"memleketimin çayı"

4.2K 375 245
                                    

yorum sınırı 220

.

"Aşkım şunun tatlılığına bak!" koltukta Barış'ın göğsüne yatmış tabletten son zamanlarda en sevdiğim aktivitem olan bebek kıyafetlerine bakıyordum. Barış ise elindeki elmayı kesip bir dilim kendine bir dilim de benim ağzıma tıkıyordu.

"Al istediğini. Elbet alınacak sonuçta."

"Cık biraz daha geçsin. Cinsiyetini öğrenelim ondan sonra alırız her şeyini." oflayarak elmanın son dilimini de dudaklarımdan ittirmişti.

"Ne zaman doktora gideceğiz?" demesi ile gülmüştüm. Tabletten saate bakmıştım. "İki saate çıkarız... Çok mu heyecanlısın sen ya?" başımı yukarı doğru kaldırmış sakalarına bir
öpücük bırakmıştım.

"Nasıl olmayayım kızım? Baya göreceğiz evladı, kalp atışını falan dinleyeceğiz."

"Aslında bir şey daha var..." bunu söyleyip onu heveslendirmeyi istemiyordum ama dayanamayacaktım.

"Korkutma beni."

"Belki cinsiyetini de öğrenebiliriz. Doktor bir sonraki kontrolde belli olabilir demişti." dudağının kenarı mutlulukla kıvrılırken gözlern içi gülüyordu.

"Gerçekten mi?" başımı heyecanla sallamıştım. "O kadar büyüdü mü ya?" sorduğu soruya kahkaha atmıştım.

"Evet aşkım haftaya askere yolluyoruz hatta."

"Of sus be... Evlada erkek gibi davranıyorsun zaten gözümden kaçmadı sanma. Eğer annesi gibi bir prenses ise üzülecek."

"Erkek bence zaten." elimle karnımı sevmiştim. "Dimi annecim. Anneler hisseder."

"Keşke babalarda hissetse." demiş elini elimin üstüne koymuştu. "En ufak bir düşüncem bile yok." telefonunun çalması ile ayaklanmış sehpanın üzerindeki telefonunu almıştı.

"Efendim. Evet abi. Her şey eskisi gibi olacak. Önceden kararlaştırdığımız gibi. Tamam geliriz biz. Aynen kaptan sağ ol. Allah'a emanet." telefonu kapatıp benimde kalkmam için elini uzatmıştı. "Orhan abi aradı. Gelin; pastayı, çiçekleri, menüyü seçin dedi. Doktordan önce aradan çıkaralım."

Birde bu iş vardı. İlk evlenirken düğünü yazın yaparız diye konuşmuştuk. Tabi ne çocuk planımız vardı ne de boşanma derecesine gelecek kavga planımız. Aslında düğünün her şeyi birkaç ay öncesine kadar hazırdı ama boşanma davası açılınca iptal etmiştik.

Bana sorulsa şuan da düğün istemiyordum zaten. Hamileydim, çabuk yoruluyordum. Kilo almıştım, gelinlik istediğim gibi durmayacaktı ama Barış tutturmuştu düğünün olması için.

Benden çok hevesliydim benim gelimlik giymeme. Her şeyle hazır ligte bitmişken teker teker ilgileniyordu. Ben ise yatıyordum gerçekten tam anlamıyla kıçımı devirip sürekli uyuyordum.

Barış'ın düğün istediğinin asıl sebeplerinden biri ailesiydi, Rize'deki tanıdıklarıydı, eski takımından arkadaşlarıydı. Onların çoğu nikaha gelememişti bir horon bile oynayamamışlardı. İçinde kalmıştı onunda anlıyordum. Bu yüzden hamile halimle o düğün telaşına girme cesaretinde bulunmuştum.

"Yetişebilecek miyiz ki?" elinden tutup ayağa kalkmıştım. "Hızlı hazırlanırsan neden yetişemeyelim."

"Akşama beni yorgunluktan bayıltmak istiyorsun herhalde sevgilim." demiş merdivene doğru ilerlemiştim o sırada aniden ayaklarım yerden kesilmişti.

"Bende yormam o zaman yavrumu." mutlulukla bacaklarımı sallamıştım. "Manyak ya." giyinme odasına geçtiğimizde hemen beni koltuklara bırakmış kendi dolabına doğru ilerlemişti.

Hayvansal Aşk / Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin