4.Bölüm

561 16 7
                                    






Kadir plan yapıp sözde kız kardeşinden özür dilemek için Ömer beyin konagina geldiğinde Zeynep ona kırgınlıkla baktı. Ömer bey ise sinirle bakıyordu. 'Senin her zaman kardeşinin yanında olman gerekiyor... Velev ki yanlış yaptı o zaman da dağ gibi abim var benim demesi lazım o zaman bile abim beni korur demesi lazım ki... sana abi densin...ama sen çok büyük bir yanlış yaptın Kadir...' dedi... Kadir sıkıntı ile 'Haklısın Ömer dede... Bir daha olmayacak ama... Dedem de çok üzüldü o yüzden Zeynep'i götürmeye geldim...' dedi. Ömer bey Zeynep'e baktığında Zeynep abisinin niyetini anlamıştı. Bir şey demeden durdu. Kadir sıkıntı ile beklerken Ömer bey 'Zeynep kızım istersen gidersin ama istemezsen de kimse seni zorlayamaz sen benim torunumsun, kızımızsın... Bu ev senin evin...' dedi.Zeynep minnetle onlara baktı.  Ömer bey ve eşinin ellerini öptü 'Hakkınızı helal edin hersey için çok teşekkür ederim...' dedi. İkisi de helal olsun diyip ona sıkıca sarıldı. Zeynep abisiyle arabaya binince Ömer bey Kadir'i durdurup 'Eğer bir daha yanlışın olursa bu sefer seni sağ bırakmam bunu da böyle bilesin...' dedi. Kadir korksa da bisey demedi. Mardine doğru yola çıktıklarında Zeynep yola bakarken 'Artık söyleyebilirsin...' dedi. Kadir sinirle nefes alıp verdi. 'Sesini kesip sana ne diyorsak onu yapacaksın...Zaten namusumuzu iki paralık ettin o itte ortadan kayboldu... şimdi sana ne dersek yapacak ve kabul edeceksin...' dedi. Zeynep acı ile nefesini alıp yola bakarken anne ve babasının yokluğuna bir kez daha acı bir şekilde üzüldü...



Aslan'ın adamları ona Kadir'in Zeynep'in aldığını haber verince Aslan Viranşehirde bir aşiret ile konuşuyordu. Hemen arabasına bindi. Mardine dönerken 'ULAN SIZI OLDURECEGIM ULAN...' diye arabanın içinde bağırıyordu. Kadir konağa geldiklerinde Zeynep arabadan inince  kolundan sertçe tutup onu konağa soktu. Dedesi Nuri bey gelip karşısına dikildi ve sert bir tokat attı. 'Namusumuzu kirlettiğin yetmedi bir de dusmanimizdan mi yardım istedin oruspu... Seni kirleten adamda kaçtı gitti... Şimdi bu işi Şahin çözecek...' dediğinde Zeynep dedesinin yüzüne baktı. Kadir sinirle hala sertçe tuttuğu kolundan onu savurup 'Git odana akşam Şahin ile yüzük takılacak. İki güne de nikah...' dedi. Zeynep bu sefer abisine baktı. 'Abi... yapma... öldürün ama bana bunu yapmayın...' dedi. Nuri bey yine elini kaldırdı ama bu sefer Kadir dedesinin elini tutup durdurdu. Zeynep küçükbir umutla abisinin vazgeçip onu koruyacağını sandı ama abisinin sözleri ile o küçük umut kırıntısı da gitti... abisi yine onu yakmıştı...'Dede bırak şimdi yüzünde iz olursa nikah işlemleri için hastanede sorun çıkar...' dedi.



Zeynep'i odaya sürükleyerek götürüp kapısını kitledi. Telefonunu daha arabadayken almıştı. Zeynep ağlaya ağlaya dua etti. Konağın emektar çalışanı Halime hanım onun yanına çıkarken Kadir'e üzüntü ile 'Kadir  oğlum izin ver ben onunla konuşayım. Böyle olmaz... 'dedi. Kadir istemese de izin verdi. Anahtarı ona verdi. Halime hanım hemen Zeynep'in odasına gitti. Zeynep onu görünce sıkıca sarıldı. Halime hanım gözünde yaş ona baktı. Sonra odayı içeriden kitleyip telefonunu ona uzattı 'Hemen Ömer ağayı ara yavrum gelsin seni alsın... o itle evlendirmelerine izin veremem...' dedi. Zeynep şaşırmış bakarken Halime hanım aceleyle 'Hadi vaktimiz yok güzel gözlüm hadi...' dedi. Zeynep Ömer beyin telefonunu ezbere bilmiyordu. Tek bir numara vardı ezberinde onu aradı. Telefon üçüncü calista açıldı. Ama açılana kadar ecel terleri döktüm Zeynep ve Halime hanım. Zeynep aceleyle 'Duygu...benim... ne olur bana yardım et... Ömer Silvanı ara beni zorla Şahin ile evlendirecekler bu akşam ne olur onu ara gelsin...' dedi. Duygu Zeynep'in ağlayan sesi ile söylediklerini duyunca hem sinirlendi hem de şaşırdı ama hemen kendini toplayıp 'Tamam kuzum sen korkma ben hemen haber vereceğim...' dedi ve telefonu kapattı. Halime hanımla Zeynep ağlayarak birbirine sarıldı. Halime hanım 'Kurtulacaksın gülüm. Bu beladan da buradan da kurtulacaksın. Gelmemen lazımdı ah ah...' dedi. Zeynep abisinin birseyler karıştırdığını biliyordu ama bunun sonucu Şahinle evlilik olayına çıkacağına ihtimal bile vermemişti. Hem abisine son kez şans vermek istemişti... ama yine hayal kırıklığına uğradı... Bu dünyada tek kaldım... annem babam gittiğinden beri ben hep yalnızdım ve öyle kalacağım diye geçiriyordu içinden...




Duygu hemen abisini aradı. Aslan ilk çalışta Duygu'nun aradığını gördüğü icin hemen açtı. 'Abii... Ömer silvani ara hemen gelmesi lazım... Zeynep'i zorla Şahin ile evlendirecekler bu akşam abi...' dedi. Aslan ofkesiyle direksiyonu kıracak kadar sıktı 'ULAN SEREFSIZLER HEPSINI OLDURECEGIM HEPSINIIII....' diye bağırdı. Duygu telefonu kapattıktan sonra işini garantiye almak için dedesine haber verdi. Dedesi hemen Ömer  beyi aradı. Diğer aşiret büyüklerine de haber verdi. Duygu'ya 'Abine sakın söyleme...' dedi ama Duygu çoktan haber vermişti. Dedesinin bunu sinirle söylemesi üzerine bir şey diyemedi. Dedesi de adamları alıp çıkınca Duygu korku ile dualar ediyordu.



Zeynep'in amcasigil zaten konaktaydi. Şahin takımını giyinip yüzükleri almış cebinde taşıyordu. Yüzünde sabahtan beri iğrenç bir sırıtma vardı. Herkes tedirgin beklerken o rahat tavırları ile sınır bozucuydu. Kadir de Şahini sevmezdi. Yemediği halt kalmadığını bilirdi birde bunu kardeşi ile evlendirecekti... Dedesine karşı gelemediği için sessiz kalmıştı... onlar akşam yemeğini yerken Zeynep odasında korku ile bekliyordu. Dilinde dualar Ömer beyin bu iş olmadan yetişmesi içindi...




Aslan son gaz mardine girdiğinde hızını düşürmeden Alemdar konagina gidiyordu... Cesur bey ve Ömer Silvanda adamları ile öfke ile oraya gidiyordu.... Alemdarlar salona geçmişti. İsteme merasimi bile olmadan yüzük takacaklardi. Sahin ortaya gecmis beklerken Kadir Zeynep'i getirmek için odasına gitti. Zeynep açılan kapı ile ona gözünde yaşlarla baktı. 'Abi ne olur yapma bunu... Öldür ama beni ona verme...' dedi ama Kadir onun kolundan tutup sürükledi. Salona gelemeden Alemdar konaginin kapısı büyük bir ses ile açıldı. Cesur ARSLANOGLU ve diğer ağalar avluya dolunca Alemdarlarin hepsi de salondan çıkıp avludakilere baktı. O sırada duyulan silah sesiyle herkes konak kapısına baktığında bir adet öfkeli Aslan gördüler.... Zeynep iç çeke çeke ağlarken ona baktı. Aslan öfkeden kızarmış gözlerini Kadir'e dikti. 'ULAN SEREFSIZ BU SEFER SENI KIMSE ELIMDEN ALAMAYACAK...' dedi. Kadir Zeynep'i arkasına alıp ona öfke ile bakarken Nuri bey ağalara dönüp 'Hayırdır ağalar burada ne işiniz var?' Diye sinirle sordu. Mardinin Arslanogullarindan sonra ikinci büyük aşireti Halil Miroglu ona sert sesiyle 'Duyduk ki sen rızası olmayan torununu zorla evlendirmek istiyormussun...' dedi. Nuri bey sıkıntı ve sinirle nefesini alıp 'Ağalar... Bu bizim aile meselemizdir... Namus meselesidir ve çözeceğiz zorla olan bir şey yoktur...' dedi. Aslan gürleyerek 'O ZAMAN SORALIM BAKALIM RIZASI VAR MIDIR?' Dedi. Zeynep korku ile abisine ve dedesine baktı. Aslan elinde ki silahı ile yeri inletir şekilde yürüyüp yanına geldi. Kadiri sertçe itip 'Korkma söyle... Rızan var mı?' Diye sordu. Zeynep başını olumsuz anlamda salladiginda Kadir ona doğru hamle yapacakken Aslan karşısına dikilip Zeynep'in önüne geçti. 'BUTUN AGALAR GORDU KI KIZIN RIZASI YOK... MADEM NAMUS MESELESI... O ZAMAN ALLAHIN EMRI PEYGAMBERİN KAVLİYLE ZEYNEPI KENDIME ISTIYORUM...' diye bağırdığında herkes birbirine bakıyordu.

Ağalar iki düşman aile olduklarını biliyordu. Cesur beye baktığında Cesur bey öfke ile Nuri'ye bakıyordu. Aslan'ın erkek kardesleri de gelmisti bu sirada... Alemdarlar öfke ile Aslan'a bakarken Zeynep şok olmuş duruyordu. Nuri bey tüm ofkesiyle 'ASLA... ASLA  VERMI...' derken konağı inleten ses duyuldu....








________________________________________________________

Aşık Ağa Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin