18.Bölüm

341 3 0
                                    


    Nuri bey öfke ile pusu kurmuş düğünün bitmesini bekliyordu. Salondan Zeynep ve Aslan'ın el ele çıktığını görünce hiç düşünmeden silahını dogrultup Zeynep'i hedef aldı. Aslan gecede parlayan silahı fark edince hemen Zeynep'in önüne geçip onu kendi vücudu ile korumaya aldığında kurşun omuzunu sıyırdı. Ekrem ve diğer adamlar  ateş edeni yakalamak için hemen etrafta koşturmaya başladı. Cesur bey ve diğerleri de Zeynep ve Aslan'ın etrafını etten duvar gibi sarınca Zeynep korku ve panikle Aslan'ın ceketini sıkıca tutmuştu. Aslan onu göğsüne bastırdı. Ömer bey hemen Nuri'nin yanına gitti. 'Şerefsiz, karaktersiz... Diyerek üstüne yürüdü. Diğer adamlar araya girince Emre onu karakola teslim etmek üzere zorlukla adamlarla arabaya bindirdi. Kartal ve Kemal abilerinin yanına geldiklerinde Aslan'ın yaralandığını fark ettiler. Kemal telaşla 'Abi... yaralanmışsın... Hadi hastaneye gidelim...' dedi. Aslan omuzuna bakıp 'Gerek yok... sıyırdı bir şey yok...' dediğinde Zeynep şokla ona baktı 'Ne demek gerek yok... Hastaneye gitmen lazım...' dedi. Aslan'ı zorlukla ikna edip hastaneye götürdüler. Zeynep ona telaşla bakarken Aslan bir an geç kalsa Zeynep'e olacakları düşününce öfkesinden deliriyordu. Hastaneye geldiklerinde Zeynep'te hemen Aslan ile inip acile geçti. Erkek hemşire geldiğinde Zeynep'e bakıp güzelliği ile şaşırdı. Zeynep'e bakarken 'Düşerken kanatlarınız çok acımadı inşallah....' dediğinde Zeynep şaşırarak ne diyor diye ona bakıyordu. O ise  gülerek 'Hayatımda ilk kez bir melek görüyorum...' dedi. Kartal onun arkasından kulağına eğilip sert sesiyle 'Azrailini de göreceksin sağına baktığında...' dediğinde adam kafasını yavaşça Aslan'a doğru çevirdiğinde Aslan ona öldürecek gibi bakıyordu. Kartal 'daha gencim ölmek istemiyorum diyorsan o çeneni kırmadan işini yap... ' dedi. Zeynep Duygu ve Kemal ile dışarı çıkarken Aslan'ın pansumanlari yapıldı. Çıkarken o adamın suratı bembeyaz olmuş başı önüne eğik koşarak kaçıyordu.






   Aslan ve Zeynep'i konağa bıraktıklarında Cesur bey Ömer beylere geçmişti. Konağa geldiklerinde Zeynep bir an ne yapması gerektiğini bilmedi. Aslan ona bakıp 'Eski düzen devam edecek yavrum... Senin kalbine sahip olmadan sana dokunmayacagim...' dedi. Zeynep ona minnetle bakarken 'O zaman ben üstümü değiştirip geleyim... Sana yardım ederim beni bekle...' dedi. Aceleyle yatak odasına çıkarken Aslan iç çekip arkasından baktı. Kendi kaldığı odaya geçtiğinde çok geçmeden Zeynep kapıyı çaldı. Aslan 'Gel yavrum...' dediğinde Zeynep çekinerek içeri girdi. Aslan'a bakıp 'Üstünü degistiremene yardım edeyim. Kolunu zorlama...' dedi. Aslan'ın dolabına doğru giderken kendini sakinlestirmeye çalışıyordu. Dolaptan bir tişört ve şort çıkarıp yanına geldiğinde Aslan bambaşka hayallere dalmıştı. Zeynep izin ister gibi ona bakınca Aslan gülümsedi. Zeynep derin bir nefes alıp Aslanın gömleğinin düğmelerini açarken vücuduna bakmamaya çalışıyordu. Kol düğmelerini de açtıktan sonra dikkatle Aslan'ın kanlı gömleğini üzerinden çıkardı. Sargıya dikkat ederek tişörtü giydirirken çok yakınlaşmıştılar. Nefesleri birbirine karışırken Aslan zorlukla kendini tutuyordu. Zeynep gözlerinde gördüğü duygunun arzu olduğunu sonradan fark edecekti. Hemen kendine gelip geriye çekildi. Aslan'a bakamadan utanarak  'Şey pantolonuna da yardım edeyim mi?' Diye sorunca Aslan onun çok tehlikeli olacağını anladığı için 'Yok yavrum... Ben yaparım çok sağol... Sen yorgunsun git yat dinlen...' dedi. Zeynep bir an ona baktı sonra başını sallayıp koşar adım odasından çıkıp kendi kaldığı odaya koştu. Odaya geldiğinde derin derin nefesler alıp yanan yanaklarına ellerini bastırdı. Aslan ise kendine gelmek için yatağa oturup aklına gelen şeyleri dağıtmaya çalıştı. Zeynep onu kalbine almadan yatağına girmek,  teninde kaybolmak istemiyordu. Ama bu çok zor olacak gibi duruyordu...





   Zeynep ve Aslan aylardır evli çiftten çok ev arkadaşı gibi yaşıyordu. Birlikte yemek yapıyorlar,  film izliyorlar , işleri ile ilgili uzun uzun sohbetler yapıyordu. Zeynep Aslan'ın varlığına alışmıştı. Bazen işi için geç kaldığı gecelerde uyuyamiyor onun gelişini bekliyordu. Aslan da onu sevsin diye her şeyi akışına bırakmıştı. Bu süreçte Narin hanım Aslan'ın haberi olmadan evlerine temizliğe gelen kadını ayarlayıp onların arasında ki ilişkiyi öğrenmeye çalışmıştı. Aslan ve Zeynep'in ayrı odalarda yaşadığını duyunca derin bir oh çekip rahatlamıştı. Sultan hanımla planlar yaparken Duygu'nun sürekli ertelenen düğünü Duygu ile Emre'nin ailesinin arasını açmıştı. Duygu Zeynep'i arayıp 'Yaa Zeynooo kuzum bak bir sen ikna edebilirsin abimi ya hiç birimizi dinlemiyor bile... Bak siz kavustunuz ama ben...biz kavusamiyoruz abimin inandindan hadi be Zeynooo....' diye her gün ki konuşmasını yapınca Zeynep derin bir nefes alıp 'Duygu kuzum... bak ben kaç kez konusunu açmaya çalıştım ama Aslan çok katı o konuda...' dedi. Duygu sitemle 'Ya kızım kadınlığını kullansana.... Yapmam de... Ya da yaparken arada söyle ki hayır diyemesin...' dediğinde Zeynep duydukları ile  hemen 'Ne saçmalıyorsun Duygu... asla yapmam yapamam da zaten... ' dediğinde Duygu yine sitemle 'Yaaa niye be bir kez red etsen abimi zaten hemen yola gelir kız... Hadi be kuzu benim için...' dediğinde Zeynep sıkıntı ve utanarak 'Duygu... biz o şeyi hiç yapmadık ki... tamam bak ben konuşacağım o gelsin diye...ama söz veremem....' dedi. Duygu şaşırarak 'Ohaaa kızım kaç aydır aynı evde siz kardeş kardeş mi yatıyorsunuz? Nasıl duruyorsunuz?' Diye sorunca Zeynep çekinerek 'Biz ayrı odalarda kalıyoruz...' dediğinde Duygu 'Kız abim o yüzden kabul etmiyor işte ya... Adam kurumustur şimdi nereye kadar Manuel gidecek be insafsız... ' dediğinde Zeynep sıkıntı ile ic geçirip 'Çok ayıp şeyler bunlar Duygu ya... Hem kendisi ilk geceden söyledi... ' dediğinde Duygu şaşkınlıkla 'Nasıl yani? Abim senle olmayı red mi etti?' Diye sorunca Zeynep göz devirip 'Ya red falan etmedi sadece... kalbin de olmadığım sürece sana dokunmam dedi...' dediğinde Duygu iç çekip 'Peki kalbine giremedi mi be kuzu?' Diye sorunca Zeynep düşüncelere daldı. Aslan'a alışmıştı. Her zaman çok anlayışlıydı ona... Mutlu olsun diye herseyi yapıyordu. Onunla vakit geçirmek çok güzel ve eğlenceliydi... Ama kalbinde yeri neredeydi?.....







   Duygu ile konuştuktan sonra Duygu kendisi  için de ısrar ediyordu. Ama Zeynep oraya gidemezdi orada kimse onu istemiyor ve kabul etmiyorken oraya gidemezdi ama Duygu onların her anında yanında olduğu için abisi olarak Aslan'ın orada olması gerekiyor diye onunla konusacakti. Mutfağa geçip Aslan'ın en sevdiği yemekleri hazırladı. Zeynep yemeği yaparken kalbini sorguluyordu....Her şey hazır olduğunda Aslan geldi.


Zeynep onu gülümseyerek karşıladı. Aslan gelen kokular ile ona gülerek bakarken 'Yavrummm dolma mı yaptın?' Dedi. Zeynep gülerek başını sallayıp 'Senin için yaptım...' dediğinde Aslan ona aşkla bakıyordu. Birlikte güzel bir sohbet eşliğinde yemeklerini yedikten sonra sofrayı birlikte kaldırdılar. Çayları da koyup avluya gectiklerinde Zeynep derin bir nefes aldı  Aslan'ın gözlerinin içine bakıp 'Aslan.... şey benim sana bir sey söylemem lazım...' dedi. Aslan merakla ona bakarken 'Söyle yavrum...' dedi. Zeynep çekinerek 'Aslan... bak Duygu senin kardeşin ve o senin her anında yanındaydı... Düğününü sırf senin için erteleyip duruyor ama bu durum da onu zora sokuyor... ' diye hemen konuşmaya başladığında Aslan sıkıntı ile iç çekip 'Yavrum... Bu konuyu hiç konuşmayalım... Ben ona da dedim. Düğünü ertelemesinler diye ben gitmeyeceğim...' dedi. Zeynep üzgünce ona bakarken 'Aslan... yapma... Duygu çok üzülüyor... Düğüne katıl sonra yine istersen gitme ama en mutlu gününde ailesini yanında istiyor haklı olarak onu yarım bırakma benim gibi...' dedi. Kendi yarım kalışını hatırlayınca içi yanmıştı. Aslan uzanıp elini tuttu 'Yavrum... Sen yarım değilsin... Ben varım... Ben sana her şey olurum Zeynep...' dedi. Zeynep ona minnetle bakarken  'İyi ki varsın Aslan... ama Duygu'nun da yanında olman lazım....' dedi. Aslan iç çekip ona bakarken 'Yavrum seni bırakıp gidemem...' dediğinde Zeynep bir an düşünüp 'Ya bende gelirsem...' diye sorunca Aslan ona üzgünce bakıp 'Güzelim... bile bile seni oraya götürmem... Seni üzecek tek bir şey daha yaparlarsa....' diye konuşurken Zeynep elini sıkıca tutup 'Sen yanımda olacaksın zaten... Üzülmem... Duygu için...' dediğinde Aslan iç çekip 'Düşüneceğim...' dedi. Zeynep umutla ona baktı. Başını sallayıp elini bıraktı, oturmaya devam etti. Aslan ne kadar düşünürse düşünsün boşa koyuyor dolmuyor, doluya koyuyor taşmıyordu... o da Duygu'yu asla yalnız bırakmak istemiyordu ama ailesinin tavrıyda belliydi. Zeynep'siz giderse bu sefer onları haklı çıkaracaktı. Zeyneple de giderse Zeynep'i üzmek için ellerinden geleni yapacaklardı...  O gece ne kadar düşünürse düşünsün bir çıkar yol bulamadı.





Duygu ise o akşam Emre'nin annesi ile kavga etmişti. Emre'nin annesi bu uzayan düğün süreci ile Duygu'ya 'Sizin aileniz karışık diye yeterince bekledik... Yeter bu kadar hazırlık yapıldı kaç kez misafirler gelip gitti. Ayıp denen bir şey var... Belki de bu bir işarettir olmuyorsa zorlamayın...' diyerek Emre'ye bakınca Emre sıkıntı ile annesine baktı. Bu süreçte sürekli arada kalmaktan çok yorulmuştu. Duygu sinirle 'O ne demek ya işaret falan? Siz ne demek istiyorsunuz?' Diye çıkışınca Emre'nin annesi 'Ayrilmaniz için.... hayırlısı değilmiş....' dediğinde Duygu şokla ona baktı. Sinirle parmağında ki yüzüğü çıkarıp fırlattı masaya ve 'Alın o zaman... size hayırlısı...' diyerek gözünden yaşlar akarken sinirle evlerinden çıktı. Emre annesine kızarak 'Anne... ne yapıyorsun? Ne diyorsun sen yaaa? Böyle bir şey asla olmaz...' diyerek Duygu'nun yüzüğünü masadan alıp arkasından yetişmek için koştu ama Duygu çoktan arabasına binip son sürat oradan uzaklaştı. Göz yaşları görüşünü kapatırken ters yönden gelen arabayı son anda fark etse de kazadan kacamadi.






Duygu kazanın şiddeti ile başını vurmuş kolu da ezilmisti... O hastaneye götürülürken haber herkese ulaşmıştı. Aslan aceleyle odasından çıktığında Zeynep ona baktı. Aslan ona olanları söyleyince hemen çıktılar. Tüm Arslanogullari hastanedeyken Zeynep ve Aslan'da geldi. Zeynep'i gördüklerinde bir çoğu memnun olmadı. Zeynep Aslan'ın yanından ayrılmadan Duygu'nun yanına gittiğinde Sultan hanım Narin'i yanına çekip 'Kendini bu sefer tut ki planımızı devreye sokabilelim. Bak kendi ayağıyla geldi... ' dediğinde Narin hanım istemese de başıyla onayladı onu... Bu gelişleri onları öyle bir yola sokacaktı ki... Bu iyi mi olacak yoksa kötü mü?






















_______________________________________________________

Aşık Ağa Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin