Aşık Ağa

8.Bölüm

Aslan kapıyı açtığında Zeynep çekinerek arkasından gitti. Aslan arabadan Zeynep için aldıklarını üst kata taşırken 'Yatak odası yukarıda ben bunları oraya bırakıyorum...' Dedi. Zeynep bir şey demeden bekliyordu. Kapı çaldığında evi inceliyordu. Aslan üst kattan 'Geldiler...' dediğinde Zeynep kimin geldiğini sorar gibi baktı. Aslan kapıyı açtığında Duygu, Emre, Ekrem ve Cesur bey ile birlikte bir adam daha içeri girdi. Zeynep Duygu'ya şaşkınca bakarken Duygu onun elinden tutup yukarıya sürükledi. Odaya geldiklerinde Duygu 'İmam getirdik. Nikahınızı kiyacak... Abimle aynı evde kalacaksınız ya ondan...' dedi. Zeynep şok içinde dururken Duygu elinde ki poşetten beyaz uzun kollu bir elbise çıkardı. Birde beyaz bir mevlut örtüsü... Zeynep'e 'Hadi yavrum abdest almana yardım edeyim de giydirelim seni...' dedi. Banyoda bileğine dikkat ederek abdest almasına yardım etti. Üstünü de degistirdiler. Merdivenlerden aşağı inerken Aslan Zeynep'e hayranlık ve aşkla bakıyordu. Zeynep utançtan kızaran yanaklarını gizlemek için başını eğmisti.

Büyük salonda Zeynep ve Aslan yan yana sandalyede imamın karşısında otururken diğerleri de şahitlik etmek için koltuklara geçmişti. İmam dualar okuyup Zeynep'e mehir için ne istediğini sorduğunda Ekrem  'Ağırlığınca altın...' dedi. Zeynep ona şok içinde bakarken Duygu 'Az kalır. Aslan ARSLANOGLU olarak bu evi ve en sevdiğin arabanı ve birde bağ evini istiyoruz...' dedi. Zeynep ağzı açık ikisine bakarken İmam 'Kabul ediyor musun damat bey?' Diye sorunca Zeynep hemen itiraz etti 'Hayır hayır... Ben hiç bir şey istemiyorum...' dedi. Aslan imama bakarak 'Tüm malvarligim Zeynep'indir... Benim olan ne varsa hepsi Zeynep'indir...' dedi. Zeynep bu sefer yanında oturan adama şok içinde bakarken İmam 'Tamam o zaman diyerek' duasını yaptı. Dini nikahları kıyılmıştı. Aslan ve Zeynep Cesur beyin elini öptükten sonra diğerleri de onları tebrik etti. Duygu Zeynep'e sıkıca sarılırken 'Yaşasın artık hem en yakın arkadaşım hem yengemsin... Kızınız olursa kesin bana benzeyecek başka şansı yok en sevdiğin benim çünkü ' dediğinde Zeynep şaşkınlıkla hemen onun ağzını eliyle kapattı. Kısık sesle 'Duyguu ne saçmalıyorsun sen ya... ne kızı... sus...' dedi. Duygu ona bakıp 'Niye kızım? Tamam hemen çocuk düşünmüyor olabilirsin ama illa ki olacak yani... ' dediğinde Zeynep ona üzüntü ile baktı 'Duygu... saçmalama lütfen... abin sadece korumak için evleniyor benimle...' dedi. Duygu ağzının içinde söylenerek 'Sen öyle san...' dediğinde Zeynep ona şaşkınca baktı. Duygu ona tekrar sarıldığında 'Zeynep bence sen abime bir şans verirsen bu evlilik ikiniz için de çok güzel olur...' dedi. Zeynep iç çekerek sessiz kaldı. Cesur beyin adamları yemekler ve tatlılar getirince hep birlikte yemekleri yediler. Çaylarla tatlıları servis ederken Zeynepte eline tabağı aldığında Aslan hemen mutfağa gelip onu durdurdu. 'Yavrum senin elini kullanman yasak şu an sen geç otur biz yaparız...' dedi. Zeynep bir şey demek için tam ağzını acacakken Aslan 'Hadi yavrum hadi... Sen geç içeri...' dedi. Zeynep utanarak içeri girince Duygu ve Aslan ikramliklari içeri getirdi. Cesur beye mesaj gelince sevinçle Aslan'a 'Nikahınız için kurbanlar yerine ulaştı çok şükür... Allah mübarek etsin inşallah...' dedi.

Gece sonunda misafirler giderken Zeynep tedirgindi. Aslan ile yalnız kalacaktı. Bugün dini nikahlari da kıyılmıştı... Ne yapacaktı şimdi? Duygu'yla da vedalastiktan sonra kapıyı kapattılar. Aslan Zeynep'in tedirginliğini hissedebiliyordu. Zeynep'e bakıp 'Yavrum sen yukarıda rahat rahat uyu, dinlen... Bir şey olursa ben buradayım seslenirsin...' dediğinde Zeynep titreyen göz bebekleri ile ona bakıyordu. Başını sallayıp yukarı çıktı. Üstünü dikkatle değiştirip yatağa uzandiginda bugünü düşündü...  Aslan ise gülümseyerek bahçeye çıkmış sigarasını içiyordu. Sonunda sevdiği onun yanındaydı...  dini olarak karı koca da olmustular... Yakında da sevdiğinin adının yanında kendi soyadı olacaktı... Ama ya yüreğinde?? İşte her şeyden en çok istediği şey oydu Aslan'ın... Zeynep'in de yüreği ona düşerse işte o gün yeniden doğuşu olacaktı...

Arslanogullari konaginda ise Narin hanım Sultan hanıma sinirle bakıyordu 'Ne yani ana düşman kızını gelin diye almasını kabul mü edeceğiz ha... Senin ne dediğini kulağın duyuyor mu? Dini nikah kıymış ne demek... delireceğim valla... Bu çocuk beni öldürecek...' diye söyleniyordu. Duygu neşe ile konağa girdiğinde Narin hanım ona sinirle baktı. 'Utanmaz bir de seviniyor musun? Abinin hayatını mahvettin. Bir de marifet gibi birde gülüyor...' dedi. Duygu omuz silkip 'Valla çok mutluyum... Bence sizde kendinizi boşuna yıpratmayın abim nikahı kıydı Zeynep'e... Ee düğünde yapacak sahi siz çok istiyordunuz ya onun düğününü... dur davetiyeler çıkınca ilk size getireyim...' dedi. Narin hanım öfke ile ayağa kalkınca Sultan hanım kolundan tutup onu durdurdu. Narin hanım sinirle 'Seni parçalayacağım... Hepsi senin yüzünden geldi başımıza...' dedi. Duygu sinirle 'Belki de kısmettir,  kaderdir...' dedi. Duygu odasına giderken Cesur bey konağa girdi. Karısının yüzüne bile bakmadan sedirlere geçip oturdu. 'Yakında Aslan'ımın düğünü var... Ona göre hazırlığınızı yapın...' diyerek diğerlerine baktı. Yusuf bey sitemle 'Baba... bari sen bir şey söyle Aslan düşmanın kızı ile mi evlensin...' dedi. Cesur bey ona tek kaşını kaldırıp baktı 'Artık dini olarak evli oğlun Yusuf... düşman kızı değil artık  ARSLANOGLU'nun gelini Zeynep...'dedi. Ayağa kalkıp konaktan çıktığında Sultan hanım Narin'i odaya çekip onunla planlar yaptı. En sonunda da 'Son düğünü olmayacak... O kızı onun gözünden çıkardığımız da yatağından da nikahından da kendi çıkaracak.. ' dedi....

Aslan salonda uzanırken üst katta Zeynep'in varlığı ile binlerce umut ve hayal içindeydi... Zeynep ise bambaşka düşünceler içindeydi... Evliliği hiç düşünmemişti hele de böylesini... Resmi olarakta evlendiklerinde ne olacaktı. Ailesi ne yapacak ne diyecekti? Kendi ailesinin hastaneye bile gelmediğini öğrenmişti... Zaten beklemiyordu ama ya onlar ne yapacaktı? Zeynep yorgunlukla gözlerini kapattı...

(Yıldız Tilbe - buz kırağı)

_________________________________________________________