oy ve yorum atmayı unutmayınız 💗💗
bölüm kısa oldu biraz aslında daha yazacaktım bu bölümü ama bu geceye yetişemeyecekti bu gece barışsız ve kamersiz kalmayın diye atıyorum. Sizden de bol bol yorum bekliyorum 🫶🏻
.
"Kamer susmuyor bu çocuk?" Kucağındaki Asil'i hoplatıp zıplatıyor güldürmeye çalışıyordu ama Asil'in sesi her seferinde daha yüksek çıkıyordu. "Ne istiyorsun paşam? Ağlamandan ne anlayabiliriz ki?" bunu demesiyle gülmüştüm. Hakan abinin verdiği çantadan çıkardığım içi mama dolu biberonu Barış'ın göreceği seviyede salladım.
"Acıkmış olabilir mi Barış? Bebek ya bu hani. Derdini biz anlamalıyız, gökten vahiy ile inecek hali yok." Barış, Asil ile beraber yanıma oturduğunda Asil pür dikkat biberona bakıyordu.
"Yastığı koy şuraya da yatıralım çocuğu." Barış dediğimi yapıp yastığı koymuş Asil'i de yatırmıştı. Biberonu ağzına verdiğimde hızla içmeye başlamıştı.
"Cuk cuk emiyor canım çekti." şaşkınlıkla Barış'a baktım. "Mama mı çekti canın?"
"Çok güzel içiyor ama. Baksana tipine." dayanamayıp Asil'in yanaklarını iki yandan sıktı. "Isıracağım götünü." tam eğilmiş Asil'in göbeğinden öpecekken kafasını yukarı doğru itmiştim.
"Yapma şöyle hareketler. Korkacak boğazına kaçacak sonra." bana göz devirip Asil'i izlemeye devam etti.
"Fazla pinpiriklisin. Bizim evlat yandı valla." demişti olmayan çocuğumuza ithafen.
"Çocuk, kafası yarılsa büyüyünce unutursun diyecek babaya sahip olacağı için benim pinpirikli olmamda bir sorun yok bence." dediğime gülmüştü.
"Unutacak ama... Ben yaylada çok düşüp kalktım ama hiçbirini hatırlamıyorum. Bir önemi yok." tuttuğum biberonun bitmesi ile mayışmış olan Asil'i omzuma doğru yatırdım. "Yanaklardan yüzü görünmüyor." Barış, Asil'in yanaklarını ve burnunu sıkarak seviyordu. Asil'i omzumdan yukarı doğru kaldırdım.
"Aşkım doydun mu? He bu göbüş doydu mu?" göbeğine birkaç öpücük bıraktığımda gülmeye başlamıştı.
"Ulan yarım saattir şaklabanlık yapıyorum şu harekete mi gülesin geldi." Asil'i sahte bir
sinirle azaladıktan sonra bana baktı. "Karşımda bu kadar güzel bir kadın beni sevse bende gülerdim doğrusu.""Erkekler olarak her yaşta aynısınız." yerimden kalkıp huysuzlanan Asil'i bulunduğumuz alanda gezdirmeye başlamıştım.
"Şimdi neden mutsuz profesör?" diye sormuştu Barış. Dudaklarımı bilmiyorum manasında büzdüm. "Ya hayatımda bebek mi baktım sence ben?"
"Bakmadın mı? Bayramlarda akraba çocuğu da mı bakmadın? Ablamların elinden bebek düşmezdi genelde."
"Çocuğu olacak bir akrabam olmadığı için olabilir Barışcığım." Barış gözlerini belertip bana baktığında onu umursamadan Asil'in modunu düzeltmeye çalıştım.
Barış'a sadece anne ve babamın boşanmış olduğunu ve bir yaşımdan amcamla kaldığımı söylemiştim. Ne annemle ne de babamla görüşmediğimi, annemin başka biriyle evli olduğunu, babamın nerede olduğundan bile habersiz olduğumu bilmiyordu.
"Akraban nasıl yok ya?" diye sorgulamaya devam etmişti. "İlla ki vardır da tanımıyorum."
"He öyleli." ayağa kalkmış etrafa bakan Asil'in çıplak ayaklarından öpmüştü. "Nerede senin çorapların? Firar mı ettiler?" mamasını içerken bir şekilde çoraplarını fırlatmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayvansal Aşk / Barış Alper Yılmaz
Fanfiction"Bir bilsen ne kadar zamandır şunun hayalini kurduğumu." Şakağıma doğru bir öpücük daha kondurdu. "Seni doyasıya öpüp koklamayı." Ardından yanağıma indi öpücükleri. "Geldin ve beni dünyanın en mutlu adamı yaptın." Dudağımdan da öpüp alınlarımızı bir...