6.Bölüm

534 14 0
                                    

Aslan odasına geçer geçmez. Duygu'ya mesaj attı.

Aslan Abimm

- Duygu Zeynep nasıl? Onu asla yalnız bırakma. Herseyi bana haber ver. Eğer babaannem ona tek bir laf söylerse hemen haberim olsun...

Aslan Zeynep'in şu an dedesinin konaginda bile olsa uzak olmaya gönlü hiç razı değildi. İçinde büyük bir sıkıntı vardı. Babaannesinin onu üzecek yaralayacak bir şey yapmaması için dua etti. Dedesi buna izin vermezdi ama babaannesi engel tanıyacak biri değildi ki...

Zeynep geldikleri konağa bakarken ölmek istiyordu. Başına gelenler, duydukları ve olduğu durum onu öyle bir çıkmaza sokmuştu ki... Duygu onun elini sıkıca tuttu. Sultan hanım onlara bakmadan öfke ile konağa girince Cesur bey onlara dönüp 'Hadi yavrum...' dedi. Duygu ve Zeynep içeri girince Cesur bey Zeynep'e 'Kızım artık korkmana gerek yok... Burada sana kimse zarar veremez... ' dedi. Zeynep acı ile ona baktı. Duygu onu buraya geldiğinde kaldığı odaya yönlendirdi. Odaya girdiklerinde sıkıca sarıldı ona. Zeynep hıçkırıklarını serbest bırakıp ağladı. Duygu da onunla ağladı. Sonra biraz sakinleşince Zeynep'i yatağa oturttu. Göz yaşlarını silerken 'Ne oldu be kuzum?' Diye sordu. Zeynep zorlukla ona olanları anlattı. Duygu onu dinlerken acısını ve üzüntüsünü hissediyordu. Zeynep susunca Duygu 'Zeynep bak abim haklı... abim diye demiyorum ama seni herkesten koruyup kollayacak tek adam şu an o... Hem seni de zorlamaz... tamam çok sinirli biridir ama özünde çok iyi biridir. Yani siniri ile sana asla zarar vermez. Keskin sirke misali kendi küpüne zararı... evlenirsen sana gözü gibi bakar... asla ezmez ezdirmez de... 'dedi. Zeynep acı ile 'Duygu ben evlenmek istemiyorum ki... bak ailenizde istemiyor... annen hakkını helal etmeyecegini söyledi. Ben bunun vebalinin altına sokamam abini... kimse istemiyor... sırf beni koruyacak diye hayatını berbat edemem abinin... yapamam...' dedi. Duygu sıkıntı ile iç çekip 'O zaman ne yapacaksın be kuzu... nereye gideceksin ha? Kimden yardım isteyeceksin?' Dedi. Zeynep iç çeke çeke kafasını sağa sola salladı 'Kimsem yok benim...ama bunu abine de ailene de yapamam... annenin rızası olmayan bir şeye evet diyemem... ' dedi. Duygu ona üzüntü ile baktı. Telefonu çaldığında baktı abisi arıyordu. Zeynepten izin isteyip odanın dışına çıktı. 'Abi...' diye açınca Aslan sabırsızlıkla 'Kızım niye cevap vermiyorsun o kadar mesaj attım. Zeynep nasıl?' Dedi. Duygu iç çekip 'Kötü... abi... o annemin dediklerine çok üzülmüş... olmaz diyor...' dedi. Aslan sıkıntı ile iç çekip 'Duygu... Ona söyle abim vazgeçmeyecek annem de kabul edecek... şimdi etmese de illa ki edecek... Onu bırakamam artık...' dedi. Duygu 'Ben konuştum ama yine de konuşurum abi... abi... Her şey iyi olacak değil mi?' Diye sordu. Aslan derin bir nefes alıp 'Olacak... Zeynep için... o mutlu olsun diye herseyi yapacağım...' dedi. Duygu onu onaylayip telefonu kapatıp Zeynep'in yanına geçti. Duygu ona pijamalarindan çıkarıp verdi. Odada ki banyoda Zeynep elini yüzünü yıkarken ağlayarak aynada ki aksine baktı. Bu cikmazdan nasıl kurtulacaktı? Kimsesi yoktu o kimsesizdi... Aile dediği insanlar onu anlamiyordu... Aslan'ı düşündü... annesinin sözlerini... yapamazdı...


O gece ağlaya ağlaya Duygu ile yattı. Aslan konakta dayanamayıp dedesinin konagina geldi. İçeri giremedi. Arabada sıkıntı ile sabahladı. O gece herkes huzursuz bir uyku uyudu. Sabahın ilk ışıkları ile Aslan dualar etti. Zeynep ile mutlu olmak onu mutlu edip tüm acılarını unutturmak için... Zeynep ise bambaşka bir şey için dua ediyordu...

Sabah olduğunda çalışan gelip kahvaltının hazır olduğunu söyleyince Duygu Zeynep'e baktı. 'Hadi kuzu... ' dedi. Zeynep üstünü değiştirip kendi kiyafetlerini giydi. Duygu ile odadan çıkarken korkuyordu. Sofrada Sultan hanım yoktu. Cesur bey kızları görünce 'Günaydın kızlar... Gelin bakalım...' dedi. Duygu dedesinin yanına gidip onu yanaklarından öptü 'Günaydın canım dedem...' dedi. Zeynep onlara bakarken gözleri doldu. Kendi dedesi ile o asla böyle olamamıştı. Annesinin babası o doğmadan önce ölmüştü onu tanıyamamıştı bile... Duygu onu da kolundan çekip yanına oturtunca Zeynep başını eğerek oturdu. Cesur bey 'Bismillah...' diyerek başlayınca Duygu da kahvaltısını yapmaya başladı. Zeynep'in tabağına hiç bir şey almadığını görünce o kendisi onun tabağını doldurmaya başladı. Zeynep ona bakıp kafasını olumsuz anlamda salladı. Ama Duygu tek kaşını kaldırıp ona baktı sonra tabağını işaret etti. Zeynep'in eline zorla çatalı tutturdu. Zeynep sadece çatalı ile oynadı. Kahvaltı bitince çalışanlar gelip kaldırdı. Cesur bey karısının kahvaltıya neden inmedigini biliyordu. Sabah uyanır uyanmaz başlamıştı 'Düşmanımın olduğu sofraya oturmam... Sen kabul edebilirsin ama ben etmem...' demişti. Cesur bey cardaga geçince Duygu da Zeynep'i çekerek onunla cardaga oturttu. Duygu dedesiyle sohbet ederken ortamın bu gergin havasını dağıtmak istiyordu. Ama Zeynep nefes alamiyor gibi hissediyordu. Burada olmaması gerekiyordu. Göz yaşları da gözlerini yakıyordu... Lavaboya gitmek için Duygu'ya söyleyip izin isteyince Cesur bey 'Bu ev senin de evin artık Kızım... rahat ol bende senin deden sayılırım...' dedi. Zeynep başını eğerek ona teşekkür edip odaya çıktı. Tam kapıyı kapatmıştı ki kapı tekrar açıldı. Sultan hanım odaya girdikten sonra da kapıyı içeriden kilitledi. Zeynep korku ile ona bakarken Sultan hanım tüm öfkesi ile ona döndü.

Aşık Ağa Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin