklerinden pek bir şey anladığım söylenemez. Şive o adama çok geleneksel kaçmış. Görüş tarzı daha modern kesinlikle." Çenesi düştü de mi tutamıyordun işte.

"İnsan sarraflığın bittiyse devam ediyorum amcacım." Amca dememle göz devirse de konuşmamıştı. "Görüş olarak da biraz gelenekseller yani haklı olarak. Diyorlar ki seni amcandan isteyelim."

"Mal mısın kızım sen? Neden istiyorlar seni benden?" Sare ile aynı anda derin bir nefes vermiştik.

Başlıyordu mesai.

"Necom hani Türk geleneği ya bu. Adamlar yaşatmak istiyorlar. Kırma işte ne olacak."

"Altı üstü kahveni içeceksin-"

"Ben Türk kahvesi sevmem." Diye atlamıştı lafa.

"Ben sana latte yapacağım yeter ki sorun çıkarma." Düşünüyor gibi dudaklarını büzmüştü.

"Ya bir verdim gitti diyeceksin aşkım neyini düşünüyorsun bu kadar?"

"Karşılığında üç koyun da veriyorlar mı? Ben inekte istiyorum ama." Demişti imayla. Sare ile ne anlatmak istediğini çözmeye çalışırken konuşmuştu. "İyice mal muamelesi çekeceğiz ya sana. Takas olsun bari diyorum."

"Ya babacım sen gençler birbirini sevmiş bize de hayırlı olsun demek düşer dersin. O kısmı senin hayal gücüne bırakıyorum. Sen kabul ettin mi?"

Hayvansal Aşk / Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin