39.Bölüm

281 6 0
                                    

Ahmet amca Aslan'a 'Ağam...Rüzgar... Urfada en büyük haralara götürdüm. Ama senin at en güzel kisraklari bile yanına yaklastirmadi. Dönerken araba bozulunca Ömer ağa sagolsun haber almış, geldi yardım etti. Senin ati onun çiftliğe götürünce çiftlikte ki bir ata takıldı. Ömer ağa dedi ki git Aslan'a söyle 'Atı da sahibi gibi buldu Zeynep'ini...' Ne yaptıysam da gelmedi bende bırakıp geldim.... Şey bir de ağam...' dedi. Aslan Rüzgar'ın durumuna rahatlamisti. Ömer beyin atlarindan biri Miroglulardan daha daha iyiydi. Ahmet amca ama hala sıkıntılı duruyordu. Aslan elini omuzuna koyup 'Ahmet amca seni de yorduk. Allah razı olsun gerisini ben hallederim Ömer ağa ile...' dedi. Ahmet amca 'Ağam o hanim kiz ama  yine her gün gelip Rüzgarı soruyormus....' dedi. Aslan sıkıntı ile Ahmet amcaya bakıp 'Ahmet amca...Sen artık uygun bir dille  gerek kalmadığını söyle ona...gelmesin  boşuna... ' dedi. Zeynep'e dönüp baktığında Zeynep'te merakla ona bakıyordu. Aslan ona göz kırpıp gülümsedi. Ahmet amca gidince Aslanda ailesinin yanına geldi. Cesur bey merakla ona ne olduğunu sorunca Aslan telefonunu çıkarıp 'Rüzgar, Ömer Silvanin yanındaymış... ' dedi. Onu ararken babaannesi 'Söyle yarın için Füsunlarda gelsin mevlude...' dedi. Aslan Ömer agayla konuşurken Ömer ağa gülerek 'Bu aslanogullari kızlarımızı bizden almaya iyi alıştı... Senin bu deli Rüzgar, Zeynep'in atını görür görmez şov yapmaya başladı. Yanından alamıyoruz... Ne diyorsun bir isteme daha olmadan kızı alıp gitmene izin vermem ha...' dedi. Aslan da gülerek Zeynep'e bakarken 'Eyvallah Ağam bu sefer çiçek, çikolatamızı alır geliriz... ' dedi. Zeynep ona anlamayarak bakıyordu. Aslan Ömer beylerin mevlude davet edince Zeynep'in de hamilelik haberini verdi. Ömer beyler bu duruma öyle sevindi ki onları kutlayıp telefonu kapattiklarinda ikisi de dualar ediyordu.


Aslan Zeyneple eve geçerken arabada Rüzgarın onun atına vurulduğunu söylediğinde Zeynep tek kaşını kaldırıp ona bakarken  'Demek ki Rüzgar da sahibi gibi ASİL olandan anlıyormuş...' dedi. Aslan kahkaha atıp tuttuğu elini öptü. Eve geldiklerinde Zeynep yorgunlukla yatak odasına çıktı. Üstünü değiştirip yatağa yatar yatmaz uyuyakaldı. Aslan onu izlerken dualar ediyordu. Sabah ilk uyanan Zeynep oldu. Mutfağa inip Aslan için güzel bir kahvaltı hazırladı. Aslan'ı uyandırmak için tekrar odaya geldiğinde önce durup Aslan'ı izledi. Sonra yüzünü okşarken 'Aslanımm... Hadi uyanma vakti...' dedi. Aslan uykulu gözlerini gülümseyerek açtı. Zeynep'i kendine çekip sarıldı. Zeynep gülerek ona sarılınca Aslan dudaklarından öptü. Aslan sonunda yataktan çıkabildiginde Zeynep ile kahvaltilarini yaptılar. Ekrem Aslan'ı acil işleri için aradığında Zeynep mutfağı toplayıp yatak odasına hazırlanmaya çıktı. Güzel bir duş alıp mevlut için giyindi. Bembeyaz uzun kollu ve uzun bir elbise seçmişti bugün için... Saçlarını örteceği için şimdilik açık bıraktı. Yüzüne makyaj yapmadan aşağı indi. Aslan onu merdivenlerin başında gördüğünde derin bir iç çekip hayranlıkla baktı. 'Yavrummm.... Bazen gerçekliğini sorguluyorum... Meleğim benim...' dedi. Zeynep gülümseyerek ona baktı. Aslan yanına gidip alnından öptü. Sıkıca sarıldı. Aslan da hazır olunca evden çıktılar. Konağa gectiklerinde Sultan ve Narin hanım içlerinden nazar dualari okumaya başlamıştı. Zeynep güzel kızdı vesselam... Duygu triple dolaşıyordu. Kaynanasina sürekli 'Yani annemler yapmasa benle çocuğum dualardan mahrum kalacaktık....' diyordu. Emre'nin annesi 'Guzel gelinim sen yeter ki iste... Bizde yaparız en kısa zamanda...' dedi. Duygu sevinerek 'Ben hemen organize ederim siz hiç merak etmeyin...' dedi. Duygu kendini kaptırmış mevlut şekerleri ve mevlutte dağıtılacak hediyeler ile uğraşmaya şimdiden başladı. Zelal ve Dilda gülerek ona bakıyordu. Füsun hanimda kizlari ve gelinleri ile geldiğinde Zeynep'i görünce dualar okudu. Sıkıca sarılıp onu kutladı. Hoca hanım geldiğinde büyük salonda adım atacak yer kalmamıştı. Bir çok kadın dedikodu için gelmis olsa da kimse sesli olarak bir şey demeye cesaret edemiyordu. Dualar okundu. Hayırlar dilendi. Gelen misafirlere ikramliklar verilirken Necla da davetiyelerini verip iki gun sonra olacak kına ve düğün için herkesi çağırıyordu. Sultan hanım kızına kaş göz ile kızını durdurmasını soylese de Necla kimseyi dinleyecek gibi değildi. Herkese kinada yapılacak olan şeyleri anlatırken kızlar mutfağa kaçmıştı.

Aşık Ağa Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin