Normalde şarkı koymam biliyorsunuz ama bu bölümü Aşk Nereden Nereye dinlerken okuyun sonra teşekkür edersiniz 😘😘
yorum sınırı: 220
Barış Alper'in Anlatımıyla
Kerem'in neden olduğunu anlamadığım ısrarları sonucu kendimi evimizin önünde bulmuştum. Kamer ile ilk kez beraber olduğumuz, beraber ilk kez sarhoş olduğumuz, ilk defa birlikte yemek yaptığımız, sarılarak filmler izlediğimiz, şakalaştığımız, hayaller kurduğumuz evdi burası. Kısacası anılarımızın başkentiydi.
Şimdi ise dört duvardan bir farkı yoktu. Benim içinde olmadığım yakında Kamer'in de olmayacağı bomboş bir beton yığınına dönüşecekti.
Keşkelerim o kadar fazlaydı ki. Çok suçluydum. Yaptıklarım sonucu kalbini fena kırmıştım. Onu yıkıp geçmiştim. Fakat hakkettiğim bu kadar ağır mıydı? Emin değildim. Onlarca kez özür dilemiştim. Tuncay abinin açtığı davayı kapatsamda o tekrar açmıştı.
Kamer benim onu sildiğimi düşünmüştü ama şimdi Kamer beni silmişti. Kendi hayatına bakıyordu. Daha yarım saat önce Instagram'da gayette neşeli fotoğraflar paylaşmıştı. Hala eskisi gibi olsak asla izin vermeyeceğim cinsten fotoğraflardı. Kıskançlığımdan delirmiştim. Her yorumu okurken patlamamak için kendimi zor tutmuştum.
Ama bir söz diyecek hakkım yoktu. Benden haklı olarak boşanmak isteyen kadına ne karışma ne de tek bir laf etme hakkım vardı.
Otoparkta arabası yoktu. Zaten Kerem'de evde olmayacağını söylemişti. Hızlıca eşyalarımı toplayıp çıkacaktım. Bunu yapmaya bile çekiniyordum. Kamer'i rahatsız edecek en ufak bir hareketten bile kaçmak istiyordum. Zaten yeterince zarar vermiştim.
Cebimden çıkardığım anahtarla kapıyı açacakken kapı ben dokunmadan açılmıştı. Kamer tam karşımdaydı. Özenle hazırlanmıştı belliydi. Altında gri mini bir etek üstünde de beyaz bir gömlek vardı. Her zamanki gibi çok çok güzeldi.
Aramızda geçen diyalogun ardından arka arkaya merdivenlerden çıkmaya başlamıştık. Kendime engel olamamadan baktığım sütun gibi bacakları, sarı ipek gibi saçları, öpmeyi en çok sevdiğim yeri olan boynu, her zerresi benim için özlem doluydu.
Bu merdivenleri kaç kez kucağımda öpüşerek çıkmıştık sayamazdım. Bu odalar kaç kez bizim aşkımıza şahit olmuştu bilmiyordum.
Tek bildiğim fazlasıyla özlemdi.
Giyinme odasına girmesi ile bende yorgunluğun verdiği istekle kendimi kapıya yaslamış en sevdiğim şey olan Kamer'i izlemeye başlamıştım.
Çok net bir şekilde kilo almıştı. Kalçaları ve göğüsleri dolgunlaşmıştı. Hatta üstündeki gömlekten belli olmuyordu ama göbeği bile çıkmış olabilirdi.
Ona her zaman kiloya yakıştıran biri olarak bu görüntüye bayılmıştım. Ama kalbimi acıtıyordu.
Her kavga ettiğimizde yataklardan çıkmayan, iki üç günde bile kilo veren kadın değildi. Aksine kendine daha çok önem vermeye başlamıştı.
Kaan abiler doğruyu söylemişti. Benden kurtulduğu gibi kendine gelmişti. Kabullenmeliydim. Kamer benim hakkedeceğim cinsten bir kadın değildi.
Bu düşünceyi içimde tutamazken Kamer tek bir şey bile söylememişti. O da aynı düşünüyordu.
Ama bir öksürmemden bile endişelenmişti. Yüzündeki o ifadeyi biliyordum. Ne olursa olsun benim iyi olmamı istiyordu. Ve ne kadar beni istemese de sevdiğini hissediyordum.
Valizi odanın ortasına açtıktan sonra önceliğim olan ve bir süredir ayrı kaldığımız Van Cleef bileklerimi ve saatlerimi almak için yatak odasına geçmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayvansal Aşk / Barış Alper Yılmaz
Fanfiction"Bir bilsen ne kadar zamandır şunun hayalini kurduğumu." Şakağıma doğru bir öpücük daha kondurdu. "Seni doyasıya öpüp koklamayı." Ardından yanağıma indi öpücükleri. "Geldin ve beni dünyanın en mutlu adamı yaptın." Dudağımdan da öpüp alınlarımızı bir...