17.Bölüm

332 4 0
                                    





Aslan Zeynep'in kokusu sinmiş diye yastığına sarılmıştı ama  sabaha kadar yatakta dönüp durmuş bir türlü heyecandan uyuyamamıştı. Bugün sonunda resmi olarakta evli olacaklardı. Aksilik çıkmasın diye her detayı ile kendi ilgilenmişti. Güvenlik için de bir çok adamı görevlendirmişti. Gün aydınlanmaya başlayınca hemen duşa girip hazırlandı. Aşağı indiğinde dedesi avluda oturmuş çay içiyordu. 'Gel bakalım damat bey...' diye neşe ile söyleyince Aslan da gülümsedi. Yanına gidip elini öpüp yanına oturdu. Bugün düğünleri için yemekler yapılmaya başlanmıştı. Herkese dağıtılacaktı... Aslan heyecanlı yerinde zor oturuyorken diğerleri de uyanıp gelince kahvaltı yaptılar. Cesur bey bir berber çağırmıştı. Avluda Aslan'ı ortaya oturtup damat tıraşını yaptırdı. Davullu zurnalı şekilde onlar hazırlanırken Zeynep'in gece kınalarını Füsun hanım yıkamış... yatakta bir yanında Zeynep bir yanında Duygu sarılıp uyumuştu. Zeynep ailesinin yokluğunu hissettirmek istemeyen Füsun hanıma minnetle bakmış göz yaşlarını sessiz sessiz akıtmıştı... Sabah erkenden uyanıp Zeynep duş almış kahvaltıdan sonra da hazırlığa başlamıştı. Duygu onun duru güzelliğine hayranlıkla bakarken Füsun hanım nazar duaları okuyordu. Ömer bey de buruk bir sevinç içinde dualar ediyordu. Zeynep'in artık mutlu olması ve Aslan'la iyi olmaları için...

Ömer bey Alemdarlarin hele de Nuri'nin rahat durmayacağını bildiğinden adamlarını tembihlemis deyim yerindeyse konağın etrafında kuş ucurtmuyordu. Zeynep hazırlanıp salona gelince Ömer beyin büyük oğlu Adem dualarla Zeynep'in kuşağını bağlarken Zeynep kendi abisinin bunu asla yapmayacağı gerçeği ile yüreği acı ile kavrulurken göz yaşlarını akitti. Adem ona kendi evinin anahtarını verip 'Ben senin abinim... Bu bizim evin anahtari her zaman sana kapımız açık bacım... başın darda düşmesin ama düşerse de ben varım ömrüm yetene kadar...' dedi. Zeynep ona sarıldığında daha çok ağladı. Ömer beyde elini opmesine izin vermeden sıkıca sarıldı. O da Adem gibi onun yanında olduğunu söyledi. Füsun hanımla da gece konuşmuştular zaten ona da sıkıca sarıldı. Konak kapısından davul zurna sesleri gelince  avluya indiler. Duygu konak kapısında durup dışarı doğru bağırdı. 'Kapı açılmıyor... Sagdiclar ne yapsak?' Deyince Kartal 'Ulan Duygu sen damat tarafı değil misin?' Dedi. Duygu abisine 'Abi ben iki tarafım hele bugün gelin tarafıyım... Hadi Arslanogullari görelim cömertliğinizi...' dediğinde Kemal kapıdan bir deste para uzattı. Duygu 'Az bu açılmaz bununla...' dediğinde Kartal da bir deste uzattı. Duygu yine kabul etmeyeyince Cesur bey ona arabasının anahtarını uzatınca Duygu 'Ooo Arslanoglu işte böyle olur... ' diyerek kapıyı açtı. Aslan heyecandan titriyordu. İçeri girdiklerinde Zeynep'i beyazlar içinde görünce derin bir iç çekip ona baktı. Duvak yine güzel gözlerini gizliyordu... Ömer bey ve Füsun hanımın elini öptükten sonra sevdiğinin yanına geldi. Elini ona uzattiginda Zeynep de çekinerek elini tuttu. Aslan elini sıkıca tutarken konaktan çıktılar. Fotoğraf çekimi için hevsel bahçelerine gidildi. Onlara Duygu ve Emre de eşlik etmişti. Aslan aşkla Zeynep'e bakarken Zeynep onun bakışlarının yoğunluğu altında eziliyordu...
Fotoğraf çekimi bitince mekana gitmek için tekrar arabaya bindiler.






Düğün mekanına geldiklerinde Aslan önden inip Zeynep'in inmesine yardım edip elini tuttu. Bekleme odasında ikisi de gergin ve heyecanlıydı. Duygu misafirleri kontrol etmek için çıkınca Aslan Zeynep'in yanına oturup gözlerinin içine baktı. Pişmanlık görmekten o kadar korkuyordu ki ama Zeynep'in gözlerinde ki duyguları çözemedi... Zeynep o an hem kendi ailesinin üzüntüsünü yasarken Aslan'ın ailesinin de onun yüzünden mutsuz olmasına üzgündü... Aslan'ın duygularına da aynı karşılığı veremezse ya olmazsa anlaşamazlarsa diye düşünüyordu. Bir yanı da küçük olsa da umut etmek mutlu olmak istiyordu.... Duygu giriş için hazırlanmalarını söylemeye geldiğinde ikisi de kendi düşüncelerinde boğulmuştu... Aslan onun elini tutarken girişe doğru yürüdüler.... İlk dans müziğini Aslan seçmişti. Pistin ortasına geldiklerinde Zeynep'in belinden tuttu. Zeynep ellerini çekinerek onun omuzlarına koydu.




Aslan Zeynep'in gözlerinin içine bakarak şarkıyı söylemeye başladığında Zeynep önce saşırsa da sonrasında göz bebekleri titreyerek ona burukca gülümseyerek baktı. Danstan sonra nikahlari kiyildiginda Zeynep anne ve babasının ismini söylerken yüreği  çayır çayır yandı. Aslan uzanıp elini tuttu. İmzalar atıldığında sonunda resmi olarakta evliydiler. Aslan ile reyhani oyunu oynamak için yine ortaya geldiğinde Aslan tüm heybetiyle kollarını müzikle açıp oynamaya başladığında Zeynep gülümsedi. Sonrasında eğlence devam etmiş. Halaylar , oyun havaları ile herkes egleniyordu. Dedikodular da susmuyordu...



Narin hanım bugün sabahtan herkese kök söktürmüştü... Herseyde bir kusur bulmuş sebebli sebepsiz herkese patlamıştı. Kimse de ağzını açıp tek kelime edememişti. Sultan hanım bile ona dayanamamış kendi konagina dönmüştü. Hatta bir ara düğüne katılmayı bile düşünmüştü. Ama Aslan onun gerçek niyetini anlayacağı için vazgeçti. Aslan'ın kardesleri olarak Kemal, Kartal ve Duygu'nun yanında Ekrem ve Emre'de onu yalnız birakmiyordu. Aslan Zeynep'i istemeye gelen Afran Karalı'yı özellikle davet etmişti ama o gelmemişti. Ailesi sadece gelmişti. Taki töreninde Zeynep o kadar yorulmuş ve üstüne takılan altınları taşıyamaz olmuştu. Füsun hanım ve kızları ona yardım edip altınları çıkarınca Zeynep rahat bir nefes alabilmişti.... Gecenin sonunda herkese dedikodu için bol malzeme çıkmıştı. Narin ve Sultan hanımın olmaması Zeynep'i gelin olarak kabul etmediğini gösteriyordu. Alemdarlar da düşmanlığı bitirmeyecek gibi duruyordu. Herkes yavaş yavaş mekanı terk ederken Aslan ve Zeynepte herkesle vedalaşıp arabaya gitmek için yürürken  bir silah sesi duyuldu......


















_________________________________________________________

Aşık Ağa Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin