oy ve yorum atmayı unutmayınız🥺💗
yorum sınırı:220 (copy paste, random yorum atmayın)
🌘
"Kamer iyi misin? Korkutuyorsun beni." Banyonun kapısını tıklatmıştı Sare. Günlerdir olduğu gibi yine midem berbattı. Hiçbir şey yiyemiyordum ona rağmen hala kusmalarım bitmemişti.
Sare sebebinin psikolojik olduğunu sanıyordu. Ben de hala test yapmamıştım ama hissediyordum.
Ses vermememin üzerine kapıyı açıp içer girmişti.
"Güzelim bir hastaneye mi gitsek?" başımı iki yana sallayıp sırtımı duvara yasladım. Derin bir nefes aldım ardından.
"Üç gündür miden dışına çıktı kusmaktan. Yapma böyle." o da bağdaş kurup karşıma oturmuş. İki elimden de tutmuştu. "Bu günlerde geçecek. Lütfen bu kadar bırakma kendini."
"Sare..." boğazımdaki yanma hissi yüzünden bir kez yutkunmuştum. "Barış'la mide bulantımın bir alakası yok... Yani var da senin sandığın anlamda yok."
"Hamile misin Kamer?" demişti yüzünde bir tedirginlik vardı. Ayrılma aşamasında olam bir çiftin çocuğu olacak olması bencede oldukça tedirgin ediciydi.
"Test yapmadım ama çok büyük ihtimalle... Sare ne yapacağım ben? Barış öğrenirse her şeyi unutur, barışırız. Bu durumda da içimizde kalanlar daha sonrasında patlak verecek. Bebeğimin de benim yaşadıklarını yaşamasını istemiyorum." sesim istemsizce ağlamaklı çıkmıştı. Gözlerimin dolması ile Sare aniden ayağa kalkmıştı.
"Kesin olmayan bir şey için burada dert yanmayacağız. Ben gidip test alıyorum sende kendini toparlıyorsun. Her şeyin bir çözümü var tamam mı? Halledeceğiz." göz yaşlarım arasında onu onaylayacak şekilde başımı salladım. Bende ayağa kalktım ve sıkıca Sare'ye sarıldım.
"Teşekkür ederim." İyi günümde kötü günümde yanımda olan yegane insandı. Kimse kimseye bu kadar katlanmazdı.
"Senin benim için yaptıklarının yanında ne ki bunlar?" demişti ardından yanağımdan öpmüştü. "Hemen gidip geliyorum."
O evden çıkınca bende salona geçmiş televizyonu açmıştım. Kanalları geçerken bir spor kanalına gelmiştim. Elim değiştirmeye gitmemişti.
Bu akşam Galatasaray'ın Ali Sami Yen'de Beşiktaş derbisi vardı. Yorumcular maçın nasıl geçeceği hakkında yorum yapıyordu. Barış'ın sakatlığının geçtiğinde ve Okan Hoca'nın bu maç ona şans vereceğinden bahsediyorlardı. Ekrana da Barış'ın fotoğrafını koymuşlardı. Bir fotoğrafı bile içimdeki özlemi tetiklemişti. Yüzünü gördükçe kalbim sıkışıyordu.
Bu oturduğum koltukta sarmaş dolaş yatıp film izliyorduk. Gülüp eğleniyorduk. Şimdi ondan eser yoktu.
En yakın zamanda eski evime geçecektim. Barış, Kerem aracılığı ile çıkmamamı söylemişti en azından boşanana kadar. Hiçbir şekilde şu gümlerde özel hayatı ile ilgili haber vermek istemiyordu. Seneye transfer tekliflerinden birini çok büyük ihtimalle kabule edecekti adına saçma sapan haberler yapılmasından kaçıyordu.
Eğer seneye giderse onu uzun bir süre görmeyecektim. Bu sanırım Barış'ı unutmam açısından iyi bir şanstı ama asla unutamayacak olduğumu biliyordum.
Yarım saat bile olmadan Sare gelmişti. Elindeli poşeti alıp hemen banyoya girmiştim. Ellerim titreye titreye testi yapmıştım.
Parmaklarımın arasındaki teste baktıkça içim daralıyordu. O kadar korkuyordum ki olacaklardan. Ne kadar emin olsamda içimde bir heyecan vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayvansal Aşk / Barış Alper Yılmaz
Fanfiction"Bir bilsen ne kadar zamandır şunun hayalini kurduğumu." Şakağıma doğru bir öpücük daha kondurdu. "Seni doyasıya öpüp koklamayı." Ardından yanağıma indi öpücükleri. "Geldin ve beni dünyanın en mutlu adamı yaptın." Dudağımdan da öpüp alınlarımızı bir...