"aha şuramdan öp beni"

4.1K 305 204
                                    

oy ve gorum atmayı unutmayınız 💞💞

yorum sınırı: 160 (random yorum atmayın☺️)

🌕

Yüzüme vuran güneş ışığı ile huysuzlanarak uyanmıştım. Elimle yüzümü ovuşturmuş ardından beyaz çarşafı yüzüme kadar çekmiştim.

Hala uykum vardı ama kalkıp perdeyi kapatma gücüne sahipte değildim. Çarşafın yüzümü kapamasına daha fazla dayanamayıp nefessiz bir şekilde başımı yastıktan kaldırmıştım.

Vücudum oldukça yorgundu fakat gözlerimdeki ağırlık bir nebze kalkmıştı. Dün nikahımızın ardından bir barda eğlenmiş gece eve gelince de Barış'la unutulmayacak anlar yaşamıştık.

Her zamankinden daha güzel daha özeldi. Çok kez beraber olmuştuk. Hepsi ayrı ayrı zevkli ve şehvetliydi. Evliliğimizin ilki her sevişmemizden farklı hissettirmeliydi. Saatlerce, bir kere zevkten düşmeden, her an daha iyisi olmaz derken fazlasını hissederek hayatımın en güzel gecesiydi.

Ve tabi ki negatif bir yönü de vardı. Kasık ve sırt ağrısının yanında aşırı bitkindim. Şu an tekrardan aynılarını yaşama şansım olsa bunlardan eser kalır mıydı peki? Birazcık bile yorgunluk hissetmezdim.

Çıplak bacaklarımı yataktan sarkıttığımda gelen seslerle gülmeden edememiştim. Barış muhtemelen mutfaktaydı. Garip playlistinden şarkı da açmıştı.

Hemen Barış'ın tişörtlerinden birini çıplak bedenime geçirip lavaboya girmiş yüzümü yıkamıştım. Saçlarımı at kuyruğu yaptıktan sonra  odadan çıkmıştım. Çıplak ayaklarımla buz gibi mermer merdivenleri üçer beşer inmeye çalışmış uyku serseri olmama rağmen bunu başarmıştım.

Mutfağa yaklaştıkta Karadeniz müziğinin sesi ve muhlamanın o ağız sulandıran kokusu artıyordu. Barış'ın futboldan bile başarılı olduğu bir konu varsa o da muhlama yapmaktı. Bu işin cidden kitabını yazmıştı. Her yaptığında aynı lezzeti yakalıyor kendine hayran bıraktırıyordu.

Mutfağın kapısından usulca girdiğimde o kendini şarkıya kaptırmış eşlik ediyor bir yandan da tezgahta bir şeyler yapıyordu. Kaslı sırtı bana mükemmel bir manzara yaşatıyordu.

İzlemelere doyamıyordum. Dünyanın en güzel manzarası bu görüntünün yanında hiçbir şeydi. Benim Barış'ım dünyalara bedeldi.

"Pencerenden yukari, al kız beni odana." onun bu hallerine gülerken bir yandan arkasından ona yaklaşmıştım.

"Tutuluyorum sana, gözlerime baksana." sırtından ona sarıldığımda önce bir irkilsede elindekileri bırakıp bana dönmüştü.

"Çok özlemişum seni, gel sarılayım sana." şarkıya eşlike ederek bana sarılmıştı. Şarkının sözlerinin ortama gereksiz uyması ile kahkaha atmıştım.

"Uzanıp yatağına, dudağun dudağuma." dudaklarıma bir öpücük kondurmuştu. Bal gözlerindeki sevgi ve merhamet bambaşkaydı. Dokunca incetecekmiş ama aynı zamanda en sert şekilde sevmek istiyormuş gibi.

"Aha şuramdan öp beni." eliyle boynunu göstermişti. Barış şüphesizki boynundan öpmeye de öpülmeye bayılıyordu.

Yüzümde nasıl belirdiğini bile bilmediğim aptal sırıtışla parmak ucuna yükselmiş önce kollarımı boynuna dolamış ardından dudaklarımı tam sakallarının bitimine dokundurmuştum. Önce kokusunu içime çekmiş ardından yumuşak bir şekilde öpmüştüm.

Bir anda elini belime sarmış ve tek koluyla beni havalandırmıştı. Beklemediğim için bir anda çığlığı basmıştım. Barış ise kahkahalarla gülüyordu.

Hayvansal Aşk / Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin