"iyi olan belli be aslanım"

4K 435 291
                                    

oy ve yorum atmayı unutmayınız 🥺💗

yorum sınırı: 240

🌘

Barış Alper'in Anlayımıyla

"Tuncay abi boşanma celbi göndermek nedir ya? Kime sordun bunu yaparken?! Abimsim diyorum ama sen ne hakla karışıyorsun karımla aramdaki soruna!" telefondaki Tuncay abiye sesim ne kadar çıkıyorsa o kadar yüksek sesle bağırıyordum.

Sırf onda vekaletim var diye gitmiş bana sormadan boşanma davası açmıştı.

"Oğlum boşanacağım dedin ne yapsaydım?"

"Bana sorsaydın! Kararın kesin mi deseydin! Neyi konuşuyorum abi ben ya siktin zaten işi. Kapat." telefonu kapatıp ardından duvara doğru fırtlatmıştım.

"Kafamı sikeyim. Ne diye söylüyorsam adama boşanacağım diye. Boşanabileceğim sanki amına koyim." kendime bağırıp çağırırken odaya Kerem, Kaan ve Abdülkerim abi girmişti.

"Ne oluyor lan?" demişti Kerem. Bütün konuşmaları duymuş olmalıydılar.

"Duyduklarım doğru mu Barış?" Abdülkerim abinin de Kaan abinin kaşları çatılmıştı. Hatta Kaan abi bana dalmamak için kendini zor tutuyor gibiydi.

"Lan şerefsiz boşanma davası açmak ne? Bir dava açtın diye adam mı oldun?" Kaan abi bağırarak üstüme yürümüş yakamdan tutup sertçe duvara itmişti.

Gücüm yoktu. Bu hareketle bile yere yığılmıştım. Ne diyecek bir sözüm vardı ne de savunulacak tarafım. Kendi mezarımı kendi ellerimle kazmıştım. Üstüme toprak atanlarla yapma diyemezdim.

"Konuşsana oğlum! Ne yaptı bu kız sana da üç günde koydun kapının önüne?" Kaan abi öyle sinirliydi ki Kerem bir şey yapacağını düşündüğü için bir eliyle onun kolunu tutuyordu.

"Hak etmiyordun ki zaten Kamer'i." demişti Abdülkerim abi. "Geçen yıl her gün üzüp ağlatıyordun sen bu kızı. Her seferinde aptal kızım da affediyordu seni... Hakan'ın da aklını sikeyim ben. Götünü yırttı adam mutlu olun diye. Azıcık o adama saygı duysaydınız." her cümlesi beni kahrediyordu. Kafamı arkadaki duvara vuruyordum. Nasıl böyle bir aptallık yapmıştım ben.

"Abi bir durun. Pişman olmuştur artık-" Kerem'in cümlesi bitmeden Kaan abi kolunu çekmiş üstüme doğru eğilmişti.

"Bu mu pişman?" demiş ve ardından yüzüme yumruğu indirmişti. "Pişman olsa burda pişkin pişkin susup oturmazdı. Karısının kapısında yatar köpek gibi özür dilerdi." benden uzaklaşıp eliyle beni göstermişti. "Hiçbir sik olmaz lan senden. Ne topçu olur ne de adam. İyi ki çocuğunuz olmamış şükret sen buna. Baba da olmazdı senden."

Bütün dedikleri canımı acıtırken son cümle öyle bir kalbime oturmuştu ki. Her gece yatmadan önce düşündüğüm şey baba olmaktı. Kamer ile bir bebeğimizin olmasını istediğim kadar hiçbir şeyi istememiştim.

Gerçekten bir bebeğimiz olsaydı baba olamaz mıydım? O kadar mı berbat bir heriftim?

"Abi bir durun ya gözünüzü seveyim..." Kerem'in demesiyle ikisi de susmuştu. Yanıma doğru eğilmiş ardından o da yüzüme bir yumruk indirmişti.

"Çok önceden hak etmiştin de şimdiye nasipmiş. Ayağa kalk kendine gel adam gibi özür dile kızdan. Tabi özür dileyecek yüz bulursan-" Kerem'in telefonun çalması ile ayaklanmıştı. Cebinden telefonu çıkarıp kulağına götürmüştü.

"Efendim canım... İyi mi şuan? Hemen geliyorum. Sen sakin ol... Tamam merak etme." Kerem'in yüzündeki endişe ile ayaklanmıştım.

"Ne oldu? Kamer'e bir şey mi olmuş?" sesim titriyordu. Biliyordum Kamer o boşanma celbini
kaldırmazdı.

Hayvansal Aşk / Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin