40.Bölüm

255 4 2
                                    


Zeynep ona seslenen kızı bir yerden tanıyor gibiydi ama o an çıkaramadı. Kız Aslan'a nefretle baktı. Zeynep'in yanına gelip ona yapmacık bir şekilde gülerken sarıldı. Zeynep şaşkınlıkla ona bakarken kiz kulağına 'Abim senin yüzünden delirdi... Sende geberirsin inşallah...' dedi. Zeynep belinde bir acı hissetti. Kız ondan ayrılıp 'Kendine dikkat et...' diyerek sinsice gülerken yanlarından uzaklaştı. Aslan Zeynep'e bakıp 'Bu kimdi yavrum?' Dedi. Zeynep kızın arkasından bakarken 'Hatırlayamadım...' dedi. Aslan ile arabalarına dogru gittiler. Aslan ne kadar Zeynep'in arabasını Kartal alır diye ısrar etse de Zeynep 'Ben kullanırım hayatım...' dedi. Zeynep arabasına bindi. Yola çıkarken Zeynep önde Aslan arkasindan onu takip ediyordu. Zeynep yolda giderken belinde ki acı daha dayanılmaz bir hal aldı. Bacağını hissetmemeye başladı. Acı ile iki büklüm olurken arabanın kontrolünü kaybediyordu. Aslan anormal bir durum olduğunu hemen fark edip selektör yapip Zeynep'in arabasının yanına doğru kırdı. Ama Zeynep acıdan dayanamayacak hale gelmişti. Bacağı kasılırken yapmaması gereken bir şey yapıp emniyet kemerini açtı. Bir anda gelen acı ile çığlık atarken arabanın tamamen kontrolünü kaybetti ve kırmızı ışıkta hizla geçerken yandan gelen kamyonla carpistilar. Aslan gözünün önünde olan kaza ile delirecek gibiydi. Hemen arabadan inip Zeynep'in yanina koştu. Kamyon şoförü de panik ve telaşla hemen inmisti. Aslan diger taraftan kapıyı açmaya çalışırken 'ZEYNEPPP....' diye bağırıyordu. Zeynep acıdan bayılmıştı. Diger adamlar ambulansı aradı. Aslan arabanın canını kırıp Zeynep'e ulaşmaya calisti. İtfaiye ekipleri ve ambulans eş zamanlı geldiginde Aslan aklını kaybedecek gibiydi. Nabzını kontrol ediyor, güzel yüzünde ki kanları gördükçe yüreği sıkışıyordu. 'Yavrum Kurban olduğum aç gözlerini... Allah kahretsin bırakmayacaktım.... bırakma beni... bırakmayın beni....' diye ağlıyordu. İtfaiye Zeynep'i sıkıştığı yerden çıkarırken Sağlık görevlileri de Aslan'ı çıkarıp Zeynep'e müdahale için arabanın içine girmisti. Hemşire sorular sorarken Aslan 'Eşim hamile... o hamile....' dedi. Yüreği yangın yeriydi. Zeynep'i sonunda çıkarıp sedyeye yatirdiklarinda Aslan'da arabasına binip gaza bastı. Ambulansın ardından hastaneye girerken telefonu çalsa da duymuyordu....




Zeynep'i acil olarak müdahale odasına götürdüler. Hemşire ona ne olduğunu sorarken Aslan 'Hiç bir şey yoktu... Arabasıyla önümde giderken bir anda ne olduysa oldu... ' dedi. Şoka girmişti. Zeynep'i götürürken Aslan yine bağırdı 'O hamile... Eşim hamile...' dedi. Doktor testler istedi. Aslan beklerken korkusu onu öldürecekti. Doktor yanina gelince Aslan ona umutla baktı. Doktor 'Beyefendi... Eşinizin de bebeğin de hayati tehlikesi var... Bu durumda bir seçim yapmanız gerekiyor...' dedi. Aslan acı ile yıkıldı. Doktora bakarken gozlerinden acı ile yaslari akarken 'Yapmayın.... İkisi de yaşasın.... Ne olur Doktor ikisini de kurtarın...' dedi. Doktor üzüntü ile 'Beyefendi... Biz elimizden geleni yapacağız ama bebeğin kalp atışları çok zayıf... Bu durumda anneyi de riske atamayız.... ' dedi. Aslan acı ile ona bakarken 'Zeynep'e birsey olmasın onsuz yapamam... ' dedi. Doktor başını sallayıp ameliyathaneye girince Aslan duvar dibine çöküp kan içinde kalmış ellerine baktı. İçinden Allah'a yalvardı. İkisine de bir şey olmasın diye...



Arslanogullarına haber ulaştığında hepsi telaş ve korku ile hastaneye geldiler. Aslan'ın perişan halini görünce hepsi koşarak yanina geldi. Aslan acı içinde duruyordu. Hemşire koşarak çıktığında herkes ona baktı. Hemşire 'Hasta zehirlenmiş... Acil kan takviyesi gerekiyor... O rh + kana ihtiyacı var...' dedi. Aslan Hemşire ile koşarak kan vermeye giderken Zeynep için aynı kan grubundan olan herkes sıraya girmişti. Narin hanım bile o sıradaydı. Aslan korkarak hemşireye 'Bebek...onun durumu nasıl?' Diye sorduğunda Hemşire üzgünce 'Doktorlar elinden geleni yapmaya çalışıyor...' dedi. Narin hanım şüphe ile hemşireye 'Hanım kızım zehirlenmiş dedin ama neyden zehirlenmiş ki...' dedi. Hemşire onlara bakarken 'Kanında yüksek oranda zehir bulundu.' Dedi. Aslan'ın kaşları çatıldı. 'Yediği ya da içtiği bir şeyden....' derken Hemşire hemen 'Hayir hayır enjekte edilmiş doktor size daha detayli bilgi verecektir... ' dedi. Aslan şok içinde düşündü. Bu nasıl olmuştu Zeynep'e bunu kim ne zaman yapmıştı ki? Hemşire toplanan kanları alıp aceleyle ameliyathaneye gitti. Aslan Ekrem ve digerlerini de yanına alıp düğün mekanına giren çıkanları araştırmaları için topladı. Sonra aklına çıkarken Zeynepe sarılan kız gelince onu hatırlamaya çalıştı. Ekrem'e çıkarken özellikle Zeynep'e sarılan kızı bulmasını söyledi. Herkes dört koldan bunu yapanı bulmaya giderken Zeynep hala ameliyattaydı. Sultan ve Narin hanım dualar ederken Ömer beylerde haberi alır almaz gelmişti. Füsun hanım gözü yaşlı dilinde dualar ile oturdu.



Aslan için geçen her an seneler gibiydi. Ameliyathanenin kapısında arafta bekler gibiydi... Saatler geçiyor ama Zeynep'ten bir haber gelmiyordu. Ekrem o kızın sonunda kim olduğunu öğrendiğinde öfke ile evlerine gitti. Ama kimse yoktu. Her yerde o kızı ve ailesinin izini aradı. O kız Zeynep'i kaçıran şerefsiz Mehmet'in kardeşiydi. Mehmet Aslan'ın gazabından sonra bir daha toparlayamamıştı ve Mardinde de durmalarına Aslan izin vermemişti.
Ekrem Mehmet'in ve ailesinin yerini öğrenmek icin adamlara haber yolladi. Hastaneye geri giderken Zeynep için dualar ediyordu. Kartal ve Kemal de kına mekanına gelenler arasında şüpheli sayılacak herkesi araştırmaya devam ediyordu. Kartal 'Miroglu'lar yapmaz değil mi? O kız Zeynep'e kötü kötü bakıyordu....' dedi. Kemal kafasını olumsuz anlamda sallayıp 'Sanmıyorum bu kadarını yapamaz herhalde.. Hem Zeynep'in yanına hiç gelmemiş ki...' dedi. Kartal 'Ben bu sinsi tiplere hiç güvenmiyorum gozleri ile bile öldürebilirler....' dedi. Necla eve geçerken annesine 'yarın benim nikahım var, düğünüm var... Bak Serdar'ın ayağı kırılsa bile iptal etmiyorum o kız ölse de iptal etmem...' diye cemkirince Nermin hanım kolundan sertçe tutup 'Allah'ın belası koca diye öleceksin... şu ağzından bir kez hayır olan bir şey çıksın.... git geber yat yarında evlende cehennem olup gör ne bokmus evlilik...' dedi.






Hastanede zaman mefhumu çok farklı geçer... Hastaysanız şifa beklerken başka... Hastanın sevdigiyseniz başka... Annesi...ailesiyseniz başka... Hele o ameliyathane kapısında beklerken saniyeler asır gibi gelir... O an hersey anlamını yitirir... Aslan'ın o gece saçları ağardı. Doktor sonunda çıktığında Aslan nefes almadan vereceği haberi bekledi. 'Hasta burata getirildiğinde kazada aldığı darbelerden değil de Kanında bulunan zehirden dolayı hayati tehlikesi vardı. Bebeğin durumu da stabil değildi. Zeynep hanımın Kanında ki zehri temizlemeye çalıştık. Ama maalesef hala hayati tehlikesi devam ediyor. Yoğun bakımda an ve an takibi yapılacak...' dedi. Aslan nefes alamadı. Acı ile 'Ya...Bebek...??' Diye sordu. Doktor derin bir nefes alıp 'Çok küçük ama o da savaşmaya çalışıyor... 24 saat ikisi içinde çok kritik... Ona bir şey olursa annenin yaşaması için almamız gerekebilir... Herseye hazırlıklı olun lütfen...' dedi. Doktor giderken Aslan acı ile elini göğsüne koydu. Kalbi yerinden sökülüyor gibiydi....
















_________________________________________________________

Aşık Ağa Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin