Hayvansal Aşk / Barış Alper Yılmaz

"pekte değerli sevgilisi"

oy ve yorum atmayı unutmayınn 🫶🏻🫶🏻

yorum sınırı: 120

.

"Neco havuz kenarında Kamer Hanım." Görevliye başımla teşekkür edip havuza inen asansöre yöneldim fakat Barış olduğu yerde kalmıştı. "Gelsene."

Barış'la Rize'de olanları Rize'de bırakmıştık. Zaten oldukça kısıtlı günlerimiz olması ve bunun tadını çıkarma isteğinden dolayı hiç olmamış gibi davranacaktık. Saçma sapan bir mevzudan kavga etmiştik ve Barış'ta özrünü dilemişti. Çokta uzatmaya gerek yoktu.

"O amcana Neco mu dedi?" kendini inanmaya zorlar gibi bir hali vardı. Bu çabasız komik halleri beni gülmekten öldürüyordu. "Amcama herkes Neco der."

"Herkes?" diye sordu korkuyla.

"Baya herkes. Bende, Sare de, çalışanlar da... Ve sende Neco diyeceksin." Başını iki yana sallamıştı.

"Kızım asla diyemem. Ben Necdet Bey demeyi düşünüyorum burada sen bana Neco diyorsun. Yok asla olmaz."

"Necdet Bey dersen amcan senden hayatı boyunca nefret eder... Ya Neco diyeceksin ya da Neco diyeceksin aşkım." Oflayarak elimi tutmuş ve havuzun olduğu asansöre ilerlemişti.

Bütün takımı tatili Bodrum'da amcamın otelinde yapmak için ikna etmiştim. Çoğunluk olarak hepsi aileleri ile buradaydı.

İrfan abi gelememişti. Eşi Gözde'nin her an doğum yapma ihtimali vardı. Ve İrfan abinin eksikliği fena hissedilecekti.

"Barış elin mi titriyor senin?" bana yandan bakmış ardından tekrar önüne dönmüştü. "Sen heyecanlandın mı?" dedim sesimi inceltip. "Oy yerim ben seni." Yanağından bir makas almıştım.

"Ya Kamer stresten öleceğim birazdan sen ne yapıyorsun?" buna sadece gülmüştüm.

Stres olunacak hiçbir şey yoktu ama amcamı tanımadan böyle düşünmesi çok normaldi. Asansörden indiğimizde direkt havuz başındaki bar kısmına geçmiştik. Amcam bar kısmında oturmuş etrafını sarmış olan üç tane Rus kadına bir şeyler anlatıyordu.

Her zamanki gibi.

Üstünde cırtlak mavi kısa kollu desenli bir gömlek vardı. Altında deniz şortu ve beyaz saçlarını arkadan toplamıştı.

Dur o saçının birazını maviye mi boyamıştı?

"Amcan o mu?" demişti Barış. "Tam olarak kendisi." Elimle bizi görmesi için iki kez alkış yapmıştım. Sesi duyması ile başını kadınlardan kaldırmış bana bakmıştı. Yüzüne aniden yayılan içten gülümseme ile yerinden kalkmıştı.

Koşup ona sarılmıştım. "Özlettin be bebek." Demişti ve saçımdaki tokayı çıkarmıştı. "Benimki gevşemişti iyi oldu bu sağ ol." Ona göz devirip elinden tuttum ve Barış'ın yanına getirdim.

"Barış, Neco. Neco, Barış." Deyip birbirini tanıtmıştım. Amcam elini Barış'a uzatmıştı. Barış tam elini sıkacakken amcan elini çekmişti. "Zıtt Erenköy." Demesiyle ona yargılayıcı bakışlar atmıştım ama Barış ne olduğunu bile anlayamamıştı.

"Şakaydı sadece bakma öyle baban gibi. Atarım seni suya görürsün." Derin bir nefes alıp Barış'a döndüm.

"Neco biraz kafadan eksik. Sen çok takılma sevgilim." Amcam bu sırada yüzünü buruşturmuştu. "Ben senin deli manyak şekilde o vampir herife aşık olduğun zamanı gördüm. Ben miyim kafadan eksik?"

Beni rezil edeceğini biliyordum ama bu kadar erken olmasını beklememiştim.

"Vampir herif kim?" demişti Barış.